Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğrencileri, ’Üremeyi Engel Görme!’ sloganı ile gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projesiyle görme engelli kadınların sorunlarını tespit etti. ’Ben de her kadın gibi anne olabilirim’ diyen görme engelli kadınların çevrelerinden annelik için olumsuz tepkiler aldığı öğrenildi. Görme engelli Emine İşler, "Tükiye’de kadın olmak zor, engelli kadın olmak çok çok daha zor" dedi.Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi 2. sınıf hemşirelik öğrencileri, Topluma Hizmet Uygulamaları dersi kapsamında, Yrd. Doç. Dr. Özlem Demirel Bozkurt’un koordinatörlüğünde 12 hafta boyunca yürüttüğü ‘Üremeyi Engel Görme!’ sloganı ile hayat bulan sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdi. Projede hedeflerinden ilki, görme engelli kadınların üreme sağlığı sorunlarının ve hemşirelerden beklentilerinin belirlenmesi iken, ikincisi ise hemşirelik öğrencilerinin görme engelli kadınlarla birebir görüşmeler yaparak, engelli gruplar ile iletişim kurmada bilgi ve becerilerini arttırmaları olarak belirlendi. Bu hedefler doğrultusunda öğrenciler literatür araştırması yaparak anket soruları hazırlarken, görme engelli kadınlar ile yüz yüze görüşmeler yaptı. Anket sonucunda, görme engelli kadınlar üreme sağlığı konularında bilgi almak istediklerini belirtti. Görme engelli kadınlar, evlilik öncesi kadın hastalıkları, beslenme, cinsel yaşam, aile planlaması, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemlere yönelik danışmanlık verilmesinin daha yararlı olacağını ifade etti.Herkese davranıldığı gibi davranmalarını istiyorlarProjenin koordinatörlüğünü yapan Yrd. Doç. Dr. Özlem Demirel Bozkurt, "Proje kapsamında öğrenciler tarafından, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ‘Evliliğe Sağlıklı Başlangıç/Üreme Sağlığı’ kitapçığı ve kadın sağlığına yönelik broşürler Ege Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Görsel İşitsel Materyal Biriminde seslendirildi. Seslendirilen üreme sağlığı CD’lerinin Türkiye genelindeki 2 bin görme engelli kadına ulaşması için çalışmalar başlatıldı. Görme engelli kadınların sağlık çalışanlarından beklentileri; ‘Anlayışlı olmaları, aşırı korumacı olmak yerine herkese davranıldığı gibi davranmaları, kişisel alana fazla müdahale etmeden ihtiyaçlar doğrultusunda yardım etmeleri, ihmalkar olmamaları, muayene öncesi neler olacağı hakkında açıklamalar yaparak işlem sırasında yönlendirmelerde bulunmaları, kendilerini güvende hissetmek için mahremiyete özen gösterilmesidir" diye konuştu.’Ben de her kadın gibi anne olabilirim’Öğrencilerinin görme engelli kadınlar ile yüz yüze görüşmeler yaptığını belirten Yrd. Doç. Dr. Bozkurt, ’’Bu görüşmeler sonucu kadınlarımızın, jinekolojik muayenelerini ihmal ettikleri, genellikle de muayene masasından çekindikleri için gitmediklerini fark ettik. Kendi meme muayenesini yapanların oranı çok yüksekti. Özellikle toplumda; gebe kalma, anne olma ile ilgili olumsuz bir algının olduğundan bahsettiler. ’Ben de her kadın gibi anne olabilirim’ dediler. Toplumda farklı olarak algılanmayıp yine günlük yaşamın içerisinde hayatlarını devam ettirmeleri adına biz bu farkındalık projesini başlattık. Görme engellilere ne söylediğimizin değil nasıl davrandığımızın önemli olduğunu, engelleri ön yargılar ve düşüncelerimizin oluşturduğunu, kendilerini yok saymadan yaklaşmamız gerektiğini, kişisel alanlarına saygı göstererek yaklaşmayı, açıklayıcı bilgilerle, yönlendirerek yardım etmemiz gerektiğini öğrendik. Bir insanın konuşmaması, duymaması, yürümemesi ya da görmemesi o insanı tanımlamaz. Onu tanımlayan şey deneyimleridir, anılarıdır, kişiliğidir ve hayatıdır. Engelli kadınların herkes gibi anne olmaya hakkı vardır" ifadelerini kullandı.Engelli kadın olmak çok çok daha zorAşık Veysel Görme Engelliler Okulunda öğretmen olan görme engelli Emine İşler (33), şöyle konuştu:"Türkiyede bu konuların tabu olduğunu düşünüyorum. Çok konuşulmayan konular. Kadınlar kendi aralarında birbirleri ile konuşup deneyimlerini paylaşıp anlatabilirler ama biz görme engelli kadınlar olarak bunları hem kendi aramızda konuşamıyoruz hem de paylaşamıyoruz. Doktorlara gittiğimizde de bize yapılacak uygulamalar hakkında çok fazla bilgi alamıyoruz. O yüzden bu projenin ileri de süreklilik getireceğini düşünüyorum. Günlük hayatta yapabileceğimiz her şeyde, örneğin ev temizlemekten tutun yemek yapmaya kadar, kendi kişisel temizliğimizi bile yaptığımızda bu çok fazla abartılıyor. Bende bir bireyim, bende yapabilirim bir takım şeyleri sadece görme engelliyim onun haricinde herhangi bir problemim yok. İnsanlar genel olarak çok şaşırıyorlar. ‘Çocuğa nasıl bakacaksın, kim yardımcı olacak, aman düşersin’ diye tepki gösterip aşırı koruma tavrı daha da artıyor. Çevreden şaşkınlık tepkileri alıyorsunuz. Tükiye’de kadın olmak zor, engelli kadın olmak çok çok daha zor."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz