Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Afganistan'ın başkenti Kabil'in batısında Türk konvoyunu hedef alan bombalı intihar saldırısına ilişkin, "Bunlardan sinerseniz, devlet olduğunuzu gösteremezsiniz" dedi.
Gül, seçim çalışmalarını sürdürdüğü Kayseri'nin Sarıoğlan ilçesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Afganistan'da Türkiye'nin önemli bir varlığı olduğunu, son yıllarda karşı karşıya kaldıkları bazı olumsuzluklarda bu ülkeye destek çıktıklarını belirtti.
Afganistan'ın bazı bölgelerinde kalkınmayı sağlamak için sosyal projeler uyguladıklarını ifade eden Gül, bunlardan birini uyguladıkları Kabil'e 80 kilometre uzaklıktaki Vardak vilayetinde bir intihar saldırısı düzenlendiğini anımsattı.
Özel Harekat birimlerinin saldırganlara anında karşılık verdiklerini belirten Gül, "Özel Harekat mensubu bir arkadaşımız ayağından yaralandı ve hastanede tedavi altına alındı. Yaralının herhangi bir hayati tehlikesi yok. Buna en çok Afganlılar üzülmüştür. Aldığımız tedbirler sonucu herhangi bir zayiatımız olmadı" dedi.
Gazetecilerin, "saldırıdan sonra Türkiye'nin Afganistan'daki durumunun ne olacağına" ilişkin sorusunu, Gül şöyle yanıtladı:
"Biz güvenlik tedbirlerimizi alıyoruz, ama maalesef bu olay gerçekleşti. Zaten biz Türkiye dışındaki bütün kuvvetlerimizi uyarmıştık. Hepsine çok dikkatli olmalarını, herhangi bir saldırı durumunda maksimum tedbir almalarını söylemiştik. Umarım böyle bir şey bir daha olmaz. Ama bunlardan sinerseniz devlet olduğunuzu gösteremezsiniz. Afganlılar bizim dostumuzdur. Ancak önce Sovyet işgali, daha sonra Taliban baskısı, Afganistan'ı çok büyük sıkıntıya düşürmüştür."
Gül, Fransa'da tutuksuz yargılanan, terör örgütü PKK'nın Avrupa'daki elebaşılarından Rıza Altun'un Irak'ın kuzeyine kaçmasıyla ilgili de şunları söyledi:
"Rıza Altun, PKK'nın finansmanını sağlayan önemli teröristlerden biri. Avusturya'da polis, üstündeki sahte kimliği tespit etmesine rağmen üzülerek gördük ki, kendisini Erbil'e giden bir uçağa bindirip göndermişler. Bugün Bakanlıktaki arkadaşlarım, ilgili büyükelçileri çağırdılar ve onlara kuvvetli protestoda bulundular. Üzülerek görüyoruz ki, 'Tavşan kaç, tazı tut' misali işler oluyor. Terörle mücadelede siyasi iş birliğinde, uluslararası iş birliğinde, Avrupa'nın iş birliğinde bir zafiyet görürsek, bu, terörle mücadelenin çatısını çökertir. Interpol tarafından aranan, kimliği tespit edilen, üzerinde sahte kimlik taşıyan bir insan için yapılması gereken şey, hemen tutuklanıp Türkiye'ye teslim edilmesidir. Çünkü Türk vatandaşıdır. Veya kendisinin tutup, yargılamasıdır. Herhangi bir sivili sahte kimlikle yakalasalardı, canına okurlardı. Bugün bununla ilgili çok kuvvetli girişimde bulunduk. Gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. İade edilmesi için gerekli girişimleri yapıyoruz."
AA