Gölette Boğulan 5 TEDAŞ Işçisinin Aileleri: Evlatlarımız Hiçe Sayıldı

Erzurum’da baraj göletine düşerek can veren 5 TEDAŞ işçisinin aileleri, kazanın üstünden bir yıl geçmesine rağmen sorumluların henüz bulunmadığını söyledi. 2012’nin Nisan ayında Erzurum’un Aşkale ilçesinde Karasu-2 baraj göletine düşerek can veren 5 TEDAŞ işçisinin aileleri olayın yıl dönümü münasebetiyle bir araya geldi. Yakınlarını dualarla anan aileler, olayın sorumlularının henüz bulunamamış olmasından dolayı acılı olduklarını ifade etti.

Ahmet Sait Turan’ın babası Bilal Turan, 20 yaşındaki oğlunu kaybettiği kazayla ilgili sorumluların henüz adalet karşısına çıkarılmadığından dert yandı. Turan, “Burada sorumluların bulunması lazım. Başkanımız'dan, Cumhurbaşkanımız'dan rica ediyorum. Onlar da bizim gibi baba, onların da evlatları var. Bu kazayı soruştursunlar. Kim suçluysa ortaya çıkarılsın. Kamu görevlileri hakkında soruşturma izini verilsin. Eğer suçları yoksa zaten mahkeme bunlara beraat verecektir. Ancak eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin soruşturmaya yer olmadığını söyledi. Türkiye hukuk kuralları işliyorsa olayın sorumluların mutlaka mahkeme karşısına çıkarılmalı.” şeklinde konuştu.

Feridun Öztürk’ün kardeşi Mahir Öztürk ise bir yıldır yaşadıkları acıyı hafifletecek bir gelişme yaşanmadığına dikkat çekti. Öztürk, görevli 5 memurun kurtarılması için yapılan çalışmaların yetersizliğine vurgu yaparak, “Benim kenardan izlediğim gibi onlar da yaşanan rezaleti izlediler.” dedi. 5 kişinin 2 saat boyunca suyun üzerinde buzlara tutunarak bağırdığını ifade eden Öztürk, “2 saatte Türkiye’nin bir ucundan bir ucuna en fazla 45 bilemedin 50 dakikada varılır. Orta bölgedeyiz. Kurtarma ekipleri yetişebilirdi. Ancak evlatlarımız hiçe sayıldı.” şeklinde konuştu. Öztürk, devletin gölet kazasıyla ilgili zafiyet gösterdiğini aktardı. Ayrıca olayın sorumlularının da henüz belirlenemediğine değinerek, “Yazık bu insanların da çocukları var. Benim kardeşimin üç çocuğu var. Bunlardan birinin de konuşma özrü var.” ifadesini kullandı.

Gölette can veren işçilerden Şahin Baykal’ın babası Ahmet Baykal da sorumluların bulunması için yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu savundu. Bu konuda şüphelerinin bulunduğunu kaydeden Baykal, olayla ilgili yeni bir iddia ortaya attı. Olayın yaşandığı gün çocuklarının görev gereği gölete açıldığını dile getiren Baykal, 5 işçiye baskı yapıldığını söyledi. Kazanın yaşandığı gün saat 3’te Çat hattının elektriğinin kesik olduğunu anlatan Baykal, ekibin Tecer hattından kesik olan hatta elektrik verdiğini aktardı. Baykal, şunları ifade etti: “Ama aynı gün Çiftlik köyü hattı kesildiği için çocuklara baskı yapıldı. Dediler ki illa gidip onu yapacaksınız. Bunu yapan kişiler belli. Bu kişi, ekip şefi ile konuşurken orada çalışan insanlardan bir tanesi de duymuş. Bunu duyan kişi savcılık ifadesinde de söyledi."

Mustafa Arifoğulları, Rıdvan Takım ve Feridun Öztürk'ün avukatlığını üstlenen Hakan Dişkeser ise sürecin başından beri kazanın öncesi ve sonrasında zincirleme kusurların olduğunu savundu. Bu yönde itirazlarda bulunduklarını ifade eden Dişkeser, dosyanın 3 defa bilirkişiye gittiğini aktardı. Dişkeser, "Son bilirkişi raporunda ARAS-EDAŞ yetkililerine, Hidroelektrik Santrali (HES) işletmecisine, taşeron firmaya ve bazı çalışanlarına kusur izafi edildi. Biz savcılıktaki dosyanın sonucunu beklemeden Erzurum İş Mahkemesi'nde maddi ve manevi tazminat davası açtık. Bu davaların ön inceleme duruşması bu ay içerisinde olacak." şeklinde konuştu.

3 Nisan 2012’de meydana gelen kazada Mustafa Arifoğulları, Feridun Öztürk, Ahmet Sait Turan, Rıdvan Takım, Ustabaşı Şahin Baykal gölete boğularak can vermişti. Olayın ardından İşletme Müdürü Tuncer Yeşilyurt, Aşkale Cumhuriyet Savcılığı'nın istemi üzerine 5 Nisan'da taksirli olarak birden fazla kişinin ölümüne neden olmaktan tutuklanmış, 30 Nisan’da da serbest bırakılmıştı.