HABER

Grip aşısı olmayanlar çaresiz değil

Gripten korunmanın en etkili yolunun grip aşısı yaptırmak olduğu artık çok iyi biliniyor. Özellikle de yaşlıların, astım, KOAH, kalp yetersizliği, diyabet ve böbrek hastalarının her yıl mutlaka grip aşısı olmaları gerekiyor. Bu aşı daha çok ekim ve kasım aylarında yapılıyor olsa da, aşı için geç kalmış da sayılmazsınız, çünkü grip salgını henüz başlamadı.

Grip aşısı olmayanlar çaresiz değil

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, grip aşısı yaptırmayanların neler yapması gerektiğini Mynet okurları için yazdı.

Hastalıktan korunmak için de aşının salgından 2 hafta önce yapılmış olması yeterli. Ancak, her hangi bir nedenle aşı yaptıramamış olanlar ya da aşı yaptırması sakıncalı olanların, gribe yakalanmamak için alabilecekleri çeşitli basit önlemler de var. Salgın zamanlarında mümkün olduğunca topluma karışmamak, insanlarla tokalaşmamak ve öpüşmemek, elleri sık sık yıkamak, saunaya girmek, bol sebze ve meyve tüketmek, sarımsak yemek bunların başlıcaları.

DÜZENLİ EGZERSİZ GRİBİ ÖNLÜYOR

Egzersizin sağlığımız üzerine pek çok olumlu etkileri olduğunu artık çok iyi biliyoruz. Hipertansiyon, diyabet, damar sertliği, depresyon, osteoporoz gibi pek çok hastalığın tedavisinde ilaçlar kadar egzersizin de gerekli olduğu kanıtlandı. Egzersiz başta kalın bağırsak kanserleri olmak üzere bazı kanserlerin oluşumunu engelleyebiliyor.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, düzenli egzersizin bağışıklık sistemini kuvvetlendirebileceğini ve grip ve diğer enfeksiyon hastalıklarını önlenmesinde önemli rolü olabileceğini de ortaya koymuştur.

EGZERSİZİN ETKİLERİ

Hastalıklardan korunmada önerilen egzersiz, herkesin kolaca uygulayabileceği, her gün 30 dakika süreyle tempolu bir şekilde yürümektir. Bu efor sonrası bir miktar terlenilmesi ve solunumun da biraz hızlanmış olması gerekir. Ama, nefes nefese de kalınmamalıdır.

Egzersiz sırasında vücut ısının yükselmesi de enfeksiyonlarla savaşta çok önemlidir. Çünkü, ateş bir çok bakteri ve virüsün üremelerini durduran önemli bir etkendir.
Düzenli egzersiz bağışıklığı kuvvetlendirir ve enfeksiyonları önlerken ağır egzersizlerin ise tam tersine üst solunum yolları enfeksiyon riskini artırabileceği de unutulmamalıdır.

TAVUK SULU SEBZE ÇORBASI

Grip bir hafta içinde kendiliğinden geçen bir hastalıktır. Bu hastalıkta, özel durumlar dışında ilaçların vücuda zarar vermekten ve ekonomik kayıplara neden olmaktan başka bir işe yaramadığını unutmayın. Bunun yerine beslenmenize özen gösterin. Bol sıcak sıvı için. Ihlamur, ada çayı, nane, limon çayları bunun için idealdir.

Sebze ve meyve yiyin. Sofranızdan tavuk sulu sebze çorbasını eksik etmeyin. Büyüklerimizin üşütmelere ve gribe karşı önerdikleri havuçlu, patatesli, kerevizli, soğanlı, maydanozlu tavuk sulu çorbaların soğuk algınlığı ve grip belirtilerini gidermede çok etkili olduğu artık bilimsel olarak da kanıtlandı.

ÖKSÜRÜK ŞURUPLARINA DA ANTİBİYOTİKLERE DE GEREK YOK

Grip tedavisinde amaç, hastalık belirtilerini gidermek ve hastayı rahat ettirmektir. Antibiyotik kullanmak gereksiz, hatta zararlıdır. Çünkü, antibiyotiklerin virüslere hiçbir etkisi olmadığı gibi, gereksiz alınan antibiyotikler vücudumuzdaki bakteri dengesinin bozulmasına, mantar hastalıklarının ortaya çıkmasına ve bakterilerin ilaçlara direnç kazanmasına da yol açarlar. Tabii, antibiyotiklerin pahalı ilaçlar oldukları ve çok ciddi ekonomik kayıplara neden oldukları da unutulmamalıdır. Antibiyotikler, sadece orta kulak iltihabı, sinüzit, bronşit gibi komplikasyonlar geliştiğinde doktor önerisiyle kullanılmalıdır.

Son araştırmalar, öksürük şurupları ve grip ilaçlarının da genellikle hiçbir yararlarının olmadığını göstermektedir. Hatta bunların yan etkileri hastaları daha çok rahatsız da edebilir.

En Çok Aranan Haberler