YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Guatr Ameliyatlarında Sinir Monitörizasyonu İle Ses Kısıklığı Şansı Yüzde 1

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Dağ,...

Guatr Ameliyatlarında Sinir Monitörizasyonu İle Ses Kısıklığı Şansı Yüzde 1

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Dağ, guatrın toplumda sık görülen bir hastalık olduğunu belirterek, "Bu hastalığın tek tedavisi ameliyattır. Guatr ameliyatlarında artık ses kısıklığı oranları yok denecek kadar düştü. Sinir monitörizasyonu ile ses kısıklığı oranı öncelerde yüzde 15'lerde iken şimdi yüzde 1'lere kadar düştü" dedi.Guatr ameliyatı ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Ahmet Dağ, guatr ameliyatlarını genel cerrahide çok sık yaptıklarını söyledi. Toplumda tiroid hastalığının çok fazla görüldüğünü belirten Dağ, "Toplumun neredeyse yüzde 10-15’inde modül ve bu modüllerin yaklaşık yüzde 10-15’inde kanser ihtimali var. Biz bu nedenle kanser ihtimali olan modüllerde tiroid bezi, büyümeye bağlı nefes darlığı, solunum sıkıntısı, bası semptomu yapan ya da kozmetik olarak rahatsızlık eden hastalarda, yine kanser gelişmiş hastalarda ameliyat öneriyoruz" diye konuştu."HASTALAR SESİM KISILIR DİYE AMELİYATTAN KORKUYORLARDI"Guatr ameliyatlarının eskiden çok korkuttuğunu vurgulayan Dağ, "Çünkü tiroid bezi çok kanlı, damarlı bir bez. Yüz yılın başında yapılan ameliyatlarda ölümcül seyrediyordu ama tekniğin, teknolojinin gelişmesi ile ameliyatlar daha kolaylaşmaya başladı. Bize hastalar ameliyatla gelmeden önce özellikle 'sesim kısılır mı' diye korkarak geliyorlardı. Tabi bu konuda da teknoloji kullanmaya başladık. Ses kısıklığı ile ilgili yanlış bilinen bir şey var. Guatr ameliyatında sanki ses telleri zarar görüyormuş gibi düşünülüyor. Oysa ki ses kısıklığına sebep olan şey tiroid bezinin sağında ve solunda iki adet sinir bulunuyor. Bu sinirler ses telini kontrol ediyor. Bu sinirler ameliyatta yaralanabiliyor. Yaralandığı zaman hastada o zaman ses kısıklığı oluşuyor. İki taraflı zedelenme olursa tabi hiç cerrahın ve hastanın istemediği bir şekilde delik açmaya kadar giden, solunun sıkıntıları gelişebiliyor. Eskiden bu risklerden hastalar korkuyordu" şeklinde konuştu."SES KISIKLIĞI ORANI YÜZDE 1'LERE KADAR DÜŞTÜ"Ses kısıklığı nasıl önlenebilir konusunda tüm dünyada çalışmalar yapıldığına dikkat çeken Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapılan çalışmalar sonucunda eğer ameliyatta tiroid bezinin yanındaki sinir görülebilirse, tiroid bezinden de ayrılabilirse rutin olarak bu komplikasyon azaldığı saptandı. Yani yüzde 15’lerde olan bu risk yüzde 4’lere düştü. Tiroid ameliyatı yapan her cerrahın bu yüzden ameliyatta siniri görmesi gerektiği gibi bir mesaj var dünyada. Biz zaten rutin olarak MEÜ'de yaptığımız cerrahilerde siniri buluyorduk. Ama son 3 yıldır bu siniri daha kolay ve daha iyi nasıl bulabilirize yönelmeye başladık. Bunun için de yeni bir teknoloji kullanmaya başladık. Sinir monitörizasyonu dediğimiz özel bir aletle bu siniri bulma olasılığı daha da yükseliyor. Bu aletin özel bir tüpü var. Hasta ameliyatta onla uyutuluyor. Ayrıca özel bir monitörü var. Ameliyatta yine tiroid bezini ortaya koyuyoruz. Ardından siniri bulmaya uğraşıyoruz. Siniri monitörün yardımı ile buluyoruz. Bunu da koruyarak ameliyatı yapıyoruz. Bu şekilde ses kısıklığı oranı yüzde 1’lere düşmeye başladı. Çünkü siniri bir şekilde buluyorsanız zaten ses kısıklığı riskiniz düşük demektir. Monitör bu siniri bulma kolaylığı sağlıyor. Hem ameliyat kısalıyor hem de riski azaltıyor. Özellikle tiroid kanseri olanlarda ya da daha önce tiroid ameliyatı olmuş olanlarda siniri bulmak daha sıkıntılı olduğu için mutlaka monitörün kullanılması faydalı olacaktır. Bu şekilde oranlarımızı oldukça düşürdük. Ses kısıklığı kolay kolay ameliyatlarımızda olmuyor.""HASTALAR ARTIK DEV GUATRLARLA KARŞIMIZA GELMİYOR"Tiroid ameliyatlarında insanların ikinci korktukları şeyin ameliyat izinin büyük olması olduğunu kaydeden Dağ, "Biz artık yine teknolojinin gelişmesiyle çok büyük insizyonlar yapmıyoruz ameliyatta. Çok küçük insizyonlarla estetik dikişle ameliyatlar yapılabiliyor. Artık guatr hastaları çok geçikmiş şekilde gelmiyor. Yani artık hastalar karşımıza dev guatrlarla çıkmıyor. Bu sayede daha kozmetik sonuçlar alabiliyoruz. Ameliyat sonrası diğer bir risk, kalsiyum düşmesi. Onun için ameliyatta paratiroid bezlerinin korunması gerekiyor. Bu bezler korunursa kalsiyum düşme olasılığı da düşüyor. Kemik erimesi olan bayanlarda ya da zehirli guatr olan bayanlarda ameliyat sonrası bu düşüş olabiliyor. O zaman ameliyat sonrası kalsiyum desteği ile bu da çözülebiliyor. Yani tiroid ameliyatları eskisi gibi korkulan ameliyatlar değil. Ne zaman ki teknolojiyi kullandınız, mutlaka teknolojinin katkısı da oluyor" ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler