Göçle Gelen Ailelerde Kentlileşme Sürecine Katkı Projesi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyal İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nükhet Hotar, Türkiye'nin en fazla göç alan üç büyük kentinden biri olan İzmir'e göçle gelen toplam 650 ailenin kentlileşme sürecine entegrasyonunu sağlamayı amaçlayan "Göçle Gelen Ailelerde Kentlileşme Sürecine Katkı Projesi"ni tanıttı.

Swiss Otel'de gerçekleşen ve projenin İzmir yürütücüsü AK Parti İzmir İl Başkanlığı, AR-GE Birimi Ekonomik ve Akademik Projelerden Sorumlu Prof. Dr. Nurselen Toygar ve Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem ile projeyi sahada gerçekleştirecek olan sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katıldığı tanıtım toplantısında konuşan Nükhet Hotar, İzmir'deki 10 ilköğretim okulunda okuyan ve ailesi göçle gelmiş olan çocukların ailelerine ulaşarak kentlileşmelerini sağlamayı amaçladıklarını söyledi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyal İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Prof. Nükhet Hotar, proje kapsamında, gönüllülerin ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin, tespit edecekleri ailelere giderek aile üyelerine başta mesleki eğitim olmak üzere sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere katılmalarını sağlayacaklarını belirtti.

Hotar, projenin geri dönüşüm sonuçlarının da periyodik olarak ölçümleneceğini ve İzmir'de ilk etapta 10 okulda 600 aileye ulaşılacağını belirterek, "Göçle gelen ailelerin kentlileşme sürecine katkıda hedef ve çalışma yöntemi; göç alan bölgelerdeki ilkokuldaki çocukların ailelerine proje ekibi ulaşacak. Hepsi gönüllülük esasına dayalı, bu aileler tespit edildikten sonra bu ailelerin sosyal, kültürel etkinliklere katılma, kurs, seminer, beceri kazandırma ve meslek kurslarıyla bu ailelerin istihdama ve kentlileşmeye katılımları sağlanacak. Hedeflenen süre sonunda nasıl bir geri dönüşüm alındığına bakılır. 10 okulda 600 aile hedefleniyor. Belli periyotlarda ölçme ve değerlendirme yapacağız. Kaç ailenin çocuğu istihdam edildi, madde bağımlılığından kurtuldu, kaç kişi müze gezisi, huzurevi, engelli ziyaretine katıldı, suç oranlarında ve şiddetteki düşmenin sonuçları ele alınacak. Elde edilecek sonuçlara göre projenin süresinin uzatılıp uzatılmayacağına karar verilecek" şeklinde bilgi verdi.

Başta mavi kapak olmak üzere geliştirdiği ve yürüttüğü birçok sosyal sorumluluk projesiyle de tanınan projenin İzmir yürütücüsü Prof. Dr. Nurselen Toygar da, projeyle göçle gelen ailelerin ve çocuklarının yaşadığı sorunların ortadan kaldırılmasını amaçladıklarını söyledi. Prof. Toygar, projeye sigara içmeyi önleme projesini de ekleyeceklerini kaydederek, "Kente göçle gelen ailelerdeki en büyük sıkıntı, işe girme umuduyla geliyor, daha fazla umutsuzlukla karşılaşıyor. Erkek işsiz kalınca eşi çalışıyor. Çocuk uyum sağlayamadığı için madde bağımlılığı ve illegal olaylara katılıyor. Eşi para getirmesine karşın doğudan getirdiği örf ve adetler nedeniyle eşine şiddet uyguluyor. İki çözüm bulabiliriz; biri eğitim, ikincisi sahada çözümsel. Onların beyinlerinde bir uyum sağlayacağız önce. İkincisi sahada onlara istihdam sağlamak. İstihdam sağlandığında o ailede ekonomik sorun ortadan kalkınca aile birliği de olacaktır. Gençlerin de bağımlılıktan kurtulma, okuluna devam etme, rehabilitasyonlarının yapılması, sportif faaliyetlerle illegal olaylara karışmaması sağlanacak. Sigara içmeyi önleme projesini de ekleyeceğiz. Çünkü sigara içme yaşı 11'lere düştü" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem de, göçün ve beraberinde getirdiği sorunların İzmir dahil olmak üzere büyük kentlerin başlıca sorunu olduğunu vurguladı. Erdem, proje dahilinde verilecek eğitimlerin milli eğitim müdürlüklerine bağlı halk eğitim merkezlerinden sağlanacağını açıklayarak, şunları aktardı: "Göç sorunu ülkemizde de bilhassa İzmir'de önemli sorunlara neden olan bir sıkıntı. Yaşam şartları, terör, adına ne dersek diyelim, insanlar yerlerinden ayrılarak başka yerlere göç etmiş, gittikleri yere entegre olamamışlar ve geri de dönememişler. En çok etkilenen kesim de kadınlar ve çocuklar olmuş. Altıncı aydaki geri dönüşlerle birlikte, tüm Türkiye'de örnek bir proje olarak yürütülebilecek anlamda hazırlanmıştır. Platformdaki çok değerli hocalarımızın katkılarıyla, okullar hayat olsun diye başlattığımız bir proje var. 10 okul seçilecek, burası eğitim alanı olarak kullanılabilecek. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, 30'a yakın alanda halk eğitim merkezleriyle platformun öngöreceği çalışmalara katkı verebileceğini söyledi. Burada hijyen, kadın hakları, kent kültürü, hasta ve yaşlı bakımı, aile-çocuk-okul birlikteliği gibi 30 civarındaki eğitim olanağını halk eğitimden sağlayacağız."