HABER

Gül: 'Olmaz', Erdoğan: 'Bal gibi de olur'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanının doğrudan halkın oyları ile seçilmesini, "başkanlık sistemi" konusunda atılmış ilk adım olarak değerlendirdi.

Gül: 'Olmaz', Erdoğan: 'Bal gibi de olur'

ANKARA(ANKA) - Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de dile getirdiği "Türk tipi Başkanlık sistemi olmaz" eleştirilerine ise "Bal gibi de olur" diyerek yanıt verdi.

Ankara'da bulunan valilerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiyi ve onunla birlikte refahı 12 yılda üç kat büyütmenin, ülkeyi tarihin de görülmemiş yatırımlara ulaştırmanın vatana hizmet etmek olduğunu söyledi.

12 yıllık süreçte Türkiye'ni geldiği noktayı özetleyen Erdoğan, "Vatana hizmet demektir; işte sene 1980-82 kişi başı milli gelir bin 567 dolar şu anda 11 bin dolar. Nerelerden nerelere geldik. Yeterli mi değil. Daha fazla olması lazım. Enflasyonun ve faizi düşürerek lobilere aktarılan kaynağı ülkeye ve millete hizmet için yatırıma dönüştürmek vatana hizmettir. Biz de hükümetimiz de bugüne kadar vatana hizmet etmenin çabası içinde olduk. Sizler valisi oldunuz şehirlerin 12 yıl önceki durumu ile bugünkü durumunu sürekli olarak kıyaslamak ve bunu iyi bilmek durumundasınız. Yapılanlar ortada. Bizi vatanı satmak ile itham edenlerin bu ülkeye ve bu millete verdikleri zararları anlatmaya kalksam sokağa çıkacak yüzleri kalmaz. Gerçi bu onlar için alışılagelmiş bir şey. Türkiye ve milletimize hiçbir katkıları olmadığı gibi başında bulundukları partilere de hiçbir faydaları dokunmadı. Her seçimde yenildiler ama gökten sanki yağmur yağıyormuş gibi yarabbi şükür deyip yollarına devam ettiler" dedi.

Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu konusunda, Türkiye'nin herhangi bir hakkından vazgeçmediğini tekrarlayan Erdoğan, "Tamamen kendi stratejimiz, planlamamız olan bir operasyonla türbenin yerini değiştirdik. Bir günlük, bir haftalık, bir aylık çalışmanın neticesi değil. Aylardır daha başbakanlık döneminden itibaren üzerinde çalıştığımız bir süreçtir ve cumhurbaşkanı olduğum andan itibaren de gerek dar kapsamlı yaptığımız çalışmalarda, toplantılarda da sürekli bunu görüşerek en sonunda nihai kararı verdik ve bu adımı attık" diye konuştu.

7 Haziran seçimlerinin Türkiye için birçok bakımdan önemli olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Bu seçimlerin huzur, güven içinde, demokrasiye yakışır bir ortamda geçmesi için siz değerli valilerimize önemli görevler düşüyor. Seçim ortamını zehirlemeye yönelik bir takım gayretler şimdiden başladı. Sandıktan umudunu kesenlerin sandığı provoke ederek kendilerine bir inisiyatif alanı oluşturma çabalarına özellikle sizlerden dikkatli davranmasını istiyoruz. Milletin namusu olarak kabul ettiği sandığa sahip çıkamayan yönetici şehrine de sahip çıkamaz, ülkesine de sahip çıkamaz. Seçim ve sandık güvenliği konusunda en küçük bir zafiyetin yaşanmasına asla izin verilememeli. Bu konuda her birinizin azami, gayreti göstereceğine inanıyorum. Başkanlık sistemi bir yönüyle de yerel yönetimlerin daha da güçlendiği, daha da etkin hale geldiği bir sistemdir. Bu sitemde başkanlığın merkezdeki gücü bir yandan Meclis'le diğer yandan yerel yönetimlerin sahadaki gücüyle dengelenir. Bu sisteme geçildiğinde valilerimizin farklı bir konuma gelmeleri, geniş yetkilere sahip olmaları o da ayrıca mümkün olabilecektir" ifadelerini kullandı.

-"BİZ 12 YIL BOYUNCA BU OLİGARŞİK YAPI İLE MÜCADELE ETTİK"-

Cumhurbaşkanının doğrudan halkın oyları ile seçilmesini, "Başkanlık sistemi" konusunda atılmış ilk adım olarak değerlendiren Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu adımı daha da ileriye taşıyıp güçlü bir başkan, güçlü bir Meclis, güçlü yerel yönetimlerden oluşan ülkemizinin devlet geleneğine ve milletimizin ihtiyaçlarına uygun bir sisteme geçmenin vakti gelmiştir. Bugüne kadar meşrutiyetini özelliklede millete değil mevcut sistemin içine gizlenmiş mekanizmalara borçlu olanlar feveranları boşunadır. 1960 ve 1980 darbeleri ile kurulay vesayet düzeni Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştıramaz. Biz 12 yıl boyunca bu oligarşik yapı ile mücadele ettik. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki sistemi kökten değiştirmeden bu yapının ıslahı mümkün değildir. Türkiye'nin demokratik olgunluğu Başkanlık sistemine geçişi sağlayacak düzeye gelmiştir. Yeni Türkiye, yeni anayasa ve başkanlık sisteminin sağlayacağı güçlü zemin üzerinde yükselecektir. Bu sadece sistem değişikliği değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin bekası meselesidir.

-"BAL GİBİ DE OLUR"-

Şimdi zaman zaman söyleniyor; Türk tipi başkanlık sistemi olmaz diye. Çok açık, çok net söylüyorum. Bal gibi de olur. Niye olmazmış? Şu anda dünyadaki başkanlık sistemlerinin hepsi birbirinin aynı mıdır? Amerika'da farklı bir başkanlık sistemi var hemen güneyine iniyorsun Meksika'da farklı bir başkanlık sistemi var. Farklı farklı sitemler var. Biz ne diyoruz bir arı maharetiyle şöyle çiçeklerden nasibimizi alalım ondan sonra balımızı yapalım ve diyelim ki kendi geleneklerimiz, kendi göreneklerimizde de çerçevelenmiş işte bizim başkanlık sistemimiz de, bununla beraber geleceğe yürürüz. Şu anda Amerika'daki, Latin Amerika, Rusya, Avrupa buralardaki sistemler olmazsa olmaz değil. Bunlarda birçok testlerden geçti. Biz de kamuoyunda bunu tartışarak, STK'larla bunları tartışarak, müzakere ederek akademisyenlerimizle, hepsi ile bunu müzakere ederek bir yere bunu oturtmalı ve artık patinaj yapıyoruz. Bu patinaj yapmaktan kurtulmamız lazım. Çok daha rahat, çok daha ilerilere hızla ulaşmamız lazım.

-"DEĞİŞİM TÜRKİYE'NİN HAYRINADIR, YARARINADIR"-

Dünyamızda ve bölgemizde yaşanan değişim karşısında gücümüzü, iddiamızı, hedeflerimizi, statükocu bir anlayışla koruyamayız. Tarihimize, kültürümüze, ihtiyaçlarımıza ve günümüz dünyasındaki gelişmelere uygun bir deyişim Türkiye'nin hayrınadır, yararınadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Tek parti döneminin hastalıklı yapısını 2015 Türkiye'sine uyarlamak isteyenler bir kez daha hüsrana uğrayacaklardır.

-"SOKAKLARI TERÖRRİZE EDEREK ÇÖZÜM OLMAZ"-

Çözüm süreci ülkemizin geleceği bakımından çok önemli. Süreci önemli bir noktaya getirdik. Bölgemizde yaşanan kaos ortamı ve muhataplarımızın güçlü siyasi irade sergileme konusundaki yetersizlikleri sürecin daha sancılı geçmesine yol açıyor. Ülkemizin ve milletimizin aydınlık geleceği için çözüm sürecinin başarıya ulaşmasını arzu ediyoruz. Onun için bugüne kadar her türlü gayreti gösterdik, her türlü fedakârlığı yaptık. Ancak bu konuda hassasiyetimizin, titizliğimizin istismarına da rıza gösteremeyiz. Biz çözüm sürecini silahlar ebediyen sussun, anaların gözyaşları dinsin diye yürütürken, silahların şehirlere indirilmesine, insanımızın yüreğinin her gün kan ağlamasına da izin veremeyiz. Birileri bunu arzu ediyorsa da biz buna evet diyemeyiz. Sokakları terörrize ederek çözüm olmaz. Parlamentoyu terörrize ederek çözüm olmaz. Parlamento terörrize edilme yeri değildir, parlamento teröristlerin gösteri alanı da değildir. Bu konuda hassas olmamız lazım. Silahın, molotofun, yakmanın yıkmanın, saldırının olduğu yerde çözüm olmaz. Biz bütün bunlar olmasın diye çözüm süreci diyoruz. Demokrasinin, hukukun, güvenliğin işlemediği yerde çözüm olur mu? Siyasi irade ilgili devlet kurumları ile çözüm sürecini devam ettiriyor, ettirecektir. Kamu düzenine halel getirecek hiçbir eyleme, hiçbir teşebbüse izin veremeyiz.

-GÖREN DE DÜŞMAN MECLİS'İN KAPISINA DAYANDI ONUNLA MÜCADELE EDİYORLAR ZANNEDER"-

"Mecliste görüşülmekte olan "İç Güvenlik" paketi bu bakımdan önemli imkânlar getiriyor. Bu konuda da ibret verici bir durumla karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında kurulan 2+1'lik koalisyon bir başka siyasi partinin katılımıyla güvenlik paketinin yasalaşmasını önlemek için adeta meydan savaşı veriyorlar. Poşulu suratlar, kürsüye getirilen bombalar, kırılan mikrofonlar, konuşmacı ve Divan Başkanına yönelik saldırılar, hakaretler ve daha neler neler. Bunlar nasıl bayan milletvekilidir? Bunlar nasıl erkek milletvekilidir? Bir mayan Meclis Başkan Vekiline karşı bu ifadeler nasıl sergilenebilir? Gören de düşman Meclis'in kapısına dayandı onunla mücadele ediyorlar zanneder. Daha düne kadar yan yana gelemez zannettikleriniz burada can ciğer kuzu sarması olmuşlar. Anamuhalefet partisinin bir milletvekili Genel Kurul'da bunları yapıyor, bu arada Meclis'te af edersiniz; ahıra benzeten twewtler atıyor. Bir diğer muhalefet partisi milletvekili televizyonda güya düzenlemeyi eleştiriyor ama söylediği şeyler metinde yok. Bunların millete saygıları olmadığı gibi içinde kendilerinin de yer aldığı Meclis'e de saygıları bulunmuyor."

İç Güvenlik Paketinin kamu düzeninin güçlendirmeye yönelik bir paket olduğunu savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Engelleseler de bu paket çıkacak. Artık sokaklarda yüzü maskeli olanları görmek istemiyoruz. Erkeksen Erkek gibi dolaş, ne kadın eteği ile dolaşıyorsun" dedi.

En Çok Aranan Haberler