Fenerbahçeli futbolcu Gökhan Gönül, PSV Eindhoven galibiyetiyle, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde mücadele ettikleri (G) Grubu'ndan büyük ölçüde çıktıklarını ifade ederek, "Matematiksel olarak gerçekleşmedi, ama yüzde 90 gruptan çıktık" dedi.
Gökhan Gönül, Samandıra'daki tesislerde antrenmandan önce düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı. Maça çok iyi motive olduklarını kaydeden sarı-lacivertli takım oyuncusu, "Fenerbahçe'nin geçmiş yıllardaki gruptan çıkamama kaderini değiştirmek istiyoruz. Henüz matematiksel olarak gerçekleşmedi ama yüzde 90 gruptan çıktık gibi. Sahada mücadele veren herkes ve teknik heyet birlik olduk. Mutlu ve sevinçliyiz. Hedefimiz sadece bu yıl değil. Bundan sonraki yıllarda da başarılı sonuçlar almak istiyoruz. İnşallah bir üst turda da güzel maçlar çıkartıp, daha iyi yerlere geliriz" diye konuştu.
"İNŞALLAH BARCELONA İLE FİNAL OYNARIZ"
Teknik direktör Zico'nun, daha önce kendilerine, (Bizim Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde rakibimiz aslında Barcelona. Onlarla zorlu bir mücadele veririz. Onun dışındaki takımlar bizim ayarımızda ve ortada geçecek maçlar) biçiminmde ifadeler kullandığını belirten Gökhan, kendisinin de aynı biçimde düşündüğünü kaydetti.
Gökhan, "Biz, diğer takımlardan kendimizi ayrı tutmuyoruz. En az onlar kadar başarılıyız ve iyi bir kadroya sahibiz. İnşallah Barcelona ile final oynarız. Ben, onların finale kalacağını düşünüyorum" dedi.
"BEŞİKTAŞ'IN YENİLGİSİ BİZİ DE ÜZDÜ"
Beşiktaş'ın FC Liverpool karşısında aldığı farklı skorlu yenilgiye üzüldüklerini belirten Gökhan, "Bu bize artı bir motivasyon oldu. PSV Eindhoven karşısına (yeneceğiz, sahayı onlara dar edeceğiz) düşüncesiyle çıktık" diye konuştu.
Siyah-beyazlı futbolcuların, ezeli rakipleri, ancak aynı zamanda kardeşleri olduğunu belirten Gökhan, şunları söyledi: "Beşiktaş, ne kadar ezeli rakibimiz olsa da biz bu ülkenin ekmeğini yiyor, yaşıyoruz. Hepimiz kardeşiz. Sonuçta onlar bizim ezeli rakibimiz olduğu kadar kardeşimiz sayılır. Onlar sonuçta Türk futbolunun dışında bir ülke takımıyla oynadılar ve 8-0 yenildiler. Bundan olumsuz etkilendik. Türkiye'de yaşayan bir takımın bu şekilde yenilmesi bizi gerçekten üzdü. Bize artı motivasyon oldu. Onlar kaybedince, (PSV Eindhoven'ı burada yeneceğiz, sahayı dar edeceğiz) gibi bir düşünceyle sahaya çıktık. Onlar şu an çok üzgünler. Bu mağlubiyet insanın toparlanabileceği, üzerinde konuşacağı bir skor değil. Biz de onlar kadar üzgünüz. İnşallah en kısa zamanda toparlarlar."
MİLLİ TAKIM DÜŞÜ
Gökhan, (A) Milli Futbol Takımı'nda forma giymenin, her Türk futbolcusunda olduğu gibi düşlerini süslediğini anlattı. Fenerbahçeli futbolcu, milli takımla ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi: "Her Türk gencinin hayallerini süsleyen bir milli takım var. Benim de hedefim bu. Fatih hocamızın futbol anlayışını, karakterini, gözlerine baktığınızda maçı kazanma hırsını görebiliyorsunuz. Oyuncu seçimlerinde yanılacağını hiç düşünmüyorum. Ben bugün çağrılsam da çağrılmasam da düşüncelerim değişmeyecek. Kim Türkiye'de yaşayıp, bu kültürü alıp milli takımın başına geçip başarısızlığını ister ki. İnanıyorum ki o da elinden gelen çabayı gösteriyor ve ona göre oyuncu çağırıyor. Onun futbol bilgisine güveniyorum. Birlik olmak gerekiyor. Norveç maçı, Türk futbolunu yakından ilgilendiren bir maç. İnşallah galibiyet alıp 'Avrupa Şampiyonası'nda biz de varız) deriz."
"FENERBAHÇE'YE ZAMANINDA GELDİM"
Fenerbahçe'ye, basamakları birer birer çıkarak geldiğini ifade eden Gökhan, "Fenerbahçe'ye zamanında geldiğimi düşünüyorum. Basamakları bir bir çıkmak varken, 1'den 5'e atlamak kötü bir şey olurdu" dedi.
Gençlerbirliği OFTAŞ Spor'u Üçüncü Lig'den Birinci Lig'e dek taşıdıklarını, bu süreçte, zorluk derecesi yüksek ve stresli maçlara alıştığını anlatan Gökhan, "Bunlar bana tecrübe oldu, güç oldu. Stresli maçlara nasıl çıkacağımı öğrendim. Zorlu maçlara da bu şekilde hazırlandım. Elimden gelen her şeyi sahada vermeye çalışıyorum" diye konuştu.
Gökhan, teknik direktör Zico'nun söylediği "Yedek, as ayrımı yok" düşüncesini futbolcular olarak kanıtladıklarını kaydetti. Fenerbahçeli futbolcu, Beşiktaş ile yaptıkları derbi maçta tartışılan faul pozisyonuyla ilgili de, "Kimine göre faul, kimine göre değil. Hakemin düdüğünü ben de duymadım. Düştüğümde takım arkadaşlarımın koştuğunu gördüm ve ben de hareketlendim. Herşeyden önce, verilen bir faul var. Düdüğün duyulmaması ve sonucunda gelen bir gol. Aslında gol olmasaydı, bu pozisyon gündeme bile gelmeyecekti. Şanssız bir andı" diye görüş bildirdi.