İSTANBUL (AA) - Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin 17 Haziran'da mahkeme salonunda hayatını kaybetmesinin ardından, Mısır hapishanelerindeki şartlar ve mahkumların sağlık durumları tekrar gündeme geldi.
Mısır'da hasta mahkumlara gerekli tıbbi destek sağlanmadığı yönündeki iddialar, sağlık sorunlarıyla ilgili uyarıları hiçbir şekilde dikkate alınmayan Mursi'nin vefatıyla yeniden tartışma konusu oldu.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinden yapılan açıklamada, "Muhammed Mursi'nin ani ölümü araştırılsın" ifadesine yer verilmesi dikkati çekti.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan), Mursi'nin tıbbi ihmal sonucunda ve kasten öldürüldüğünü iddia eden bir açıklama yayımladı. Bazı insan hakları örgütlerinin de Mursi’nin ölümünün araştırılması çağrısında bulunması soru işaretlerini daha da artırdı.
- Hapishanelerdeki hasta tutuklu sayısı bilinmiyor
Mısır'ın devlet kuruluşlarından Ulusal İnsan Hakları Komisyonu üyesi George İshak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hapishanelerdeki hasta tutuklu sayısının tam olarak bilinmediğini söyledi.
Komisyonun şikayetleri dikkate aldığını belirten İshak, son olarak yaklaşık 1,5 yıl önce gözaltına alınan Güçlü Mısır Partisi Başkanı Abdulmunim Ebulfutuh'un avukatından konuyla ilgili bir şikayet geldiğini aktardı.
İshak, kendilerine tıbbi bir rapor sunulduğunda resmi kurumlara durumu ilettiklerini, kendilerinin doğrudan müdahale haklarının olmadığını ifade etti.
Hasta tutuklular konusunda olumlu gelişmeler olmasını temenni ettiğini de dile getiren İshak, yetkililere bu konuda kolaylık göstermeleri çağrısında bulundu.
Mursi'den önce, İhvan'ın eski Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Mehdi Akif, Şura üyesi Isam Diryale ve Ferid İsmail gibi isimler de hapishanede vefat etmişti.
Sayıları tam olarak bilinmese de hapishanelerde sağlık sorunu yaşayan binlerce mahkum olduğu konuşuluyor. Sadece göz önünde olan bazılarının yaşadıkları bile Mısır zindanlarındaki hasta mahkumlar için tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor.
Bunlardan öne çıkan bazı isimler şunlar:
- Güçlü Mısır Partisi Başkanı Ebulfutuh
Ülkeyi 30 yıl boyunca yöneten Hüsnü Mübarek rejiminin sona ermesinin ardından Cumhurbaşkanlığına aday olan ve Güçlü Mısır adında bir parti kuran Abdulmunim Ebulfutuh (68), yaklaşık 1,5 yıl önce Londra'da yaptığı bir açıklamanın ardından Mısır'a döndüğünde gözaltına alınmıştı.
Ebulfutuh'un avukatı Abdurrahman Heridi, müvekkilinin hapse girdiğinde sadece 4 çeşit ilaç kullandığını, ancak şimdi 14 ayrı ilaç alarak hayata tutunabildiğini söyledi.
Ebulfutuh'un oğlu Ahmed de Mursi'nin ölümünün ardından 18 Haziran'da sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında babasının sağlık durumunun iyi olmadığını duyurdu.
Mısır yönetimini "babasını tıbbi ihmal sonucu yavaş yavaş öldürmekle" suçlayan Ahmed Ebulfutuh, babasının kendilerine geçenlerde zindanda çok ciddi bir rahatsızlık geçirdiğini anlattığını ve "Eğer doktor olmasaydım sonuç çok daha kötü olabilirdi" dediğini yazdı.
- Mübarek döneminin Genelkurmay Başkanı Sami Anan
Devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek döneminde 7 yıl Genelkurmay Başkanlığı yapan Sami Anan (71), 2018'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağını açıklamasından bir süre sonra gözaltına alınmıştı.
