2001 yılına damga vuran Göksel’in “Depresyondayım” şarkısı arka fonumuzdayken sizlere depresyonun aslında ruhsal bir hastalık ve ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu belirtmek isteriz. Depresyon en genel tanımıyla en az 2 hafta süren duygu durum çökmeleridir. Duygusal olarak çöküntü yaşayan kişiler karamsarlaşmaya ve zihinsel olarak kötü düşüncelerle kendini meşgul etmeye başlar. Ancak bu noktada profesyonel bir yardımın daha etkili olacağını ifade etmek gerekiyor. Gün içindeki moral bozulmalarını depresyonla kıyaslamamakta da fayda var tabii. İşte depresyona girdiğinizi gösterebilecek 15 işaret...
Sabahları kalkmakta zorlanıyor adeta kendinizi çarşaftan kazımak zorunda kalıyorsanız depresyonda olabilirsiniz. Unutmayın ki bu gece geç yattığınız ve uykunuzu alamadığınız şartlar için geçerli değil. Yoksa tembellik ve depresyon arasındaki ince çizgi kaçırabilirsiniz.
Özbakım belki de depresyonun bir numaralı işaretidir. Özbakım istediğinizi kaybettiğiniz anda depresyon çanları sizin için çalıyor olabilir. İstemsizce saçınızı sürekli tepeden toparlayarak topuz yapıyorsanız ya da farkında olmadan saç sakal karışmış geziyorsanız aynaya bakmanızı tavsiye ederiz. Yoksa depresyonun eşiğinden içeridekilere el sallamak üzeresiniz.
Günlük rutin haline gelen sıradan aktivetelerinizde değişiklik olmaya başladıysa bu çok iyiye işaret değil ne yazık ki... Günlük ve sıradan aktivetelerden kastımız banyo yapmak, yemek yemek, insanlarla iletişim kurmak gibi oldukça basit eylemler... Bunlar size zor gelmeye başladıysa derin bir nefes alın.
Gün içerisinde işe konsantre olamamak ve iş arkadaşlarınızı dahi duymamak depresyon belirtileri arasında yerini alıyor. Çok masum göründüğünün farkındayız ancak bu belirti temelde kendi içine yönelerek iletişimi sıfıra indirmeye neden oluyor.
Ortaya çıkan olumsuz durumlarda dolayı sürekli kendinizi suçluyor ve hatta işe yaramaz görüyorsanız; özsaygınızı yitirme konusunda endişeler yaşanabilir. İşte bu noktada bir durup düşünme zamanı gelmiş demektir.
Normal zamanlarda ritminde yaptığınız bütün aktivitelerde dengesizlik yaşıyorsanız her şeyi abartmaya eğiliminiz arttıysa depresyona girmiş olabilirsiniz.
Durup dururken hatta ortada hiçbir şey yokken gelen ağlama isteğinden bahsediyoruz. Hatta bunun bir kötü versiyonu daha var o da her şey yolunda gibi gözürken birden gelen ağlama isteği... Duygu durumunuz bir anda değişiyorsa depresyon sinyalleri soldan soldan yaklaşıyor olabilir.
Anı yaşama konusunda kaygılarınız izin vermiyorsa hatta içinizden gelmiyorsa zevk alma dürtünüzü kaybetmiş olabilirsiniz. Bu da depresyonun ilk habercisi olabilir. Ama hemen endişelenmeyin stabil devam eden hayatınızda carpe diemcilik yoksa bu hiçbir anlama gelmez.
En basit konularda bile karar vermekte zorlanıyorsanız hatta karar vermeyi dahi istemiyorsanız bu da depresyonun yaklaşmaya başladığının işareti olabilir. Bir konu hakkında karar verememek günlük aktivitelerinizin dahi yavaşlamasına neden olacaktır. Sakin olun ve iyi ya da kötü olduğunu düşünmeden sadece bir karar verin.
Depresyon ve uykunun arasında adeta etle tırnak gibi birbirinden kopmayan bir bağ vardır. Bu nedenle aktivite sayınızı minimuma indirerek sadece uyumak istiyorsanız bu iyiye işaret etmez. Hatta partnerinize karşı cinsel bir istek duymuyorsanız, yatak sizin için yalnızca uykudan ibaretse depresyonda olabilirsiniz.
İnsanlara, hayvanlara hatta nesnelere bile katlanma eşiğinizi düştüyse ve her geçen gün tahammül sınırınızın indiğini düşünüyorsanız belki de düşünmenin zamanı gelmiştir. Külahı ortaya koyup konuşmanız sırası sizde!
İştahınız azaldıysa veya tam tersine özellikle abur cubur olarak tabir edilen sağlıksız gıdaları canınız çekiyorsa bir de üzerine bunları yedikçe mutlu oluyorsanız alacağınız kilolar gibi depresyonda kapınızda!
Sabah uykularında olduğu gibi tembellik ve depresyon arasındaki ince çizgiyi tutturmak bu noktada önemli. Her şeyi erteliyorsanız ve üşengeçliğiniz artık ‘Yok artık bu kadar da olmaz ki’ sınırlarını aştıysa biraz kendinize çekidüzen vermenin zamanı gelmiş anlaşılan.
Çabuk yorulmak depresyonun haricinde beraberinde birçok sağlık sorununu taşıyabilir. Ancak bu aşamada bahsettiğimiz yorgunluk tamamen halsizlikle benzer bir his. Hatta gün ışığı, odadaki lamba sizi rahatsız ediyorsa ve yorgunluğunuza yorgunluk katıyorsa depresyon zilinizi çalmış olabilir.
Son maddemiz ise tamamen takıntılar ve saplantılı durumlarla alakalı. Depresyonun alameti farikasının getirisi olarak oluşan bir tik ya da fobi oluşmaya başladıysa bu iş hiçte iyiye gitmiyor demektir.