Gül-magaryaf Ortak Basın Toplantısı…(2)

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ve Libya devletlerinin bayraklarının üzerinde yer alan ayyıldızın, Türkiye ve Libya arasındaki muhabbetin en güzel sembolü olduğunu söyledi. Gül, Libya halkının çok büyük acılar çektiğini belirterek, devrim sırasında Türkiye’nin bütün gücüyle Libya halkının yanında olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, davetlisi olarak Türkiye’ye gelen ve bir dizi temaslarda bulunan Libya Genel Ulusal Kongre Başkanı ve Devlet Başkanı Muhammed Yusuf Magaryaf ile birlikte Çankaya Köşkü’nde ortak basın toplantısı düzenledi.

Libya’da 2011 yılında yaşanan halk devrimi sonrasında serbest seçilme oluşan Genel Ulusal Kongre Başkanı ve Devlet Başkanı Muhammed Yusuf Magaryaf’ı Türkiye’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Gül, Magaryaf’ın Türkiye ziyaretinde birçok kongrenin üyeleri ve bakanların bulunduğunu vurguladı. Ziyaretin, Türkiye ile Libya arasındaki çok eski kadim kardeşliğin yeniden güçlü bir şekilde canlandığının en büyük işareti olduğunu belirten Gül, Magaryaf’ın ilk ziyaretini Türkiye’ye yaptığı hatırlattı.

“LİBYA HALKI ÇOK BÜYÜK ACILAR ÇEKTİ”

Türkiye ile Libya arasındaki ilişkilerin çok eski olduğunu ve 500 yıllık bir tarihinin olduğunu kaydeden Gül, konuşmasına şöyle devam etti:

“Uzun yıllar hep beraber yaşamışızdır. Öyle günler oldu ki geçmişte işgalcilere karşı Trablus’u, Bingazi’yi aynı İstanbul gibi Anadolu toprakları gibi omuz omuza hep savunmuşuzdur. Maalesef böyle güzel bir ülke 42 yıl üzerinde çok acımasız bir diktatörlüğün ve acımasız bir rejimin yönetiminde olmuş. Libya halkı çok büyük acılar çekmiştir. Ama 17 Şubat devrimi çok büyük bir halk ayaklanması olmuştur. Bu büyük devrim neticesinde Libya bugün özgürlüğüne kavuşmuştur. Libya’yı değerli kardeşlerimiz yeniden kurmaktadırlar. Sayın Devlet Başkanı, değerli kardeşimle 1980 yıllarında bu diktatörlüğe karşı ayaklanan ve ulusal kurtuluş mücadelesini başlatanlardan birisidir. O zaman çok kıymetli görevlerini terk ederek arkadaşlarıyla o zamanda başlamışlardır, bu mücadeleye. Yine çok değerli bakanlar, yıllarca hapishanelerde kalmışlardır. Cezaevlerinde kalmışlardır. Çok büyük acılar çekmişlerdir. Fakat bugün kendi ülkeleri güzel Libya’yı tekrar ayağa kaldırmak için büyük bir gayret içerisindedirler.”

“TÜRKİYE DEVRİM SIRASINDA BÜTÜN GÜCÜYLE YANLARINDA OLDU”

Libya’nın yeni yönetimiyle Türkiye omuz omuza elbirliği içiresin de çalıştığının altını çizen Gül, devrim sırasında Türkiye’nin bütün gücüyle devrimin yanında olduğunu söyledi. Devrim sırasında operasyonlara Türkiye’nin Hava ve Deniz Kuvvetleri’nin de katıldığı hatırlatan Gül, “Türkiye’nin bu katkılarını değerli dostlarımız büyük bir şükranla hep yad etmektedirler” dedi.

Libya Devlet Başkanı Magaryaf ile bugün gerçekleştirdikleri görüşmelerde ilişkileri ileri taşımak için birçok konunun ele alındığın söyleyen Gül, “Libya’nın bütün güvenlik birimlerinin kurulmasında dayanışma içerisindeyiz. Daha önce Libya Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları Türkiye’ye ziyaret ettiler. Kuvvet komutanlarımız ile görüştüler. Emniyet güçleriyle ilgili polis teşkilatlarımız arasında hep işbirliği vardır. Libya’nın yeniden yapılandırılması süresinde kurumların kapasitesinin attırılması Türkiye bütün gücüyle işbirliği içerisinde olacaktır. İlişkilerimize çok önem veriyoruz. Ticaretimiz şuanda 2.5 milyar dolar civarına ulaşmıştır. Serbest Ticaret Antlaşması gibi, vergi muafiyeti gibi antlaşmaları hep hazırlıklarını inşallah yapacağız. Bunları da yakında imzalayacağımızı umuyoruz” diye konuştu.

“BAYRAKLARIMIZDAKİ AYYILDIZLAR MUHABBETİMİZİN EN GÜZEL SEMBOLLERİDİR”

Görüşmelerde Türkiye olarak karşılıklı yatırımlara çok önem verdiklerini belirten Gül, Türk müteahhitlerinin vaktiyle Libya’da çok önemli işler yaptığını ve Türkiye’deki birçok büyük müteahhitlik firmasının Libya’daki yaptıkları faaliyetler neticesinde büyüdüğünün altını çizen Gül, “Bundan dolayı Libya halkına karşı hem kendilerinin çok büyük bir dostlukları ve şükranları vardır. Aynı zamanda da ilişkilerimizin bundan sonra devamı konusunda bunlar çok güzel referanslardır. Türk halkı Libya halkına büyük bir sempati duymaktadır. Aramızdaki şuandaki ilişkilerin en iyi örneği Libya ile Türkiye arasında Türk Hava Yolları’nın İstanbul’dan 31 sefer vardır. Bunu en kısa süre içerisinde 40’ın üzerine çıkarma taleplerimiz söz konusudur. Demek ki karşılıklı bir şekilde çok büyük bir sevgi ve muhabbet var. Bu iki ülkenin ilişkilerinin ne kadar yakın olduğunu gösterir. Bayraklarımızdaki ay yıldızlarda Türkiye ve Libya halkının birbirine olan muhabbetinin en güzel sembolleridir ” dedi.

