HABER

Gül: "Çözüm için ümitliyim"

ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İran'ın nükleer meselesinin daha gergin bir ortama gitmeden diplomatik yollarla çözümü için yoğun bir diplomasi gerçekleştirdiklerini belirterek, "Önümüzde kritik dönemler vardır. Ümit ediyoruz büyük olgunluk ve sorumluluk içinde diplomatik çözüm çıkar ortaya" dedi.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, İran'ın nükleer meselesini görüşmek üzere İran'ın başkenti Tahran'a gitti. Hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda bir açıklama yapan Gül, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ve Meclis Başkanı Haddad Adil, Dışişleri Bakanı Muttaki ile görüşmek üzere İran'ın başkenti Tahran'a 1 günlük bir ziyarette bulunacağını söyledi. Türkiye'nin, İran'ın nükleer programıyla bağlantılı sorununun uluslararası toplumun gündemine geldiği günden beri, diplomatik çözüm için aktif bir çaba sarf ettiğini hatırlatan Gül, "Bizim yaptığımız değerlendirmelere göre, 6 Haziran 2006 tarihinde Tahran'da İran hükümetine sunulan teşvik paketi, diplomatik çözüm için iyi bir fırsat ortaya koymuştur. Uluslararası toplumun sorumlu üyesi, İran'a dost ve komşu bir ülke olarak üzerimize düşen, içinde bulunan aşamada tarafların yeniden masaya oturmaları için gereken her türlü katkıyı, ilgili tüm tarafların da beklentileri doğrultusunda yapmaktır" diye konuştu. Bu konuda yoğun bir diplomasi içinde olduklarını vurgulayan Gül, "Bizim yaptığımız, komşumuz İran'ın nükleer meselesinin daha gergin bir ortama gitmeden diplomatik yollarla çözümünü temin etmektir. Bu yolda Türkiye'nin yaptığı şey, çözümü kolaylaştırıcı katkılar sağlamaktır. Dolayısıyla bu çerçeve içerisinde önemli bir aşamada Tahran'a gidiyorum.

Sayın başbakanımız bildiğiniz gibi dün bazı görüşmeler yaptı. Benim de meslektaşlarımla telefon görüşmelerim oldu. Ümit ediyorum bu işin diplomatik yollarla çözümüne katkımız olacaktır" şeklinde konuştu.

Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Bakan Gül, bir soru üzerine böyle bir neticeye ulaşmak için her türlü katkıyı sağlamayı amaçladıklarını belirterek, "Önemli olan neticeye ulaşmaktır, çözüm bulmaktır. Bunun için Türkiye her türlü katkıyı vermeye hazır olduğunu söylemiştir" dedi. İran'da, sorunun çözümü için taraflar arasında İstanbul'da bir toplantının önerip önermeyeceğinin sorulması üzerine Gül, "Biz böyle bir meseleden bir prestij çıkartalım, bu toplantı şurada olsun burada olsun peşinde değiliz. Bizce önemli olan şey, böyle büyük bir gerginliğin gerçekten bölgede ortaya çıkacak gerginliğin neticeleri herkes için çok vahim olacak tırmanışın diplomatik yolla çözümüne katkı sağlamaktır. Önemli olan budur. Bunun için her şey yapılabilir. Bu tarafların karar vereceği konudur. Türkiye, her türlü katkıyı vermeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.

"ÜMİT EDİYORUZ, BÜYÜK OLGUNLUK VE SORUMLULUK İÇİNDE DİPLOMATİK ÇÖZÜM ORTAYA ÇIKAR"

Bir gazetecinin, "Bu ziyaretten ümitli misiniz?' şeklindeki sorusuna Gül, "Ümitliyim" diye cevap verdi. Her şeyden önce, esas kadar da usul ve metodolojinin de çok önemli olduğunun altını çizen Gül, "Gördüğüm kadarıyla taraflar usule çok riayet etmektedir. Son paket açıklandığında, bu paketin götürülüşü, verilişi bunun İran'a sunuluşu, İran'ın bunu kabulü, bununla ilgili çalışmaların başlaması, tüm bunlar, doğrusu herkesin gayet dikkatli hareket ettiğini göstermektedir. Bazı çok önemli olaylar vardır ki, metot ve usul hatasından hatta sitilinden dolayı büyük problemlere yol açmaktadır. Bu konuda herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapmaktadır. Demin söylediğim gibi paketin açıklanması, takdimi, İran'da en üst seviyede kabulü, İranlılar'ın bunu büyük olgunlukla ele alması, tüm bunlar göz önüne alındığında tabii ki umutlu olmak için sebep vardır. Hiç şüphesiz ki, bunun arkası açık konu değildir. Her şeyin zamanlaması söz konusudur. Önümüzdeki kritik dönemler vardır. Ümit ediyoruz büyük olgunluk ve sorumluluk içinde diplomatik çözüm çıkar ortaya" diye konuştu.

Yabancı yatırımcıların Türk piyasasından çıkarken AB ile Türkiye arasındaki tıkanıklığı gerekçe gösterdiklerinin hatırlatılması üzerine Gül, Türkiye ile AB arasında bir tıkanıklığın söz konusu olmadığını söyledi. AB'nin inişli ve çıkışlı bir yol olduğunu, kolay bir yol olmadığını vurgulayan Gül, diğer AB üyesi ülkelerin de adaylık süreçlerinde bu tür zorluklarla karşılaştıklarını ifade etti. "Bunlara bakılırsa ortada bir kriz bir kopma noktası kesinlikle söz konusu değildir" diyen Gül, herkesin karamsar olduğu dönemde 35 chapterden birisinin açıldığı ve aynı gün mutabakata varılarak kapandığını hatırlattı. Gül açıklamasına şöyle devam etti:

"Dolayısıyla hepimizin gerçekçi olması gerekir. Zor bir yoldur ama aşılamayacak bir problem yok. Bunların hepsi aşılacaktır. Ayrıca şunu da hatırlatmak isterim. Türk ekonomisi, yapılan reformlarla çok daha güçlü hale gelmiştir. Eskiden denizdeki bir dalgada hemen etkilenen bir kayığı düşünün, bugün ise büyük bir gemidir. O bakımdan 3.5 sene içinde atılan köklü reformlar, Türk ekonomisini dışardan gelecek bu tip dalgalara karşı koruyacak hale gelmiştir."

En Çok Aranan Haberler