Ordu'nun Gölköy ilçesi, eşsiz doğal güzellikleri ve bozulmamış tabiatıyla yerli ve yabancı turistlere huzur vadediyor.
Şehir gürültüsünden uzaklaşarak kafa dinlemek isteyenlerin tercih edebileceği sakinliği sunan Gölköy, tarihi ve turistik alanlarıyla doğaseverlere önemli bir gezi rehberi oluşturuyor.
Türkiye'nin 36. tabiat parkı olan, ilçenin en önemli turizm alanı Ulugöl, konuklarını her mevsim farklı görsel şölenle karşılıyor. Kuş cıvıltıları ve kurbağa sesleri eşliğinde göl çevresinde yürüyüş yapanlar, ağaç ve gökyüzünün göle olan yansımalarını fotoğrafla ölümsüzleştirme şansı buluyor.
İlçenin, Uluvahta başta olmak üzere birçok yaylasını gezen ziyaretçiler, doğanın tadını çıkarıyor.
Yaklaşık 750 yıl önce, tamamen ahşaptan inşa edilen "çivisiz cami", inanç turizmi adına farklı bir tarihi yapı sunuyor. Selçuklular döneminde pelit ağacı kullanılarak inşa edilen caminin iç ve dış cephesi, tahtaların birbirine geçtiği ağaç yontma ve kertme yöntemiyle dikkati çekiyor. Selçuklular ve Osmanlı tarihine tanıklık eden cami, ziyaretçilerine mazide bir yolculuk sunuyor.
Gölköy Belediyesince, turizme yönelik yürütülen konaklama ve iyileştirme çalışmalarıyla ilçe turizminin geliştirilmesi amaçlanıyor.
- Mert: "Tabiat güzelliğine sahip bir ilçe olarak öne çıktık"
Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert, gazetecilere yaptığı açıklamada, Gölköy'ün, özellikle son 3 yılda turizmde ön plana çıktığını söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü'nün 2000'li yıllardan itibaren yaptığı araştırmada, en uzun ömürlü insanların yaşadığı yerlerin gen haritasının çıkarıldığını anlatan Mert, "Türkiye'de ilk 10'un içerisinde Gölköy de bulunuyor. İlçede ölüm yaşı ortalaması 82 ve 100 yaşın üzerinde pek çok yaşlı bulunuyor." dedi.
Yaşlıların evde ve bakım yerlerinde hizmetlerini arttırmak suretiyle onların huzurlu bir hayat yaşamasını temin edeceklerini aktaran Mert, "3 yıldan beri özellikle yaşlı amcaların evde saç sakal gibi temizliğe bağlı bakımlarını yapıyoruz. Yaşlı amcalar, hasta ve yatalak olanlar var. Evden dışarı çıkamıyorlar. Ekiplerimiz evlere gidiyorlar, saç sakal bakımlarını yapıyorlar. Bu da yaşlılara olan sosyal sorumluluk projelerimizin başında geliyor." diye konuştu.
Mert, "Tabi tabiat güzelliği bir tarafta, iklim şartları bir tarafta, yaşam koşulları bir tarafta. Tabiat güzellikleri ve oksijen diyarı, hepsi eklendiği zaman insanların ömrüne ömür katan, tabiat güzelliğine sahip bir ilçe olarak öne çıktık." ifadelerini kullandı.
Turizmle ilgili çalışmaların devam ettiğine işaret eden Mert, şunları söyledi:
"Otel projemizin yanı sıra bakir, turizme açılmamış olan şelalelerimiz, derelerimiz, yaylalarımız, kiliselerimiz, çivisiz camimiz, kalemiz... Buna benzer 10-12 noktadaki turizm çalışmalarımız sürüyor. 2023'e kadar bunlarla ilgili altyapı oluşturacağız. En az 100-150 kişinin barınabileceği, 3-5 gün kalınabilecek yerleri oluşturmaya çalışıyoruz."
Doğal güzellikleri bozmadan çalışmaların yürütüldüğünü vurgulayan Mert, "Gelecekte, belki 3-5 yıl sonra Karadeniz'de adından söz edilen, özellikle yaz turizmi için gidilen bir ilçe olarak öne çıkacağız. Bu konuda da bakir olan ilçemizi tabiat güzelliğini bozmadan çağın getirdiği şartları da yaşatmak koşuluyla turistlere yaşatmaya çalışacağız." diyerek sözlerini tamamladı.