Bu da Google cephesinde ve kullanıcıları arasında haklı bir endişe yaratıyor.
Amerikalı yazılım devi, güvenlik yazılımı geliştiricilerini adeta seferber etmiş durumda. Mobil işletim sisteminindeki en büyük rakibi Apple iOS’un, Play Store’a iki büyük avantajı var: Birincisi, optimizasyon… Bunu, Google’ın tek başına çözmesi imkansız ve haklı da. Zira şirket, düzinelerce farklı markaya işletim sistemi sağlıyor ve tam koordinasyonlu bir çalışma, gerek maddi açıdan gerekse süre baz alındığında mümkün değil. Elbette LG, Samsung ve Sony gibi devlerle ciddi işbirliği mevcut.
İkincisi ise en rahatsız edici bölüm: Güvenlik. Android işletim sistemi, açık kaynaklı bir işletim sistemi ve on binlerce geliştiriciye açık. Bir kişinin bildiği sır değilse, on binlerin bildiği ciddi problem yaratabilir.
2016’nın başından beri 11 Phishing temelli zararlı uygulama saptandı. Phishing (Olta atma, yemleme), bir kişinin internet şifrelerini, şahsi verilerini kredi kartı bilgilerini öğrenmek amacıyla kullanılan bir zararlı türü. Bir banka veya resmi bir kurumdan geliyormuş olduğu gibi; hatta Facebook veya Twitter gibi dev siteleri taklit ederek e-posta veya benzer yöntemlerle, bilgisayar kullanıcılarını sahte sitelere yönlendiriyor. Siz bu sitelere güvenerek verilerinizi girerken, farkında olmadan tüm banka hesabı veya kredi kartı datalarını, kötü niyetli kişilere hediye paketiyle sunuyorsunuz.
PhishLab Security Threat Analisti Joshua Shilko, dolandırıcıların sistemi bir adım öteye taşıdığını ve sahte uygulamalarla akıllı cihazlara sızdığını vurguluyor. Yani şüpheli e-postaları açmamak, artık yeterli değil.
PhishLab Security Threat Analisti Shilko, bu 11 uygulamanın hangileri olduğunu söylemekten kaçınıyor. Güvenlik geliştiricisi, bu konudaki yoğun çalışmalarını sürdürdüğünü söylemekle yetiniyor. Google’dan konuyla ilgili bir bilgilendirme gelmedi ancak biliyoruz ki; şirket, bu konularda son derece hassas. Ciddi bir tehdit söz konusu olduğunda kamuoyu duyuruları yapılacaktır.