Gripten korunmak için 10 önlem
Gripten korunmanın 10 kolay yolu...
Sağlıklı yaşam için bazı önlemler almalıyız. Özellikle, kışın gelmesi ile birlikte birçok insan sık sık hasta olmaya başlar. Genellikle üst solunum yolları hastalıkları ortaya çıkar. Ayrıca daha sık olarak da grip ve nezle ile karşılaşırız. Grip ve nezle bazı insanların kış boyu vazgeçemedikleri arkadaşları gibi olmuştur. Onlar ondan kurtulmak isterler ama hastalıklar onları bırakmamak üzere yapışıp kalırlar.
Aşı olun
Soğuk havalarda ciddi anlamda etkileyen gripten en etkili korun yöntemi aşı olmaktır. Tabii her yıl aşı olmak gerekir. Her sene o yıl en aygın olacağı düşünülen grip mikrobu türü için geliştirilen aşılar piyasaya sürülür, siz de o aşıyı yaptırırsınız. İlk birkaç gün yani vücut belirli bağışıklık kazanmaya başlayıncaya kadar vücudunuz üzerinde çeşitli etkileri olabilir. Unutmayın ki aşı da zayıflatılmış grip mikrobudur. Bu mikroba karşı vücudunuz bağışıklık ve direnç kazandığında daha güçlülerine karşı da bir bağışıklık oluşmuş olur.
Harvard Halk Sağlığı Okulu'nda epidemiyoloji profesörü Bill Hanage grip konusunda, "Herkes aşı olmalı. Bunun tek istisnası var. Ciddi bir rahatsızlığınız olması ya da doktorunuzun aşı konusunda sizi uyarmasıdır." dedi. Eğer yumurtaya alerjiniz varsa aşı olmadan mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Hanege yaptığı açıklamada, aşıların normalde yumurta alerjisi olan insanlara bile alerji yapmayacak kadar az miktarda yumurta proteinin içerdiğini ancak şiddetli alerjisi olanlarda ciddi etkileri olabileceğini belirtti. Ayrıca böyle yüksek seviyede alerjisi olanlar için de yeni bulunan yumurta içermeyen aşıların kullanılabileceğini ifade etti.
Eğer zaten sağlıklıysanız ve herhangi bir alerjiniz de mevcut değilse herhangi bir kliniğe, sağlık ocağına ya da eczaneye giderek aşı yaptırabilirsiniz. Eğer iğneden korkuyorsanız her ne kadar ülkemizde pek bulunmasa da artık burundan buğu olarak çekilen türleri de mevcuttur. Tabii bu tür aşı 50 yaş ve altı için etkilidir. Çünkü yaşlandıkça daha fazla antikor ihtiyacı olur. Daha fazla antikor için daha yüksek miktarda antijen gerekir ki 50 yaş üzerindeki insanların burunlarında maalesef bu kadar yüksek seviyede antijen bulunmaz.
Akıllı telefon ve tabletlerinizi düzenli temizleyin
Akıllı telefonlar sürekli elimizde. Her yere onları da götürüyoruz. Gittiğimiz yerde de hep masa üstüne ya da bulabildiğimiz bir yere koyuyoruz. Elimizdeki tüm kir akıllı telefonumuza da bulaşıyor. Aynı şey kullandığımız tabletimiz için de geçerli. Bunları düzenli olarak temizlemezsek üzerlerinde ciddi miktarda mikrop ve virüs birikebilir. Biz de bunları sürekli olarak kulağımıza ve ağzımıza yaklaştırıyoruz. Bu sayede de virüsler ve mikroplar vücudumuza ulaşıyor. Bu nedenle bu cihazların düzenli olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi kış mevsiminde başımıza gelebilecek hastalıklardan korunmamızda etkili olacaktır.
Ellerinizi temiz tutun
Grip virüsü insandan insana hapşırma, öksürme gibi aktivitelerle bulaşmaz. Çoğunlukla grip virüsünü taşıyan ancak bu virüsü taşıdığını bile bilmeyen insanlardan diğer insanlara bulaşır. Bu kişi eli ile burnunu siler, bu da elinde kalır. O eli ile de kapıyı açar. Daha sonra siz de o kapı kolunu tutarsınız. Sizin de elinize bulaşmış olur. Eğer elinize yıkamazsanız bir şeyler yerken ağız yoluyla sizin de vücudunuza bulaşmış olur. Bu nedenle ellerinizi düzenli olarak eski tür klasik sabunlarla yıkayın. Ancak sakın antibakteriyel olan sabunlardan kullanmayın. Ayrıca eviniz dışında iş yerinizde, arabanızda bir dezenfektan da bulundurun. Ayrıca içinde triklosan olan dezenfektanlardan uzak durun. Bu maddeyi içeren dezenfektanların beynin işleyişine zarar verdiği kanıtlanmıştır. Bunun yerine alkol bazlı ya da doğal ıtır, limon ve kekik gibi antibakteriyel yağlar içeren dezenfektanlar kullanın.
