PARİS (AA) - ÖMER AYDIN - Fransız ulusal havayolu şirketi Air France çalışanlarının grevi, ülkede hava ulaşımını çıkmaza sürüklerken, dünyanın en çok turist çeken ülkesi Fransa'nın ülke yönetimini de turizm sezonunun başladığı dönemde derinden endişelendiriyor.
AA muhabiri, Fransa’nın sembolleri arasında bulunan ve son dönemde ekonomik tedbirler gerekçesiyle işten çıkarmalar ve buna bağlı nedenlerle başlayan grevler yüzünden zor günler geçiren Air France’taki krizi araştırdı.
1933’te kurulan ve “Fransa havadadır” sloganını kullanan Air France, dünyada 116 ülkede 314 noktaya uçuyor. 2017 rakamlarına göre şirket, 98,7 milyon yolcu taşıdı.
Faaliyetlerinin büyük bölümünü yolcu taşıma ile gerçekleştiren kuruluş, ayrıca kargo taşımacılığı ve uçak tamir ve bakımı hizmeti de veriyor.
Paris-Orly ve Paris-Charles de Gaulle hava limanları merkezli uçuşlarıyla Fransa’nın dünyaya açılan kapılarından biri olan Air France’ın yaklaşık 34 bin yer hizmetleri, 13 bin kabin ve uçuş hizmetleri ve 4 bin 500 pilot olmak üzere 50 binden fazla çalışanı bulunuyor.
Air France, 2004 yılında Hollanda Kraliyet Havayolu şirketi KLM ile oluşturulan bir çatı altında birleşerek düşük ücretli (low cost) uçuş faaliyetlerine başladı.
Air France-KLM bünyesinde bugün Paris ve Amsterdam merkezli olarak bu iki şirketin dışında Transavia, HOP! ve Joon gibi havayolu şirketleri de faaliyetlerini sürdürüyor.
- Çöküşe giden yol: 2015 olayları
Air France’da grev ve gösterilere neden olan yeniden yapılanma ve ücretlerin dondurulması kararları 2015’te dünya kamuoyunun ilgiyle izlediği “yırtık gömlek” görüntüleriyle başladı. Şirketin 2020 yapılanma hedefleri planı doğrultusunda 2 bin 900 kişi ile yollarını ayırma kararına tepki gösteren çalışanlar, Merkez Komite Toplantısını basarak, üst düzey yöneticileri tartakladı.
İnsan Kaynakları Direktörü Xavier Brosseta’nın parçalanmış gömleğiyle çalışanların elinden kurtarılmasına dair görüntüler dünya televizyonlarında günlerce yayınlandı.
Şirket yönetimi, 2016’da bin kişinin gönüllü işten çıkma veya emekliliğe ayrılma prensibi kararı alındığını açıklamış, bin 400 çalışan ile yolların ayrılma planının ise masada olduğu bildirilmişti.
Air France yönetimi, 2016 yılına kadar gönüllü işten ayrılma planını 4 kez devreye sokmuş ve çalışan sayısında tasarrufa gitmeyi hedeflemişti.
Şirketin son dönemde yollarını ayırmayı hedeflediği çalışan sayısının 15 bin olduğu açıklanmıştı.
Pazar ve tüketim araştırmaları şirketi Statista’nın verilerine göre, Air France’ın Fransa’da havayolu taşımacılığındaki pazar payı son 10 yılda yüzde 15 azaldı.
Air France çalışanlarının yaklaşık yüzde 70’inin temsil edildiği 10 sendika, 2018 başlarında 6 yıldan beri dondurulan ücret artışı ve çalışma şartlarını protesto için grev kararı alındığını duyurdu.
22 Şubat’ta ilk genel grev kararını uygulayan çalışanlar, 2018 yılı için maaşlara yüzde 6 zam talebinde bulunarak, aksi taktirde belirli günlerde grevin devam ettirileceğini duyurdu.
Şirketin Paris merkezli uzun mesafeli uçuşlarının yaklaşık yüzde 30’unun, orta ve kısa mesafeli uçuşlarının ise önemli bölümünün iptal edilmesine neden olan grevler, 22, 23 ve 30 Mart tarihlerinde devam etti.
Sendikalar, nisan ayında aralıklarla 8 gün greve giderken, mayıs ayında ise şimdiye kadar 4 gün için grev tarihi belirlendiğini duyurdu.
Air France yönetimi, bir günlük grevin şirkete zararının 25-30 milyon avro civarında olduğunu ve 2018’in ilk çeyreğinde toplam zararın 269 milyon avro olduğunu açıkladı.
Şirketin nisan ve mayıs aylarındaki grevlerde göreceği zararın ne kadar olacağı hakkında tahmin yürütülürken, en iyimser tahminle 300 milyon avro olacağı belirtiliyor.
Bunun yanında turizm dönemi öncesi ve süresince dünyanın en çok turist çeken ülkesi Fransa’ya havayolu taşımacılığının büyük bölümünü sağlayan Air France’daki grevler nedeniyle rezervasyonların iptali ve müşteri kaybının da önemli oranlara ulaşacağı endişesi gündemde.
Havacılık sektörü dışında demiryolu, enerji, sağlık ve kamu sektörü çalışanlarının da grevi nedeniyle başta turizm ve restoran sektörü olmak üzere birçok sektörde önemli oranda rezervasyon iptallerinin yaşandığı uyarısında bulunan yetkililer, grevler nedeniyle ülkenin kaybının yüzde 20'lere ulaştığını belirtiyor.
- “Yok olma riski ile karşı karşıya”
Grevler ve gösteriler nedeniyle suların durulmadığı Air France’da, İcra Kurulu Başkanı Jean-Marc Janaillac, çalışanlar ve kurum arasında anlaşmaya varılamaması üzerine 4 Mayıs’ta istifa kararı aldığını duyurmuştu.
İstifa kararını katıldığı bir televizyon programında değerlendiren Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, "şirketin tehlikede olduğunu" kaydederek, çalışanların yönetimin masaya koyduğu ücretlerden daha fazlasını istememeleri gerektiğini söyledi.
Le Maire, Air France’ın ayakta kalması için ölüm kalım mücadelesi verildiğini hatırlatarak, “rekabet için gerekli adımları atmadığı taktirde yok olma riskiyle karşı karşıya olduğunu” açıkladı.
Fransız bakan ayrıca, Air France’ın 2017 rakamlarına göre 4,2 milyar avro olduğu belirtilen borcunun devlet tarafından üstlenilmesi planına da kapıyı kapadı.
Air France'ın borsadaki hisseleri ocak ayından bu yana yüzde 52 değer kaybetti. Şirketin İcra Kurulu Başkanı Janaillac'ın istifasından sonraki ilk iş gününe ise şirket hisseleri yüzde 15 kayıpla başladı.
Ulusal Sivil Havacılık Pilotları Sendikası Başkanı (SNPL) Philippe Evain, RTL radyosunda katıldığı canlı yayında, Air France yönetiminin şartları kabul etmemesi durumunda grevin uzun sürebileceğini kaydederek, 2018 için yüzde 5 maaş zammı talep ettiklerini, şirketin teklifinin ise yüzde 2 olduğunu belirtti.