ANKARA (ANKA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sivas davasında verilen zamanaşımı kararıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. 2 Temmuz 1993 tarihinde yaşanan olayları “yakın tarihin en üzücü ve insanlıkla ilgisi olmayan trajik gelişmelerinden birisi” olarak nitelendiren Bahçeli, “Türk milleti bu gözü dönmüşlüğün taraflarını ve taraftarlarını, kararmış ve taş kesilmiş kalpliliğin uzantılarını dünya durdukça unutmayacaktır” dedi. Bahçeli şunları söyledi:
“Tahammülsüzlükleri teşvik ederek, Alevi ve Sünni vatandaşlarımızın birbirine girmesini projelendiren art niyetli kişiler, Sivas’da kardeşlik bağlarını koparmak amacıyla her yol ve yöntemi denemişlerdir. Türkiye’de mezhep eksenli düşmanlığın ve ihtilafın yeşermesine dönük aleni bir tertip olduğu şüphesiz olan bu elim hadisenin, üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen etkisi ve hassasiyet düzeyi hala kalıcı bir mutabakatla telafi edilememiştir. Nitekim geçtiğimiz günlerde, Ankara 11’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar bu hususu bir kez daha teyit etmiştir.”
-“19 YILLIK SİVAS DAVASI'NIN 9 YILI AKP İKTİDARINDA GEÇTİ”-
Sivas olaylarıyla ilgili hukuki süreç kapsamında sanık konumundaki 7 kişi hakkında verilen zamanaşımı kararını değerlendiren Bahçeli şunları söyledi:
“Şayet mahkemenin verdiği kararda bir usulsüzlük veya yürürlükteki hukuk maddeleriyle bağdaşmayan taraf varsa, bunun mutlaka giderilerek sorunun bütünüyle çözüme kavuşturulması temin edilmelidir. Bilindiği üzere, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanunu'nda, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımının uygulanamayacağı yer bulmuştur. Sivas olaylarının bu tarihten önce vuku bulması sözü edilen kuralın hukuk mantığı açısından dikkate alınmasına engel teşkil etmiştir. İlgili mahkemenin, Sivas’taki hunhar saldırıları insanlığa karşı suç sayması bir şeyi değiştirmemiş, sanık aleyhine olan ceza hükümlerinin geçmişe yürümeyeceği gerçeği açıkça bağlayıcı olmuştur.”
İnsanlık değerlerinin çiğnendiği, ahlaki ve manevi ölçülerin müessir bir eylemle bertaraf edildiği vahamet derecesi yüksek konularda, vicdanların tatmini ve teskininin her şeyden önemli ve öncelikli görülmesi gerektiğine vurgu yapan Bahçeli, 19 yıllık Sivas davasının 9 yılının AKP iktidarı döneminde geçtiğini ancak bu süreçte yargının hızlandırılması için herhangi bir kolaylaştırıcı ve samimi bir tutum takınılmadığını söyledi.
-ERDOĞAN’IN HAYIRLI OLSUN SÖZLERİ-
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın zamanaşımı kararını “Hayırlı olsun” sözleriyle karşılamasının “meseleyi hafife alan ve önemsemeyen bir ruh halinin yansıması” dışında anlam taşımadığını savunan Bahçeli şöyle devam etti:
“Hizbullah militanlarının salıverilmesine göz yuman iktidar partisi, Sivas davasının ağır aksak yürümesine ve adaletin ortaya çıkmasına da bigâne kalmıştır. Sivas’taki müessif olaylarla ilgili hukukun kararı ne yönde olursa olsun, bu kaosun ortaya çıkmasında payı bulunanlar gönüllerde ilelebet kanlı eller ve emeller olarak mahkûm edilmişlerdir.”
-“SİVAS OLAYLARI ÖNCESİ DAĞITILAN BİLDİRİNİN AMACI BUGÜN DAHA İYİ ANLAŞILIYOR”-
Mahkeme kararı sonrası yaşanan olayları da değerlendiren Bahçeli, bu olayları fırsat bilerek, sosyal barışın zedelenmesini sağlayacak çıkışlardan, eski defterlerin tekrar açılarak hizip ve husumet duygularının yayılmasından kimseye bir fayda gelmeyeceği uyarısında bulunarak şunları söyledi:
“Türkiye geçmişte buna benzer birçok talihsiz ve tehlikeli vakalarla ve vukuatlarla sarsılmış, kamplaşmanın derin sularında yolunu kaybetmiştir. Sonu ve istikameti olmayan; sosyal şiddetin, ideolojik karşıtlığın ve mezhep çekişmesinin karanlık labirentlerinde aziz millet fertleri birbirine girmiş ve nesiller bu şekilde israf olmuştur. Kan, kavga ve karmaşayla beslenmiş ve şekillenmiş acı tecrübeler, milletimizin birbirine düşmesinin kimlerin işine yaradığını, bundan hangi mihrakların nemalandığını herkese göstermiştir. Sivas olaylarının hemen öncesindeki birkaç gün içinde, kimliği belirsiz kişilerce gece vakti dağıtılan ve yöre halkını galeyana getirici bildirilerin amacı bugün daha net olarak anlaşılmıştır. Türkiye’nin kışkırtmalara ileri düzeyde açık bugünkü ortamında, dış kaynaklı Alevi-Sünni, Türk-Kürt çatışmasıyla ilgili planın, AKP’nin kötü yönetiminden cesaret bulduğu görülmektedir.”
-TUZAK VE KAMPLAŞMALARA KARŞI UYANIK OLUNMALI-
Başbakan ve hükümeti, sağduyulu hareket etmeye kardeşliği pekiştirici, uzlaşmazlıkları yatıştırıcı, siyasi üslup ve usul yolundan asla ayrılmamaya davet eden Bahçeli, “Nihayetinde alevlendirilmeye çalışılan etnik ve mezhep geriliminin, komşu coğrafyalara paralel genişleme istidadı gösterme ihtimali dikkatlice ve sorumlulukla takip edilmelidir. Bu itibarla herkes azami duyarlılık içinde kalarak, Türkiye’yi ateşe atacak tuzaklara ve kamplaşmalara karşı son derece uyanık ve hazırlıklı olmalıdır” çağrısında bulundu.
MHP’nin kökeni, mezhebi, inancı ve siyasi yönelimi ne olursa olsun herkesin Türk milletinin bir, ayrılmaz ve eşit ferdi olduğuna yürekten inandığını ifade eden Bahçeli, “Bu hakikati değiştirmeye, bozmaya ve milletimizi birbirine düşürecek her girişime dün olduğu gibi bugün de sonuna kadar karşı çıkacak ve üstesinden gelmek için her fedakârlığı göstermekten geri durmayacaktır” dedi.