“42 YILLIK REJİM KARDEŞ TÜRKİYE’NİN DE YARDIMIYLA SONA ERDİRİLDİ”

Libya Genel Ulusal Kongre Başkanı ve Devlet Başkanı Magaryaf ise konuşmasına Türkiye’ye gerçekleştirdikleri ziyaret sırasında kendilerine gösterilen misafirperverlikten dolayı teşekkür ederek başladı. Türkiye ziyaretleri çerçevesinde bir takım görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve görüşmelerde bir çok hususu ele aldıklarını belirten Magaryaf, görüşmelerde Türkiye ve Libya’yı birbirine bağlayan güçlü ilişkilerden bahsettiklerini kaydetti. Güçlü bağların Türkiye ve Libya halklarını birbirine bağladığını söyleyen Magaryaf, görüşmelerde Türkiye ve Libya halkının bu özel ilişkilerini güçlendirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını ifade etti. İlişkilerin sevgi, dostluk ve saygı esasına dayalı olduğunu vurgulayan Magaryaf, Libya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlendiğini ve sağlam zeminlere oturtulduğunu kaydetti. Libya halkının zorlu günlerinde ve verdiği savaşta en acımasız diktatörlüğü, baskıya karşı bir mücadele sürdürdüğünün altını çizen Magaryaf, “Bu rejim halkımıza baskı uygulayarak 42 yıl boyunca sürdürmüştür. Bu savaşta, Allah’ın izniyle, yardımıyla, uluslar arası toplumum yardımıyla ve her hangi bir tereddüt göstermeksizin kardeşimiz Türkiye’nin desteğiyle sona erdirildi. Yardımlarla biz bu rejimden ve diktatörlükten kurtulduk. Biz bu rejimden, bu diktatörlükten kurtulduktan sonra kendimizi bir takım meydan okumalar, bir takım sorunlarla karşı karşıla bulduk. Bu sorunlar, Güvenlik olsun, demokratik uygulamalar alanında olsun, demokrasinin inşa edilmesinde olsun ve aynı zamanda Anayasa’nın inşasında olsun sıkıntılar yaşadık. Bizim Libya’yı yeniden ayağa kaldırmak için halkımızın gücüne ihtiyacımız vardır” diye konuştu.

“TÜRKİYE’İN TECRÜBELERİNDEN YARARLANMAK İSTİYORUZ”

Libya’nın, Türkiye’den sadece destek görmediğini ve aynı zamanda süreklilik arz eden bir yardım gördüğünü dile getiren Magaryaf, Türkiye’nin bütün alanlarda kendilerine destek verdiğinin altını çizdi. Rejimden sonra bütün alanları aktif hale getirmek istediklerini ve Türkiye’nin tecrübelerinden yararlanmak istediklerini belirten Magaryaf, konuşmasında şunları kaydetti:

“Türkiye’nin bütün başaralı olduğu alanlardan istifade etmek istiyoruz. Güvenlik olsun, ekonomik olsun, ticari ve eğitim olsun bütün alanlardan faydalanmak istiyoruz. Kardeş Türkiye’nin büyük olağan üstü tecrübeleriyle siyasi, idari, demokratik alanlarındaki başarılarından örnek olarak almak istiyoruz. Biz bunlara beğeni olarak bakmıyoruz. Gücümüz ve imkanlarımız dahilinde bunlardan faydalanmak istiyoruz. Türkiye’nin önündeki bütün kapılar açıktır. Bütün alanlarda destek vermeleri konusunda biz kendilerine açığız. Bütün dostane ve sevgilerimizle biz kendilerini kucaklamaya hazırız.”

Libya Genel Ulusal Kongre Başkanı ve Devlet Başkanı Magaryaf, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, Libya’ya davet etti. Bu davetin üzerine ise Gül, “Ben kendisine inşallah en kıza zamanda geleceğimizi söyledim” dedi.

“ŞİRKETLERİN HAKLARI YENMEYECEKTİR”

Konuşmaların ardından Gül ve Magaryaf gazetecilerin sorularını aldı. Bir gazetecinin Libya’daki devrim sırasında Türk firmalarının maddi zararlar gördüğünü ve bazı alacaklarını alamadığını hatırlatması üzerine Magaryaf, “Devrim sırasında firmalar ne kadar zarar gördüyse, Libya halkı da bu projelerinin tamamlanmasından dolayı zarar gördü. Dolayısıyla bu projelerin tamamlanması gerekiyordu. Yeni Libya zulüm etmek için gerçekleştirilmedi. Yeni Libya birilerinin haklarının çiğnenmesi için kurulmadı. Şüphesiz ki; bu meseleler gerçek meselelerdir. Bir çok şirketinin zararları söz konusudur. Diğer şirketlerin de zararları söz konusudur. Bunlar araştırılıyor ve hiçbir Libyalı şirketlerin hakkını yemeyi düşünmüyor. İster Libyalı olsun, isterse başka bir ülkeden. Hiç kimsenin hakkı yenmeyecektir” şeklinde konuştu.