ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Rum tarafının Annan Planı'na "Hayır" demesiyle ortaya çıkan netice sonrasında BM ve Avrupa Birliği nezdinde girişimlerde bulunacaklarını ve KKTC'ye uygulanan siyasal ve ekonomik izolasyonların kaldırılması için çalışacaklarını söyledi. Gül, Rum tarafının, artık adanın tamamını değil, sadece kendilerini temsil edeceğini kaydetti.
Kıbrıs'taki referandumu değerlendirdiği konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Gül, ortaya çıkan tabloya atıfta bulunularak, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın istifa edip etmemesi gerektiğine ilişkin bir ı cevaplandıran Gül, ortaya çıkan tabloya atıfta bulunularak, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın istifa edip etmemesi gerektiğine ilişkin bir soru üzerine, "Bu KKTC'in iç meselesidir, iç sorunudur. Dolayısıyla bu konuda bir şey söyleyemem" dedi. Gül, Annan Planı'nın Rum tarafının "Hayır" demesiyle son bulup bulmadığına ilişkin soruya da, "Zaten Annan kendisi bunun cevabını verdi. Kendisi referandumda iki tarafın ya da taraflardan birinin 'Hayır' demesiyle bu planın öleceğini söyledi. Burada Rum tarafının yüzde 75'le 'Hayır' demesi şüphesiz ki çok dikkat çekicidir. Şu anda yapılacak başka bir şey yoktur" diye konuştu.
Rum tarafının "Hayır" Türk tarafının "Evet" demesiyle ortaya çıkan sonucu beklemediklerinin altını çizen Gül, Türk tarafının olağanüstü bir gayret sarf ettiğini, hatta kendisinin bir Türk Dışişleri Bakanı olarak ilk defa bir Rum gazetesine mülakat vererek Rumlara "Evet" çağrısı yaptığını söyledi. Türkiye'nin bütün alternatiflere karşı hazırlık yaptığını vurgulayan Gül, ortaya çıkan sonuca göre de yapılan hazırlıkları hayata geçireceklerini kaydetti.
GÜL REFERANDUMUN ARDINDAN STRAW'LA GÖRÜŞTÜ
Referandum sonucunun belli olmasını ardından İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'un kendisini aradığını ve bu konuda karşılıklı değerlendirmelerde bulunduklarını belirten Gül, Rum tarafının 1 Mayıs'ta Avrupa Birliği'ne üye olmasının sonrasında Türkiye'nin AB üyeliği konusunda zorluk çıkartıp çıkartılmayacağına, ilişkin bir soru üzerine, Rum tarafının AB üyeliği konusunda bir zorluk çıkartmayacağını zannettiğini söyledi. Türkiye'nin AB üyeliği ile Kıbrıs arasında zaten bir ilişki olmadığını belirten Gül, "Zaten Türk tarafı değil, Rum tarafı 'Hayır' dedi. Biz Kıbrıs Rum Devleti'nin Avrupa Birliği içerisinde Türkiye'ye karşı bir problem çıkartacağına inanmıyoruz" ifadesini kullandı. Gül, "Kıbrıs Rum Kesimi 1 Mayıs'ta AB'ye üye olacak. Türkiye'nin Rum Kesimi'ni tanıması söz konusu mu?" şeklindeki bir soru üzerine, bunların ilerleyen günlerde değerlendirileceğini, şu anda bir açıklama yapmanın erken olduğunu söyledi. Annan Planı'nın revize edilerek yeniden sunulmasını gerçekçi görmediğini belirten Gül, "Rum tarafında büyük bir oranda hayır çıktı. Ayrıca bir uzlaşma olması gerekirdi. Bu plan yüzde 100 Türkler için iyi değildi. Uzlaşma, bir Avrupa kültürü olduğu için Türk tarafı buna 'Evet' dedi. Rum tarafının da bu anlayış içinde olması gerekirdi. Şu anda Türkiye ve Türk tarafının üzerinde herhangi bir sorumluluk söz konusu değildir" diye konuştu.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olacağı yönündeki inancını yineleyen Gül, bu konuda çalıştıklarının altını çizdi. Gül, KKTC'nin tanınması ile ilgili olarak da şunları söyledi, "Türk tarafı üzerine düşeni yaptı. Artık bu şekilde izole edilmiş bir şekilde bırakılamaz. Ekonomik, siyasal açıdan izole edilmiş bırakılamaz. Bu izolasyonun kaldırılmasını beklemek hem KKTC'nin hem de Türkiye'nin hakkıdır."
Ortaya çıkan tablonun zafer ya da başarı olup olmadığının değerlendirilmesine ilişkin bir soru üzerine de Gül, "Bunu muhalefet yaparsa hezimet olarak değerlendirir, tarafsız olarak bakan biri başarı olarak değerlendirilir. Ama neticede bu işe ciddi bakanlar en iyi değerlendirmeyi yapar. Ben buna bir başarı ya da hezimet diyecek değilim" ifadesini kullandı.
"ARTIK RUMLAR, ADANIN TAMAMINI TEMSİL EDEMEZ"
Gül, "Artık, Yeşil Hat sınır olarak kabul edilebilir mi?" şeklindeki bir soruya, "Bu planı biz yazmadık, Annan yazdı. Dolayısıyla her iki halk referanduma tabi oldu. Her iki taraf da kendi kendini yönetme hakkını kullanarak bir karar verdiler. Dolayısıyla ortaya yeni bir durum çıktı. Yeni bir hukuki zemin var. Ama bugün ortaya çıkan hukuki durumu herkes en iyi şekilde okuyacaktır. Artık Rumlar, Türk kesimini, adanın tamamını temsil ettiklerini söyleyemez. Kendi kendilerini temsil ederler. Bu gayet açık bir şekilde ortaya çıktı. Her zaman çözüm için uğraşılabilinir ama, bu gerçekler dikkate alınarak. Türkiye ve KKTC, üzerine düşen herşeyi yapmıştır, bundan sonra artık Türkiye'nin hakkının ve haklılığının teslim edilmesi gerekir. Ortada atılacak başka bir adım varsa atarız. Teklifleri olursa değerlendiririz" şeklinde konuştu.
Gül, Rum tarafının 1 Mayıs'ta AB'ye üye olması dolayısıyla vereceği resepsiyona Türkiye'nin katılıp katılmayacağına ilişkin bir soruya cevap vermekten kaçınarak, "O zaman görürsünüz" dedi. Gül, Türk askerinin adada kalıp kalmayacağı yönündeki bir soruya, "Bu plana göre asker çekimi de söz konusuydu. Plan reddedilince herşey reddedilmiş oldu" yanıtını verdi.
BM nezdinde bazı girişimlerde bulunacaklarını bildiren Gül, KKTC'ye uygulanan ambargonun ve izolasyonun kaldırılması yönünde adım atılacağını kaydetti. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in Türk tarafının "Evet", Rum tarafının "Hayır" demesi halinde KKTC'yi tanıyacakları yönündeki açıklaması hatırlatılarak, "Bu yönde bir girişimde bulunacak mısınız?" şeklindeki bir soruya da Gül, "İzolasyon sadece ekonomik izolasyon değil. Siyasal izolasyon da bunun içerisinde. Dolayıs mıyoruz" ifadesini kullandı. ıyla bunun kaldırılmasmfd. Gül, "Kıbrıs Rum Kesimı için herşeyi yapacağız" şeklinde konuştu. KKTC'nin tanınması konusunda garanti bir destek olmadığını açıklayan Gül, ABD'nin de "kolaylaştırıcı rolü'nün devamını beklediklerini söyledi. BM ve AB'ye düşen görevler olduğunu kaydeden Gül, hepsiyle sıkı bir çalışma ve istişare içinde olacaklarını dile getirdi.
Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı'nda basın mensuplarına bir kokteyl verildi. Bugüne kadar bu yönde bir uygulamanın söz konusu olmadığı Dışişleri Bakanlığı'nda kokteyle verilmesi, basın mensupların şaşırttı. Bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi durumu, "Bundan farklı anlamlar çıkartmayın. Sadece hafta sonu geç saate kadar çalıştınız. Yorgun ve aç olduğunuzu tahmin ettik. Bunun için yaptık" şeklinde açıkladı.