ANKARA(İHA) - İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, gözaltı süresinin 4 ile 15 gün arasında olması gerektiğini belirterek, polis amirlerine arama izni verme ve el koyma işlemleri için yetki verilmesini istedi.
Cerrah, Sabancı suikastı zanlısı Fehriye Erdal'ı uzun süre teslim etmeyen ve kaçmasına zemin hazırlayan Belçika'yı isim vermeden eleştirdi. Cerrah, Genelkurmay Başkanlığı'nca düzenlenen, "Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği" konulu sempozyumda, "Terörizme karşı şehirlerde sürdürülebilir güvenlik tedbirleri" konulu bir sunum yaptı. Teknoloji ve özellikle internet ağının yaygınlaşmasıyla terör örgütlerinin istedikleri her türlü bilgiye istihbarat servisi gibi kolay ulaşıp, elde ettikleri bilgileri değerlendirebildiğini ifade eden Cerrah, 11 Eylül saldırılarının tüm dünyadaki terör olaylarının artacağını gösterdiğini kaydetti.
15-20 Kasım tarihlerinde İstanbul'da meydana gelen terör saldırısının Türkiye'nin de global terörün hedefi haline geldiğini ifade ortaya koyduğunu anlatan Cerrah, bu saldırıda 57 kişinin öldüğünü, 800'den fazla kişinin ise yaralandığını hatırlattı. Cerrah, İstanbul'da meydana gelen bu terör saldırısından sonra faillerin kısa sürede yakalanıp adli mercilere teslim edildiğini söyledi. Ülkelerin terörün tanımında uzlaşamamasının terörle mücadelede yaşanılan en büyük sıkıntı olduğunu anlatan Cerrah, "Uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suçlar başta olmak üzere tüm suçların ortak bir tanımı olmasına rağmen maalesef terör konusunda böyle bir ortak tanım ortaya konulamamıştır" diye konuştu.
Bazı ülkelerin terörü desteklediğini ifade eden Cerrah, "Siber Terör" konusunda tüm ülkelerin ortak strateji geliştirmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'de son 30 yılda politik, etnik veya dinsel kökenli terör örgütleri ile başarıyla mücadele edildiğini anlatan Cerrah, Türkiye'de 35'e yakın sol kökenli yasadışı örgüt bulunduğunu kaydetti. Konuşmasının bu bölümünde Sabancı suikastı zanlısı DHKP-C militanı Fehriye Erdal'ın Belçika tarafından Türkiye'ye iade edilmemesi ve Roj TV'nin Avrupa'da yayın yapması olaylarını gündeme getiren Cerrah, "Tanınmış bir iş adamımızın da aralarında bulunduğu 3 kişinin öldürülmesi olayının faili Fehriye Erdal, bir AB üyesi ülke tarafından uzun süre Türkiye'ye iade edilmedi ve bu kişi sonuçta firar etti. Bu olay terörle mücadelenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor" açıklamasında bulundu.
Cerrah, PKK/Konra-Gel terör örgütünün 1 Eylül 1998 tarihinde sözde tek taraflı ateşkes ilan ettiğini ve 2004 yılında sözde ateşkese son verdiğini belirterek, bu süre içerisinde örgütün özel eğitilen militanlarıyla faaliyetlerine devam ettiğini vurguladı. PKK-Kongra-Gel terör örgütünün İstanbul, İzmir, Antalya ve Mersin'de büyük bir eylem içinde olduğunun tespit edildiğini kaydeden Cerrah, bu kapsamda yapılan operasyonlarda örgüte ağır darbelerin vurulduğunu ifade etti. Bölücü terör örgütün yayın kuruluşu Roj TV'nin Avrupa'da birçok ülkede yayın yaptığını hatırlatan Cerrah, bunun uluslararası terörizmle mücadele stratejisine ters olduğunun altını çizdi. Terörle mücadele için temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına gerek olmadığını savunan Cerrah, ancak devlet güvenliği ve toplum yararı için örgütle ilişkisi olanlara bazı kısıtlamaların getirilebileceğini belirtti.
Cerrah, konuşmasında polisin hükümetten beklentilerini de sıraladı. Gözaltı süresinin 4 güne, mahkemenin izin vermesi halinde ise bu sürenin 15 güne çıkarılmasını isteyen Cerrah, "Arama izni kolluk amirlerine de tanınmalıdır. Terör suçlarında zanlıların, yakınlarına ve avukatlarına ulaşabilme süresi 1 ile 4 gün arasında ertelenmelidir. Çünkü bu süreçte zanlının telefonla yaptığı görüşmede delillerin ortadan kaldırılması mümkün olabiliyor. Terör suçlarında el koyma işlemi için kolluk güçlerine yetki verilmelidir. Yine kolluk güçlerine, yapılan aramalarda ele geçirilen kağıt ve diğer belgeleri inceleme yetkisi verilmelidir" şeklinde sözlerini sürdürdü.
Cerrah, kovuşturma safhasında terör davalarının takipsiz kaldığından yakınarak, küresel terörizmle mücadele için uluslararası anlaşmaların işlerlik kazanması gerektiğini kaydetti. Cerrah, İstanbul'da uygulanan MOBESE Projesi hakkında da görüntülü bir sunum gerçekleştirdi. Proje ile kentin bazı bölgelerine yerleştirilen kameralar yardımıyla olaya en kısa sürede ulaşılması hedefleniyor. MOBESE Projesi'nde Araç Takip Sistemi, Mobil Araç Sorgulama Sistemi ve Muhtarlık Otomasyon Sistemi gibi birçok teknolojik proje yer alıyor.