Anan'ın sağlık durumunun iyi olmadığı ve Maadi Askeri Hastanesi'nde tedavi gördüğü yerel medyaya yansıdı. Ancak ailesi ve avukatları konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.
- Selefi lider Ebu İsmail
İnsan hakları kuruluşları, Mısır'ın en önde gelen Selefi liderlerinden biri olarak tanınan Hazim Ebu İsmail'in (58) hapishanede uğradığı bir saldırı nedeniyle baygınlık geçirdiğini duyurdu.
Ebu İsmail, 2012'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmak istemiş, ancak evrakı Yüksek Seçim Kurulu tarafından "annesinin ABD vatandaşı olduğu" gerekçesiyle reddedilmişti. Ebu İsmail, askeri darbenin yapıldığını 3 Temmuz 2013'te evinde gözaltına alınmıştı.
- Şehit Esma el-Biltaci'nin babası ve kardeşi
Rabia Meydanı'nda vurularak şehit edilen Esma'nın babası Muhammed el-Biltaci’nin sağlık durumu da kritik. Ailesi, masrafları kendilerine ait olmak üzere Biltaci'nin tedavi için sağlık merkezine kaldırılmasını istedi ancak Mısır makamları bunu kabul etmedi.
Aile, babası gibi tutuklu olan oğulları Enes'in Muhammed el-Biltaci'nin yanına nakledilmesini resmi makamlardan talep ettiğini, ancak kabul edilmediğini açıkladı. Mısır'da hapishaneler tüzüğü, hasta olan tutuklunun yakınının da hapiste olması durumunda ona refakat etmesi için yanına alınmasına izin veriyor.
- İnsan hakları savunucusu Hüda Abdulmunim
Mısır'da "Demir Kadın" lakabıyla tanınan iş kadını ve insan hakları savunucusu Hüda Abdulmunim (60), hapiste geçirdiği 6 ayda yürüyemez hale geldi.
Abdulmunim, bir duruşmada yargıca, "Hiç kimsenin beni ziyaret etmesine izin verilmiyor. Mahkemeye gelecek gücüm dahi olmadığı için güvenlik güçleri tarafından taşınıyorum. Bu nasıl insan hakkıdır?" diye serzenişte bulundu.
Ailesi tarafından yapılan basın açıklamasında da Abdulmunim'in hapishanede çok kilo kaybettiği ve psikolojisinin bozulduğu belirtildi.
Hüda Abdulmunim, geçen ocak ayında Yunanistan'dan dönüşünde Kahire Uluslararası Havalimanı'nda gözaltına alınmıştı.
- Genç gazeteci Mutez Vednan
Genç gazeteci Mutez Vednan'ın ailesi, yaklaşık 1,5 yıl önce gözaltına alınan oğullarının psikolojisinin, elbiselerini parçalayacak kadar bozulduğunu duyurdu. Ailesinin açıklamasına göre Vednan, açlık grevine de başladı.
Mutez Vednan, halen hapiste olan eski Sayıştay Başkanı Hişam Cinina ile röportaj yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınmıştı.
- İhvan'ın genç sözcüsü Cihad el-Haddad
Darbeden sonra gözaltına alınan İhvan'ın iyi eğitim almış genç sözcüsü Cihad el-Haddad da artık yürüyemiyor.
Ailesi, 38 yaşındaki Haddad'ın yürüyemediği için mahkeme salonuna güvenlik güçleri tarafından getirildiğini belirtti.
- Cumhurbaşkanlığı afları
Mısır'da uzun süre hapishanede kalanlar olduğu gibi sağlık durumu nedeniyle ve Cumhurbaşkanlığı affı ile tahliye edilen yüzlerce mahkum bulunuyor.
Eski diplomat Masum Merzuk ve gazeteci Abulhalim Kandil sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilenler arasında yer alıyor.