Beslenmenize dikkat edin
Fast food, abur cubur ve kızartmalar gibi ağır gıdalardan kaçının. Onun yerine antioksidan özelliği yüksek meyve ve sebze, kepekli tahıllar, yağsız proteinleri bol tüketmeye çalışın. Sağlıklı beslenme sayesinde immün sisteminizi desteklemiş olursunuz. Yalnız bunu yaparken, zayıflama yöntemleri arasından sağlıklı olanları seçmeyi unutmayın.
**
**
**Egzersiz yapın
**
Düzenli spor yapmak bağışıklık sisteminizin güçlenmesini sağlar. Normalde düzenli spor yapmadığınız dönemlerde sizi hasta edecek bir durumla karşılaşsanız bile düzenli olarak spor yapıyorsanız bağışıklık ve savunma sisteminiz bu hastalıklara yol açan virüs ve mikropları kolaylıkla yenecektir. Bu da rahat bir kış geçirmeniz anlamına gelir. Günlük 30 dakika yürüyüş ya da haftada 3 ya da 4 gün egzersiz sizin için yeterli olacaktır. Burada spor yaparken aşırıya da kaçmamak gerekir. Eğer çok yorucu şekilde sık spor yaparsanız, vücudunuzun yorgun düşmesine neden olursunuz.
Nemlendirici cihazlar kullanmayın
Odalarımıza hava kurumasın diye koyduğumuz nem cihazları, üzerlerinde ve içlerindeki parçalarda mikrop, bakteri ve virüs yer alabiliyor. Bu tür nemlendirme cihazlarını kullananların büyük bir bölümü ise gereken sıklıkta bu cihazları dezenfekte edemiyorlar. Bu durumda da bu cihazlar ortama mikrop, bakteri ve virüs yayıyor. Kısaca yararlarından çok daha fazla zararlar var. Bu nedenle de kullanmamak gerekiyor.
Sigaradan ve sigara içenlerden uzak durun
Sizi günden güne zayıf düşürüp hasta etme kapasitesi dışında sigara zararları saymakla bitmez. Sigaranın, saçınızın telinden ayaklarınıza kadar vücudunuzda zarar vermediği organ neredeyse yoktur. Bu nedenle doğal olarak uzak durulması gereken sigara kış dönemindeki hastalıklar açısından ise inanılmaz artırıcı etkiye sahiptir. Sizi çok kolaylıkla soğuk algınlığı ve gribe karşı daha duyarlı hale getirebilir. Yani çok kısa sürede sigara içerek ya da sigara dumanına maruz kalarak gribe yakalanma riskinizi oldukça artırabilirsiniz. Etrafınızda bulunan başka insanların içtiği sigaranın dumanı boğazınızdaki enfeksiyon riskini oldukça hızlı ve yüksek miktarlara artırmaktadır. Bu nedenle özellikle kış mevsiminde, hastalıkların kol gezdiği dönemlerde sigara içmeyin ve etrafınızdan sigara içenlerin dumanlarını uzaklaştırın ki sağlıklı kalabilesiniz.
Sakin ve rahat olun
Zihniniz çok yorgun olduğunda daha fazla stresli olmanıza neden olur ki bu da soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı sizi daha fazla savunmasız yapar. Böyle bir durumda çok daha hızlı hasta olabilirsiniz. Bu mekanizma çok iyi anlaşılmasa da net olan bir şey varsa o da stresin vücudumuz için yararlı olmadığıdır. Daha az stresli insanlar sadece zihinsel olarak daha sağlıklı olmazlar; aynı zamanda soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara karşı da daha dirençli olurlar. Yani daha az stres yapan insanlar daha az grip olma ihtimali ile yaşarlar. Bu nedenle öğlen yemekten sonra 15 dakika yürümek, meditasyon, düzenli yapılan egzersizler hem zihninizi boşaltırken aynı zamanda sizi hastalıklara karşı da koruyacaktır.
Hastalıkların yaşamın bir parçası olduğunu unutmayın
Unutmayın ki, hastalıklar da yaşadığımız hayatın yok olmayan bir parçası. Onlar hep vardı ve olmaya da devam ediyor. Bizden önce de hastalıklar vardı, bizden sonra da belki şekil değiştirerek yine var olacaklar. Bu nedenle özellikle soğuk algınlığı ve grip mevsiminde çok fazla evham yaparak da yaşamayalım. Hasta olmamak için kendi üzerimizde çok fazla stres üretmeyelim.
Stok yapın
Eğer hasta olursanız en son yapmak isteyeceğiniz şey hasta olarak yattığınız kanepenizden kalkarak ihtiyaç duyduğunuz şeyleri almak için yollara düşmek olacaktır. Bu nedenle kış ve grip sezonu başlamadan hemen önce ihtiyaç duyacağınız maddelerden stok yapın. Burnunuzu ve terinizi sileceğiniz peçete ve havlular, burun damlaları, öksürük şurubu, soğuk algınlığı ilaçları ve C vitamini gibi ürünlerden yeterince stok yapın. Aynı zamanda sağlıklı gıdalar ve su kaybını takviye edecek içeceklere de ihtiyacınız olacaktır. Meyve çayları, soda, meyve suları vs...
Sağlık konusu şakaya gelmeyecek bir konudur, sağlığınıza dikkat edin.
