Ankara - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "ABD'de 20 ocakta görevi devralacak Barack Obama yönetiminin Gazze'deki ateşkes sürecine katkıda bulunmayı öncelikleri arasına alması gerektiğine inandığını" belirterek, "Çünkü, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) kararlı ve adil bir şekilde devreye girmesi, bu problemin uzun vadede çözümünü sağlayacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Gazze konusunda Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde yapılan çok uluslu zirve toplantısının ardından yurda dönüşünde Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.
"İsrail'in ve Hamas'ın ayrı ayrı yaptıkları ateşkes açıklamaları ihtiyatlı bir iyimserlik yaratmış bulunmaktadır" diyen Gül, bu aşamaya gelinmesine Türkiye'nin yaptığı katkıların bugünkü zirveye katılan bütün ülkeler tarafından ifade edildiğini ve Türkiye'nin barışa sağladığı gayretlerin takdirle karşılandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğün giderilmesinin en önemli konulardan biri olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Tabii bölgedeki diğer ülkelerin de Arap ülkelerinin de yine bölünmüşlüğü bırakıp, kalıcı bir barış için devreye girmeleri gerekmektedir. Bugünkü zirve toplantısında vurguladığım üzere Orta Doğu barış sürecinin bütün kanatlarında acilen ilerleme sağlanması ve bölgede nihai barışın tesisini sağlayacak önlemlerin de alınması zorunludur. Filistin meselesi, dünyadaki bir çok problemin kaynaklarından birisidir. Bu açıdan öncelikli olarak bu meselenin çözülmesine herkes gücünü sarf etmelidir."
Zirvede, ABD'deki yeni yönetimin özellikle bu konuya öncelik vermesini bir kez daha açıkça ifade ettiğini yineleyen Gül, başka devlet liderlerinin de bu konunun üzerinde durduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, İsrail ile Türkiye arasında makasın açıldığı yorumları ile İsrail'de gerçekleştirilen yemeğe Türkiye'nin davet edilmediği haberleri hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine, şöyle konuştu:
"Bunu söyleyenler kimler bilmiyorum. Demek ki bu olayları yakından takip etmiyorlar. AB ülkelerinin liderleri Tel Aviv'e niye gittiler? Herhalde bunu bilmeden söylüyorlar. Bu olaylarla ilgili yorum yapılırken bunları yakından incelemek lazım. Bu hepiniz için geçerli.Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler devam ediyor tabii ki. Türkiye yeri geldiğinde doğruları gayet dürüst bir şekilde, açık bir şekilde, kim olursa olsun söylemektedir. Şu yaşanan süreçte kabul edemeyeceğimiz manzaralarda, olaylarda, Türk halkı 7'den 70'e ayağa kalkmıştır, onun temsilcileri de gayet, açık, net şekilde söylemişlerdir. Çok açık bir şekilde söylemek isterim, bakın bu din savaşı falan değil bunlar. Bu bir siyaset, yapılan şey."