Greenpeace, Peru'nun tarihi Nazca Çizgileri'ne verdiği zarar sebebiyle özür dilediğini açıkladı.
Perulu yetkililer, ülkenin güneyindeki Nazca Çölü'nde yer alan tarihi mirasa zarar verdiği gerekçesiyle 7 farklı ülkeden 20 Greenpeace eylemcisine dava açacağını duyurdu.
Greenpeace eylemcileri, başkent Lima'daki ‘İklim Değişikliği Konferansı'na dikkat çekmek amacıyla tarihi bölgede yer alan ‘Sinekkuşu' deseninin yakınına kumaştan büyük harflerle ve havadan görülebilecek şekilde "Değişim zamanı! Gelecek Yenilenebilir. Greenpeace" mesajı yazmıştı.
Perulu yetkililer, tarihi bölgenin sadece izinle ve özel kıyafetle ziyaret edilebilen alanına giren eylemcilerin bıraktığı izlerin, bin yıl boyunca kalabileceğini söyledi.
Kültür Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada "Çevreci grubun kanuna aykırı ve kasti hareketi sonucu bölge ciddi anlamda zarar gördü" ifadesi yer aldı.
"Olayın çok kötü göründüğünü biliyoruz" itirafında bulunan Greenpeace sözcüsü, özür dilediklerini ve çok üzgün olduklarını açıkladı.
"Aptalca ve dikkatsizce hareket ettik" ifadelerini kullanan sözcü, davranışlarının sonucuna katlanacaklarını ve soruşturma neticesi verilecek uygun kararla yüzleşmeye hazır olduklarını duyurdu.
Kültür Bakan Muavini Luis Jaime Castillo olay için, "Peruluların kutsal kabul ettiği değerlere darbe" ifadesini kullandı.
Peru'nun Greenpeace'in vermek istediği mesaja karşı olmadığına işaret eden Luis Castillo, gösteriyi "Peruluların ve tüm insanlığın kültürel mirasına saldırı" olarak niteledi.
Bakan Muavini, zarar gören çizgilerin bölgede en belirgin ve en tanınan çizgiler olduğunu sözlerine ekledi.
Peru hükümeti, sorumluların ülkeden çıkışını engellemeye çalışırken savcılardan dava açmalarını istedi. Eylemciler, suçlu bulunurlarsa 6 yıla kadar hapis cezası alabilecekler.
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan 518 kilometre çapındaki 2200 yıllık Nazca Çizgileri, bazı canlıları ya da geometrik biçimleri betimler tarzda yere çizilmiş, bazıları kilometrelerce uzunlukta olan çizgilerin genel adı.
Düz çizgi, üçgen, sarmal, kuş, maymun, köpek, örümcek, çiçek gibi desenler çok büyük olduğu için ancak çok yüksekten bakıldığında görülebiliyor.
İlki 1926'da keşfedilen çizgileri kimin, ne zaman çizdiği bilinmemekle birlikte, 12. yüzyıldaki İnka Medeniyeti'nden de eski oldukları biliniyor.
Bölgenin aşırı kurak iklimi, çizgilerin bugüne değin bozulmadan kalmasını sağladı.