Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Sinan Karakadıoğlu, gribe yakalanan hastaların antibiyotik reçete edilmesi noktasında ısrarcı olduklarını belirterek, "Grip hastalarına antibiyotik önermiyoruz. Hastalığın en temel tedavisi; ağrı kesici ve ateş düşürücü gibi destek tedavileri, dinlenmek, bol sıvı ve C vitamini almaktır" dedi.
Hastaneler, kış mevsimiyle birlikte çocuk ve erişkin grip hastalarıyla dolup taşarken, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Sinan Karakadıoğlu, grip hastalığının tedavi sürecine ilişkin önerilerde bulundu. Hastalığın uzun sürmesi (7-10 gün) ve ağır seyretmesi nedeniyle bir an önce tedavi olmak isteyen hastaların kendilerinden antibiyotik yazılmasını istediklerini anlatan Dr. Karakadıoğlu, "Grip belirtileri, virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıkar. Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5. - 7. günlerine kadar bulaştırıcıdır. Hastalıktan korunmada en etkili yöntem grip aşısıdır Grip hastalarında; ateş, titreme, baş ağrısı, şiddetli halsizlik, boğaz ağrısı, ishal, gözlerde sulanma ve burun akıntısı ve tıkanıklığı şikayetlerini gidermek amacıyla bir takım destek tedavileri uyguluyoruz. Hastalığın seyri gereği üç-dört gün ateş bekleriz. Ateş 38-39 derece arası olabilir. İlk üç-dört günde ateş düşürücülerle düşürmeye çalışıyoruz. Bu sürede ağır bir halsizlik ve ateş olabilir. Bu ateş ve halsizlik için antibiyotik almamaları gerekiyor, hastalığın seyrinden dolayı bu durumu normalde bekleriz. Üç veya dört günden sonra geçmeyen ateş olursa veya geçmiş olan ateş şikayetinin tekrar başlaması durumunda antibiyotik başlanıp başlanmayacağı değerlendirilebilir. Hastalık uzun sürdüğü ve ağır geçtiği için hastalar antibiyotik verilmesi noktasında ısrarcı olabiliyor. Temel tedavisi dinlenme ve bol sıvı alımı olan hastalığın destek tedavisinde, ateş düşürücü ve ağrı kesiciler ile kombine edilmiş dekonjestan ve antihistaminik içeren oral alınan preperatlar, boğaz spreyi veya gargarası ve burun spreyi gibi destek tedaviler uyguluyoruz" dedi.
"İlk üç dört gün boyunca gribin belirtileri şiddetli geçer"
Dr. Karakadıoğlu, beş yaş altı çocuklar, 65 yaş üstü yaşlılar, gebe, koah, şeker hastalığı ve diğer kronik hastalıkları olan hastalara antiviral tedaviye başladıklarını; ancak antiviral etkinliğin başlayabilmesi için tedaviye ilk 48 saat içerisinde başlanılması gerektiğini, bunun dışında sağlıklı yetişkinlere antiviral tedavi önermediklerini ifade etti.
Özel Ata Sağlık Hastanesinde görevi Dr. Karakadıoğlu, gribin şikayetlerinin 7-10 gün sürdüğünü ifade ederek, "İlk üç dört gün boyunca gribin belirtileri şiddetli geçer. Üç dört günden sonra şikayetlerinde azalma bekleriz. Hasta ile hasta olmayan kişiler arasında bir metrelik bir öksürme mesafesi bulunmasını öneririz. El yıkama ve kişisel hijyene dikkat edilmeli; ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas edilmemelidir. Aksırma ve öksürme esnasında ağız ve burun kağıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendil çöpe atılmalıdır. Mendil yok ise kolun iç yüzüne öksürülmelidir. Sonrasında eller yıkanmalıdır. Hasta kişilerle yakın temastan kaçınılmalı, kalabalık ve kapalı ortamlarda uzun süre kalınmamalıdır. Hastalık ortak kullanılan havlu, bardak gibi eşyalar yardımıyla da bulaşabilir. Grip mikrobu dış ortamda 2-8 saat boyunca canlı kalabiliyor. Hasta bir yere öksürdüğünde 2-8 saat içerisinde bu damlacıkların bulaştığı yüzey ve nesnelere temas edildikten sonra ellerin ağız, burun veya göze sürülmesi ile de bulaşabilmektedir. Aynı ortamda bulunan kişilere hastalığın bulaşma riski var. Bu yüzden gribe yakalanmış olan kişilerin hastalığı başkalarına bulaştırmaması için kalabalık ortamlara gitmemesini öneriyoruz" diye konuştu.