Yeditepe Üniversitesi Göz Hastanesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ebru Görgün, bir göz rahatsızlığı olan “Alerjik konjunktivit”in çok sık rastlandığını belirterek “Alerjik konjunktivitin tedavisinde genellikle kombine tedaviler uyguluyoruz ama temel prensip alerjiye neden olan etkenden uzak durmaktır” diyor. Gözleri kızarması ve göz sulanması ile kendini gösteren “Alerjik konjunktivit” çok sık rastlanan bir göz rahatsızlığı. Yeditepe Üniversitesi Göz Hastanesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ebru Görgün, “alerjik konjunktivit”i “göz kapaklarının içini ve gözün beyaz kısmını saran ve konjunktiva olarak isimlendirilen zarın alerjiye bağlı olarak gelişen iltihabıdır” diye tanımlıyor.
Görgün, gözün alerjik hastalıklarına klinik pratikte sık rastlandığını belirterek, “Aslında alerjik konjunktivit bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terimdir. Alerjik konjunktivitin 5 ayrı alt tipi vardır. Bunlar mevsimsel alerjik konjunktivit, pereniyal alerjik konjunktivit (uzun süreli alerjik konjunktivit), vernal keratokonjunktivit, topik keratokonjunktivit ve dev papiller konjunktivit’tir” diyor. Alerjik konjunktivitin genellikle her iki gözü birlikte etkilediğini vurgulayan Görgün, diğer belirtileri şöyle sıralıyor;
Nasıl tedavi ediliyor?
Alerjik konjunktivit teşhisinin hastanın şikayetleri, dikkatli bir muayene ve bazı laboratuar incelemeleriyle konduğunu belirten Görgün, “Alerjik konjunktivitin tedavisinde prensip eğer biliyorsak alerjiye neden olan etkenden uzak durmaktır. Genellikle kombine tedaviler uygulanmaktadır. Hastalığın tipine ve şiddetine göre alerjiyi önleyici antihistaminik damlalar ve gerektiğinde mutlaka doktor kontrolünde olmak üzere kortizon içeren ilaçlar kullanılmaktadır" dedi.
Mevsimsel ve pereniyal allerjik konjunktivit: Bu iki alerji tipi aynı gurupta toplanabilir. Her iki tipte de havada bulunan spesifik bir etkene karşı alerji gelişmektedir. Mevsimsel alerjik kojunktivit en sık rastlanan allerjik göz hastalığıdır. Tüm alerjik konjunktivit olgularının yaklaşık olarak yarısı bu guruptandır. Burada etken sıklıkla polenlerdir. İki taraflı göz yaşarması, kaşıntı, yanma hissi ve kızarıklık görülür. Göz kapakları hafif şişmiş olabilir, görme normaldir. Sıklıkla burun akıntısı, hapşırma, burunda tıkanıklık ve kaşıntı gibi alerjik rinit bulguları da eşlik eder.
Pereniyal yani uzun süreli alerjik konjunktivit yıl boyunca mevcuttur ve bu tipten başlıca ev tozu ve hayvan atıkları sorumludur. Bu tip daha az yaygın olup genellikle mevsimsel tipten daha az şiddetli biçimde ortaya çıkar.
Vernal keratokonjunktivit (Bahar Keratokonjunktiviti): Çocuk ve genç erişkinleri etkileyen nadir görülen bir alerjik konjunktivit tipidir. Ilık ve kuru iklimli bölgelerde daha sık ve şiddetli görülür. Erkeklerde daha sık görülmektedir. Ortaya çıkışı genellikle 5 yaşından sonradır ve genellikle ergenlik çağına gelindiğinde hastalık sonlanmaktadır. Hastalığın süresi nadiren 5-10 yılı geçer. Tipik olarak mevsimseldir ve ilkbahardan yaz sonuna kadar sürer.
Atopik keratokonjunktivit: Körlük riskinin en fazla görüldüğü alerjik konjunktivit formudur. Nadir olarak ve gençlerde görülür. Yirmili yaşlar civarında başlar ve uzun yıllar devam eder. Atopi kişinin alerjik bozukluk geliştir¬mesine yol açan kalıtımsal ve yapısal bir özelliktir. Bu konjunktivit tipi astım, rinit, atopik dermatit, besin allerjisi gibi atopi belirtileri gösteren kişilerde görülür. Göz bulguları genellikle diğer atopik bulguların ortaya çıkmasından bir kaç yıl sonra gelişir ve vernal keratokonjunktivite benzer şekildedir. Göz kapakları sıklıkla tutulmuştur. Kapak cildi kızarık, kalınlaşmış ve pul pul olmuştur. Kirpik dibi iltihabına sık olarak rastlanmaktadır.
Kapak iç kısımlarında yapışıklıklar, gözün kornea tabakasında anormal damarlanmalar, katarakt görülebilir.
Dev Papiller Konjunktivit: Bu hastalık kontakt lensler, kontakt lens temizlik veya bakım ürünlerine karşı gelişebilir. Üst kapağın altını döşeyen konjunktivada papilla denen kabarıklıklar mevcuttur. Hastalar kontakt lens taktıklarında rahatsız olduklarından yakınırlar. Bazen göz protezleri ve göze konulan dikişler de bu tabloyu oluşturabilmektedir. Tedavisinde bu tabloya yol açan etken ortadan kaldırılmalı ve alerjiyi önleyici ilaçlar kullanılmalıdır. Bazen göze kullanılan ilaçlara, bu ilaçlar içerisindeki koruyucu maddelere veya kozmetik maddelere karşı gözde alerjik reaksiyon meydana gelebilmektedir.