Avukat Hibe Gökalp, çocuk istismarında etkili yargılama için delillerin korunmasının büyük önem taşıdığını belirterek, “Taciz veya tecavüz eyleminden sonraki ilk 24 saat çok önemlidir. Bu süre geçtikten sonra, çocuğun idrarını yapması, banyo yapması gibi durumlarda genital bulguların kaybolacağından zaman kaybedilmeden harekete geçilmelidir” dedi.
Mersin Barosu avukatlarından Hibe Gökalp, Türkiye’de son yıllarda birçok kez gündeme gelen ‘çocuk istismarı’ konusunun hukuki sürecine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Çocuğun bu süreçte nasıl korunması gerektiği ve çocuğu korumakla yükümlü yakınların yapmaları gerekenleri anlatan Gökalp, istismara uğrayan bir çocuğun korunmasında yakınlarına büyük görevler düştüğünü vurguladı. Gökalp, “İstismara uğrayan bir çocuğun hukuki sürecinin en iyi şekilde yürütülmesi için ailelerin 24 saat geçmeden ilgili yerlere başvuru yapması gerekiyor. Bu süreç genital bulguların kaybolmaması için çok önemlidir. Ülkemizde bu gibi durumlarda nasıl bir yol izlemesi gerektiğini bilmeyen birçok aile var. İstismar şüphesi varsa ’Alo 183’ hattını arayarak yardım talebinde bulunmaları yeterli olacaktır. Burada önemli bir ayrıntı var. Türk Ceza Kanununa göre, işlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kamu görevlisi veya sağlık mensubunun bu suçu işlemesi halinde daha ağır bir ceza veriliyor” ifadelerini kullandı.
Cinsel İstismar dosyalarının soruşturma aşamasının titizlikle yürütülmesi gerektiğini kaydeden Gökalp, şöyle devam etti: “Cinsel istismar dosyalarının soruşturma aşaması titizlikle yürütülmelidir. Savcılığın olay yeri incelemesi, mağdur çocuğun ifadesinin sesli ve görüntülü kayda alınması, çocuğun ifadesinde en ufak ayrıntının bile atlanmaması soruşturmada büyük önem taşıyor.”
“Mahkeme sürecinde çocuğun sanık ile karşı karşıya gelmesine engel olunmalı”
Soruşturma süresinde çocuğun psikolojik durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizen Gökalp, “Cinsel istismara uğrayan çocuk psikolojik olarak büyük bir çöküş içerisindedir. Bu sebep göz önünde bulundurularak ifade sırasında örseleyici sorular yöneltilmemelidir. Çocuğun bir sosyal hizmet uzmanı veya psikolog ile görüşme yaptıktan sonra ifadesine geçilmeli, görüşme yapmadan ifadesinin alınmasına müsaade edilmemelidir. Mahkeme sürecinde çocuğun sanık ile karşı karşıya gelmesine engel olunmalı, gerekirse heyetten özel olarak bu hususa dikkat edilmesi istenmelidir” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz