Gökçeada'da Sığ Sulardaki Balık Türleri Belirlenecek

ÇANAKKALE (A.A) - Mehmet Bayer - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde (ÇOMÜ) yürütülen proje kapsamında, Gökçeada'da sığ sulardaki balık türleri belirlenecek.

ÇOMÜ Gökçeada Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Balıkçılık Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aytaç Altın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, birçok canlıya ev sahipliği yapan Gökçeada'nın biyolojik çeşitlilik açısından oldukça önemli bir ekosisteme sahip olduğuna işaret etti.

Bu konuda bilimsel çalışmalar yapılsa da özellikle denizel ekosistemdeki tür sayıları, miktarları, yumurtlama sahaları ve yavru balıklar açısından yapılmış çalışmaların oldukça sınırlı olduğunu dile getiren Altın, "Biyolojik çeşitliliğin korunabilmesi için öncelikle söz konusu bölge içindeki mevcut biyolojik çeşitliliğin bilinmesi gerekmektedir" dedi.

Altın, Gökçeada'da altın rezervlerinin tespiti yönünde çalışmalar olduğunu, bunun çıkarılıp çıkarılmaması konusunun görüşülüp, tartışıldığını belirterek, "Bununla beraber adadaki turizm faaliyetleri gün geçtikçe artmakta ve özellikle yaz aylarında birçok yerli ve yabancı turist adaya adeta akın etmektedir. Büyük bir hızla gelişen adada bu faaliyetlerin deniz ekosistemini ne derece etkilediği ancak bilimsel çalışmaların yapılması suretiyle tespit edilebilecektir" diye konuştu.

"Gökçeada Sığ Sularında Larva ve Genç Balıkların Biyoçeşitliliği, Dağılımı ve Popülasyon Parametreleri" adlı projesinin TÜBİTAK tarafından desteklenmeye değer bulunduğunu anlatan Altın, şunları kaydetti:

"Bu çalışmayla Türkiye'nin en büyük adası olan, 95 kilometre kıyı şeridine sahip, güçlü akıntı sistemlerinin etkisinde ve balık göç yolları üzerinde bulunan Gökçeada'nın 0 ile 20 metre derinliğe sahip sığ sularında yaşayan balık türleri belirlenebilecektir. Bununla beraber gelecek dönemlerde biyolojik çeşitliliğin korunabilmesi için muhtemel deniz koruma alanları tespit edilecek. Balık türleri ve yoğunlukları tespit edilmiş olacağından dolayı yapılaşma ve tarımsal faaliyetlerin balık faunasını ne şekilde etkilediğini belirlemek mümkün olacaktır."

Yrd. Doç. Dr. Altın, örneklemelerin 2013 yılının şubat ayında başlayacak projenin 36 ayda tamamlanmasının planlandığını kaydetti.