HABER

Göz tansiyonu Glokom nedir, nasıl tedavi edilir?

Türk Oftalmoloji Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik başkanlığında düzenlenen "Glokom Sempozyumu"nda "göz tansiyonu", sessiz hırsız olarak nitelendirildi.

Göz tansiyonu Glokom nedir, nasıl tedavi edilir?

Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokomun en zor vakaları uzmanlar tarafından tartışıldı. Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Glokom Birimi tarafından yapılan ve 100'ü aşkın oftalmoloji uzmanının hazır bulunduğu toplantıya İndiana Üniversitesi Tıp Fakültesi Glokom Araştırma ve Tanı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Alon Harris da katıldı. Prof.Dr. Harris glokoma dair çarpıcı bilgiler aktardı.

Toplantının başkanlığını yürüten Türk Oftalmoloji Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik öncelikle toplantıyla ilgili değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Tamçelik, "Türkiye'de ilk defa böyle bir toplantı yaptık. Biz derneğin yönetim kurulu olarak burada tartışmacıydık. Tam 39 nadir görülen glokom vakasını değerlendirdik. Tabi esas amaç, oftalmolojiyi daha cazip hale getirmek. Bu nedenle burada genç meslektaşlarımıza fırsat vermek istedik" dedi. Prof. Dr. Tamçelik, dünyada körlüğün 2. nedeni olan glokomda Türkiye'de akraba evliliklerinin de hala etkisi olduğunu ifade ederek, "Maalesef ülkemizde hala akraba evlilikleri yapılıyor" diye konuştu.

KÖRLÜK RİSKİ

Dünyada glokomun teşhis ve tedavisinde yaptığı çalışmalarla önemli bir yeri olan Amerikalı uzman Prof. Dr. Alon Harris, Türkiye'de ve dünyada milyonlarca insanın körlük riskiyle karşı karşıya olabileceğini, hükümetlerin de bu koşulda ağır bir yük altına girebileceğini söyledi. Türkiye'nin oftalmoloji konusunda herhangi bir Avrupa ülkesiyle yarışacak konumda olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Harris; toplantıda, Türk hekimlerinin uluslararası platformda daha çok yer almasına destek vermek amacıyla, "Bilimsel araştırma protokollerinin hazırlanması" konusuna değindi.

Glokom tedavisi ile ilgili uluslararası yayınlarda 150'den fazla makalesi yayınlanan, konuyla ilgili 25 kitap yazan, yaptığı çalışmalarla dünya çapında pek çok ödül sahibi olan Prof. Dr. Alon Harris, glokomun kısaca 'sessiz hırsız' olarak tanımlanabileceğini belirterek şunları söyledi:

"Hastalığın batı ülkelerinde görülme sıklığı yüzde 2 - 3 civarında. Türkiye'de kesin verileri bilmemekle birlikte, aşağı yukarı batı ile aynı olduğunu tahmin ediyorum. Glokomda en önemli nokta, erken teşhistir. Daha çok 40-45 yaş üstü kişilerde glokom görülür. Bunun için de herkesin 35 - 40 yaşından itibaren rutin göz muayenesi yaptırması gerekiyor. Yaş gerçekten önemli bir risk faktörüdür. Türkiye'de risk altında olan yaklaşık 2 milyon kişinin olduğu sanılıyor. Bunların sadece yüzde beşi hastalığının farkında ve 100 bin kişi düzenli tedavi görüyor. Risk faktörlerinden söz etmişken diyabet ve migrenin de risk faktörü olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca hipermetropi ve genetik de risk faktörleri arasındadır. Göz tansiyonu uzun süre kendini göstermeyen bir hastalıktır. Genellikle ani görme kaybıyla hastalığın farkına varılır. Glokom hastalarının yüzde 20'si görme yetisini yitirir" dedi.

GÖZ DAMLASI İLE GÖZ TANSİYONU TEDAVİSİ

Prof. Dr. Harris, glokom tedavisinde kullandığı özel metotlardan bahsederken hastalığın göç içi basıncını düşüren göz damlalarıyla tedavi edilebildiğini, ancak son yapılan çalışmalarda sadece göz içi basıncını düşürmenin de yeterli olmadığının ortaya çıktığını hatırlattı. Prof. Dr. Harris, "Göze giden kan damarlarının da beslenmesi gerekiyor. Artık aynı anda hem kuvvetli bir şekilde göz içi basıncını düşüren hem de göze giden kan akımını artıran ilaçlar var. Bu ilaçlar göz içi basıncını etkili bir şekilde düşürmekle kalmayıp, bir de ayrıca göze giden kan akımını artırarak gözün beslenmesini sağlıyorlar. Koregülasyon tedavisi dediğimiz bu yeni tedavi metodu Türkiye'de de var. Koregülasyon glokom tedavisinde yeni bir yaklaşım. Bunların dışında gerekirse cerrahi ve lazer tedavileri de uygulanabilir" diye konuştu.

Prof. Dr. Harris, glokomun sinsi ve kronik bir hastalık olduğunu, her yaşta görülebileceğini, yaş ilerledikçe sıklıkla ortaya çıktığını, risk faktörlerinin yaş, genetik, siyah ırk, kullanılan kortizon, stredoid gibi bazı ilaçlar, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, düşük tansiyon, periferik vazospazm, migren, damar sertliği, sigara ve olabileceğini kaydetti.

En Çok Aranan Haberler