LONDRA (ANKA)- Guardian gazetesinde yayınlanan bir köşe yazısında, Türkiye'nin AB üyeliğinin herkesin çıkarına olduğu vurgulandı. Makalede, Türkiye'nin "iki haline" dikkat çekilerek "Türkiye AB'ye gitmezse nereye gider" sorusu soruldu.
"Türkiye'nin Başbakanının, küçük gören bir biçimde ‘kaç Fransa var' diye sorduğu" belirtilen makalede, Erdoğan'ın bu soruyu sorma nedeni Sarkozy'den, Brüksel'in bekleyişinden ve 40 yıllık diplomatik çabaların yok olmasından bıkması biçiminde ifade edildi. İki Türkiye'nin olduğu yorumu yapılan makalede bu iki Türkiye'nin, "Avrupalı Türkiye ve Asya kıtası, 1,5 milyon kişiyi sokaklara götüren laik Türkiye ile başörtüsü ve camilerle dolu Müslüman Türkiye, 17,5 milyonluk kozmopolitan İstanbul ile kırsal Anadolu, demokratik Türkiye ile Genelkurmay Başkanı'ndan bir telefon tehdidi uzaklıktaki askeri Türkiye" olduğu yorumu yapıldı.
Türkiye'nin 2014 yılında AB üyesi olmasının, değişen bir rüya olduğu ifade edilen makalede, Fransa cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Kıbrıs Rum Kesimi'nin oyunları nedeniyle mutlak bir çözümden çok krize doğru gidildiği vurgulandı. Ankara'yı "durağan" AB'ye almanın çıkarlar için hiç olmadığı kadar önemli olduğu ifade edilen makalede, Türkiye'nin güneydeki üç komşusunun Suriye, Irak ve İran olduğuna dikkat çekildi.
Türkiye'deki laiklerin geçen hafta İzmir'de yaptıkları yürüyüşte Brüksel'e "kapılarınızı açın" çağrısı yapmadıkları ve bunun saçmalık olduğu değerlendirmesi yapılan makalede, İzmir'de milliyetçi sloganlar atıldığı vurgulandı. Makalede, AB'ye girme çalışmalarının "Erdoğan ve onun Müslüman destekçileri" tarafından yapıldığı, Kıbrıs için uzlaşıya gittiği ve reform üstüne reform yaptığı ifade edildi.
AKP'nin bu seçimlerden de başarılı çıkmasının muhtemel olduğu çünkü partinin iyi bir ekonomik başarı sağladığı belirtilen makalede, "Bu ülke kavşaktaki bir ülke" değerlendirmesi yapıldı. Makalede ayrıca "Türkiye Avrupa'ya yakınlaşması nereye gider" sorusu sorularak bu konuya da dikkat çekildi.