Omurgayı tutan, halk arasında bel romatizması olarak da ifade edilen ankilozan spondilit hastası 41 yaşındaki Selim Ay, uzun süredir ağrılar çekiyordu. Göğsünde ve vücudunun çeşitli bölgelerinde hissettiği ağrılar nedeniyle yıllar içerisinde sık sık doktora giden Ay, iddiaya göre problemlerinin hep ankilozan spondilite bağlandığını ifade etti. Bu süreçlerde defalarca hastaneye kaldırılan ve yoğun bakımda kalan Ay ve ailesi de sıkıntılı süreçler yaşadı. İddiaya göre fark etmeden defalarca kalp krizi geçirdiği belirlenen Ay’ın doğumdan gelen kalp rahatsızlığı da tam 41 yıl sonra ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre gittiği birçok hastane rahatsızlığına karşı ameliyatı yüksek riskli bularak yapmak istemedi. En son göğsünde hissettiği yoğun ağrı sonrası Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran Ay için yapılan incelemelerde Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Melike Elif Teker Açıkel ve ekibi operasyonu gerçekleştirebileceklerini ifade etti. Hazırlıkların ardından ameliyata alınan Ay’ın kalp rahatsızlığı başarılı ameliyatla giderildi. Ağabeyi sıkıntı yaşadığında kendisinin de aynı şeyleri hissettiğini ifade eden ikizi Selime Ay da kalbi için tetkikler yaptırırken Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Melike Elif Teker Açıkel, hastalık ve gerçekleştirilen operasyona ilişkin bilgi verdi.
Hastasının rahatsızlığına yönelik konuşan Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Melike Elif Teker Açıkel, “Ankilozan spondilit hastası ve ne yazık ki yaşadığı kardiyak sorunları hep bu hastalığa bağlamış durumdalar. Hastamıza dış merkezde yapılan tahlil ve tetkiklerde görülüyor ki konjental yani doğuştan kalp damarlarında anomali mevcut. Normalde kalpte sağ ve sol koroner arterler bulunmakta, 2 ayrı kökten çıkar. Hastamızdaysa sağ koroner arter sol taraftan çıkıp aort damarının arka tarafından dolanıp sağ tarafa gidiyordu. Bu yüzden de sağ tarafı aort damarından dolayı devamlı basınç altında kalıyordu ve hastamız ufak ufak kalp krizleri geçiriyordu. Dış merkezde birkaç yerde yapılan tahlillerinde, fark ediliyor ki kalp krizini gösteren değerde yükselmeler mevcutken anjiyo yapılıyor. Bu anomali, hastamız 41 yaşındayken fark ediliyor. Doğuştan var olan bir rahatsızlığı ne yazık ki başka bir rahatsızlığından dolayı fark edilememiş. Hastamız da bu süreçte devamlı ağrılar çekmiş ve şans eseri yapılan bir koroner anjiyoda bu anomalisi ortaya çıktı. Biz de elimizden geleni yapıp hastamızı rahatlattık, ameliyatını yaptık.
Kalple ilgili rahatsızlığa yönelik gerekli müdahaleyi yaptıklarını anlatan Doç. Dr. Melike Elif Teker Açıkel, “Ortalama 3-4 saat sürdü ameliyatımız. İkizlerin birbirini hissetme huyu varmış, kardeşi de ara ara ağrıları olduğunu tarif etti. Şimdi onun kardiyak nedenlerine bakıyoruz, belki onda da vardır bilemiyoruz. Bize geldiği zaman defalarca kalp krizi geçirmişti ama bunun farkında değildi çünkü var olan başka bir hastalığı ankilozan spondilitinden dolayı hep göz ardı edilmişti. Biz kalp hastalığına gerekli olan müdahaleyi yaptık. Şu an günlük hayatına kavuştu. Çoğu zaman konjental (doğuştan) kalp hastalığı ne yazık ki göz ardı edilebiliyor ya da başka bir hastalığın semptomlarıyla birlikte olduğu için kendini saklayabiliyor. Çok nadiren gördüğümüz bir vaka, benim sayılı gördüğüm vakalardan biri, çoğunlukla ne yazık ki bu tür şeylerde ani bir kalp kriziyle vefatla sonuçlanabiliyor. Dünya çapında da çok fazla görülen bir durum değil açıkçası ama Selim Bey şanslıydı. Sıkıntılar yaşadı ama şu an en azından o sıkıntılar bitti. Bana söylediği şey; ‘Hocam ne olur müdahale edin, yoksa intiharı düşünüyorum’ psikolojik olarak bu ağrılardan dolayı çok ciddi derece yıpranmıştı.” dedi.
Yıllarca hissettiği göğüs ağrılarının ankilozan spondilit hastalığına bağlandığını anlatan 41 yaşındaki Selim Ay, “20 yıldır ankilozan spondilit hastasıyım. Göğüs ağrısını sürekli bu hastalığa yorduk, 20 yıldır göğüs ağrısı çekiyorum ama kalple ilgili hiçbir şeye başvurmadık. En son bayağı derecede kalp ağrım oldu, başka bir hastaneye başvurdum, anjiyo oldum. Bu kalp damar rahatsızlığım meydana çıktı. Konsey kararında ameliyat edemeyeceklerini, riskli bulunduğunu söylediler ve taburcu ettiler. Sonra işime döndüm, çalıştım yine ağrılarım oldu. Bu kez başka hastaneye başvurdum yine orada kalp krizi geçiriyorum diye yoğun bakıma aldılar. Orada da riskli buldular, ameliyat edemediler, taburcu ettiler. En son bu hastaneye başvuru yaptım. Sağ olsun Melike Hanım geldi, vizit yaparken ‘ben seni ameliyat ederim’ dedi, ben de güvendim, ameliyat olduk. Bu ağrılarla yaşamaktansa yaşamayayım daha iyiydi, o derecede sıkıntılarım, çok kötü ağrılarım vardı. Doktorlarım dese bana bir de kalp filmi çekelim diye demediler. Şu an geçmişteki göğüs ağrısı yok, önceden çarpıntım, heyecan duygusu olurdu, onlar geçti, hiçbir şeyim yok. Bu şiddetli ağrılarımın kalp krizi olduğu söylendi, biz bilemiyorduk, başka hastalığa yoruyorduk” şeklinde konuştu.
İkizinin sıkıntılarını kendisinin de hissettiğini anlatan ve rahatsızlığın ortaya çıkmasının ardından kendisinin de kontrole gittiğini ifade eden 41 yaşındaki Selime Ay, “Ağrıları oluyordu, yoğun bakıma kaldırıyorlardı. 3-4 gün yoğun bakıma yatıyordu bir hastaneden çıkıyordu, sıkıştığı zaman başka hastaneye gidiyordu. Burada noktaladık, şükürler olsun, şu an çok iyi. İlk hastalandığı zaman acile gitti, kalple ilgili bir sıkıntısı olduğunu bilmiyordum. Beni aradı ama arayana kadar içimde bir sıkıntı vardı, insanda kötü bir şey olacakmış hissi olur ya. Kardeşim aradı ‘Kalp krizi geçiriyorum, haberin olsun, şu hastanedeyim gel’ gittim. Aradığı an o his gitti, dedim bundan dolayı oldu. İkiz kardeşiz ya böyle duyguları hissediyoruz. Ona bir sıkıntı olacağı zaman ya da bu tarz şeyler olacağı zaman ben hissediyorum, o da hissediyor. Şaşırıyoruz nasıl olabilir diye ama oluyor, kardeş veya ikiz olduğumuzdan kaynaklı. Bu tarz hastalıklar ırsi olabilir diye söyleniyor, ikiz olduğumuz için de ben korktum kontrol için Melike hocama geldim” ifadelerini kullandı. (İHA)