Grip sebepleri virüslerdir. Son yıllarda duymaya alıştığımız tüm hastalıklar virüsten kaynaklanır. Kuş gribi, domuz gribi H1N1, H3N2 gibi virüsler buna neden olur. Bu virüsler daha çok solunum yoluyla ya da temasla alındıklarında vücutta çeşitli hastalıklara sebep olurlar. Sistemik belirtiler yaparlar ama ön planda üst solunum enfeksiyonu belirtileriyle karşımıza çıkarlar.
Grip virüsleri, solunum yoluyla genellikle bulaşır. Hasta olan kişinin salgılarında, kişi hapşırdığında ya da öksürdüğünde belirli bir süre havada tutulurlar.
Kişinin solunumuyla birlikte solunum yollarına tutunur ve hastalık yapmaya başlarlar. Hapşıran kişinin temasıyla bu virüsler yaklaşık 2 saat sürede canlı kalırlar. Bir başka kişi ona temas ettiği zaman mikrobu almış olur. Kapalı ortamlarda, toplu taşıma araçlarında, sınıflarda bulaşma olasılığı artar.
Gripten hem kişisel olarak hem de toplum olarak korunmaya dikkat etmek gerekir. Kişisel olarak el yıkamak çok önemlidir. Bunun dışında hasta kişilerle teması azaltmak gerekir. Tek kullanımlık mendilleri kullanıp atmak gereklidir. Kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunulduğu zaman mikropların bulaşma ihtimali daha fazladır.
Toplumsal açıdan havalandırmaların çok kontrollü olması gerekir. İyi havalandırılan toplu taşıma araçlarına binilmesi gerekmektedir. Klimaların filtrelerine bakım yapılmalıdır. Ebeveynlerin hasta olan çocuklarını yuva ve kreş gibi yerlere göndermemesi gereklidir. Aynı bardaktan su içmek, aynı kalemle yazmak gibi davranışlar virüsün bulaşmasını kolaylaştıran etkenlerdir.
Karbonhidrattan fakir beslenmek ve rafine gıdalardan uzak durmak önemlidir. Bol lifli ve olabildiğince doğal beslenilmelidir. Bu şekilde vücudun sindirim sistemindeki yararlı bakterilerin çoğalması ve bağışıklık elemanlarının kuvvetlenmesi sağlanır.
Antioksidan vitaminler de çok önemlidir. Aynı şekilde bol sıvı alınmalıdır.
Grip, viral bir hastalık olduğu için tedavisinde antibiyotiğin yeri yoktur. Ancak çeşitli durumlarda virüslere yönelik ilaçlar kullanılabilir. Ağırlaşmamış bir gripte de belirtilere yönelik tedaviler verilebilir ama komplike bir gripte, bu durumda ilgili branşa mutlaka başvurup gerekli eklemeler yapılmalıdır.
Bazı durumlarda antiviral ilaçlar da kullanmak gerekebilir. Özellikle kronik hastalığı olanlarda, mevcut durumun ağırlaşmaması adına antiviral ilaçlara başlanabilir. Küçük çocuklarda ve yaşlı hastalarda bu tip ilaçların kullanılması gerekebilir.
Grip aşısı, o sene hastalık yapma ihtimali olan birkaç tane virüsün parçacıklarını içeren bir maddedir. Vücuda girdikten sonra bağışıklık sistemi onlara karşı antikor adı verilen elemanlar üretir. Daha sonra virüsün gerçeği geldiği zaman, vücut onu tanımış ve savaş başlatmış olur. Yani vücudun mevcut virüse karşı savunmasını önceden sağlayan bir aşıdır.
Aşının etkisi yaklaşık 2 hafta sonra başlar. O seneki etkenlere karşı kişiyi korur. Kişi buna rağmen nezle ve grip olabilir. Bunun nedenleri, aşının içerisinde o virüsü içeren partiküller olmaması ya da aşının etkinliğinin henüz oluşmamasıdır. Ya da kişinin mevcut bağışıklık sisteminde bir sorun vardır.
Grip aşılarının okulların açıldığı Eylül aylarından önce yapılmasını öneririz. Sonuçta 2 haftalık süre içerisinde etkinliği başlayacağı için, kişi sene içerisinde de grip aşısı olabilir.
En azından kalan süre boyunca kendisini olası viral hastalıklara karşı koruma altına almış olur.
Hamileliğin hangi döneminde olunduğu çok önemlidir. İlk 3 ay bebeğin oluşum dönemi olduğu için ilaç vermek istemeyiz. Ama 3 aydan sonra bebeğin büyüme ve gelişme dönemi başlar, biraz daha serbest olunabilir. Kullanılacak olan ilaçların tümü kadın doğum uzmanına danışılarak alınmalıdır.
Bol sıvı alınması, istirahat edilmesi, buhar yapılması ve burun yıkama alınabilecek basit önlemlerdendir. Buna rağmen düzelmeyen ya da ağır geçirilen durumlarda anti viral ilaçlar önerilir.