İstanbul Valiliğinin yeni tip korona virüsün yayılımını önleme kapsamında aldığı kararla, İstanbul’da sahiller, mesire ve piknik alanlarında; piknik yapmak, balık tutmak, spor, yürüyüş gibi faaliyetler yasaklanmıştı. Arnavutköy Sazlıbosna gölü kıyısındaki bazı vatandaşların yasaklara aldırış etmeden gezdikleri, piknik yaptıkları ve balık tuttukları görüldü.
Göl kıyısına oltayla geldiğini fakat balık tutmadığını söyleyen Fikret Özaktaş, “Stresten dışarıya çıktık. Temiz hava, iyi arkadaşlar, bol güneş burada hastalığın pek olacağını sanmıyorum ama tabi ki biz mesafeye uyuyoruz. Ben de elime oltayı aldım, balık tutmuş gibi oluyorum ama atmıyorum tabi ki. Yasaklara uyuyorum. Bir kural var biliyorsunuz yasaklar delmek içindir. Fakat atmıyorum yine de günahtır. Öyle ziyaret işte, evde stresten otur otur. Mutlaka dört duvar arasında sıkılıyoruz. Televizyonlara bak kanallara bak hep aynı filmler. Ben balık tutmuyorum ama tutmuş kadar zevk alıyorum. Göle gittiğim zaman mutlaka olta elimde olacak. Sofraya oturduğun zaman ekmek olmazsa kuru sofrayı yiyecek halin yok. Ben de böyle tutmuş gibi zevk alıyorum. Günde mutlaka iki saat, üç saat, dört saat çıkıyorum mutlaka oturduğum meskun mahale de yakın. Virüsten korkmaz olur muyuz? Biz kurallara uyarak geziyoruz. Bir semptom olduğu zaman hastaneye müracaat ederim ama ben kendimi bomba gibi hissediyorum” şeklinde konuştu.
Göl kıyısında arkadaşı ile balık tutan Abdulkerim Gül isimli vatandaş da, “Balık tutmaya geldim. Balık tutmanın yasaklandığını bilmiyorum da herkes geliyor şu an herkes bir şeylerle uğraşıyor. Biz de zaman geçirmek için bir şeylerle uğraşıyoruz. Dışarı çıkamıyoruz virüsten dolayı. Biz de vakit geçirmek için buraya geliyoruz. Evde kalma çağrılarına da yeterince uyuyoruz ama duramıyoruz da sıkılıyoruz artık. Biz de buraya vakit öldürmek için geliyoruz. Balık tutmanın yasaklanmasıyla ilgili bir bilgimiz yok” dedi. (İHA)