Görme kaybına fotodinamik laserle son

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakkı Birinci, fotodinamik laser tedavisini 8 aydır OMÜ Tıp Fakültesi Göz Kliniği'nde başarıyla uyguladıklarını ve makula dejenerasyonu denilen görme kaybına son verdiklerini söyledi.

"HASTALIK TEK TARAFLI BAŞLADIĞINDA ÇOĞUNLUKLA FARK EDİLEMEMEKTEDİR"

Doç. Dr. Hakkı Birinci, yaşın ilerlemesi ile birlikte vücudun tümünde olduğu gibi gözde de bir takım değişiklikler oluştuğunu, bu değişikliklerin bazılarının kişinin görme kaybına sebep olduğunu söyleyerek, "Yaşa bağlı makula dejenerasyonu adı verilen hastalıktır. Makula denilen görme noktasını tutarak 50 yaşın üstünde en sık görme kaybı sebebini oluşturmaktadır. Hastalık genellikle iki gözü de etkilemekle birlikte çoğunlukla bir gözde daha erken görme kaybı oluşturur. Hastalık tek taraflı başladığında çoğunlukla hastalar tarafından fark edilememektedir. Bu nedenle özellikle 50 yaş üstü kişilerin bir şikayeti olmasa da yılda bir kez göz muayenesi yaptırmaları uygun olur. Aynı zamanda katarakt, glokom gibi hastalıklar da daha sıklıkla ileri yaşlarda ortaya çıkar. Yaşa bağlı makula dejenerasyonu olan hastalar genellikle görmede azalma, çarpık görme, görmede dalgalanma, gözlükle bile yakını görememe ve göz önünde karanlık noktalardan şikayet ederler. Hastalık halk arasında yaygın olarak görülmesine rağmen görmedeki azalma yaşlılığa bağlanarak 'tedavisi yok' zannedilip hekime gidilmemektedir. Ancak erken dönemde saptandığında hastalığın ilerlemesinin durdurulması mümkün olmaktadır. İleri derecede görme kaybı gelişen hastalarda ise tedavi için geç kalınmış olmaktadır" dedi.

Makula dejenerasyonu denilen bu hastalığın tedavisinde dünyada son 1-2 yıldır uygulanmakta olan fotodinamik laser tedavisinin OMÜ Tıp Fakültesi Göz Kliniği'nde de 8 aydır başarıyla uygulandığını hatırlatan Doç. Dr. Hakkı Birinci, "Kliniğimiz fotodinamik laser tedavisini Karadeniz Bölgesi'nde uygulayan ilk ve tek merkez olma özelliğini de taşımaktadır. Bu sayede hastaların büyük masraflar ile İstanbul ve Ankara gibi merkezlere gitmesine gerek kalmamıştır. Tedavinin amacına ulaşabilmesi için hastalığın erken dönemde tespit edilmesi gereklidir. Bu nedenle görmesinde bozulma hisseden hastaların vakit kaybetmeden göz kliniğine başvurmaları oldukça önemlidir" diye konuştu.