Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Fransa Meclisi'ndeki yasa teklifine ilişkin tepkisini iletmek üzere iki gündür Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye telefonla ulaşmaya çalıştığını, ancak Sarkozy'nin “cesaret edemeyerek Gül ile telefonla görüşmekten kaçtığını” söyledi.
Sever, yaptığı açıklamada, Gül'ün Fransa Meclisi'ne getirilecek 1915 olaylarına ilişkin yasa tasarısı hakkındaki tepkisini ve uyarılarını iletmek için Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e iki gündür telefonla ulaşmaya çalıştığını söyledi.
Sarkozy'nin çeşitli bahanelerle Gül ile görüşmeyi ertelediğini ifade eden Sever, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin “cesaret edemeyerek Gül ile telefonla görüşmekten kaçtığını” kaydetti.
Sever, bu gelişmeler üzerine Cumhurbaşkanı Gül'ün yazılı bir açıklama yaparak, tepkisini kamuoyuna ilettiğini ifade etti.
"FRANSA'NIN YAPTIĞI İZANSIZLIKTIR"
Cumhurbaşkanı Gül, Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin Fransız meclisinde oylanacak olması nedeniyle bugün bir yazılı açıklama yapmıştı. Gül'ün açıklamasında şöyle denilmişti:
"Fransa Ulusal Meclisi’nin gündeminde bulunan, ülkemize ve milletimize yönelik haksız ve asılsız ithamları reddetme özgürlüğünü ortadan kaldırmaya matuf yasa çalışmasını kabul etmemiz söz konusu değildir. Fransa’yı ifade özgürlüğüne saygı göstermeyen ve objektif bilimsel araştırma yapılmasına dahi izin vermeyen bir konuma düşürecek bu girişimden, en kısa sürede vazgeçilmesini temenni ediyorum. Ne garip ve düşündürücüdür ki, bu tür girişimler hep seçim öncesi dönemlere rast gelmektedir."
Açıklama şöyle devam etti: "Fransa’nın, yüzyıllara dayanan Türk-Fransız dostluğu, ortak menfaatleri ve ittifak bağlarını küçük siyasi hesaplara feda etmeyeceğini ümit etmek istiyorum. Bir ülkenin tarihi hakkında siyasi bir kurum olan Parlamento aracılığıyla yargıda bulunmak, tarihi siyasi amaçlarla tahrif etmek en hafif tabiriyle izansızlıktır. Fransa’da aklın ve sağduyunun hakim olmasını ve bahse konu yasa tasarısının gündemden düşürülmesini, tarihin yazımının tarihçilere bırakılmasını bekliyoruz."