Gül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) 2011 Kış Dönemi Genel Kurulu'na katılmak üzere geldiği Strasbourg'da, temaslarını izleyen gazetecilerle sohbet etti.
Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nin kurucu ülkeleri arasında yer aldığını anımsatan Gül, bir dönem milletvekilliği yaptığı meclisin Genel Kurulu'na bugün hitap etmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.
Avrupa Konseyi'nin 200 milyon Avrupalıya hitap eden tek organizasyon olduğunu belirten Gül, konseyin kuruluş amacının, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını bütün Avrupa'da geçerli kılmak olduğunu ifade etti.
Gül, AKPM Genel Kurulu'na hitaben yaptığı konuşmada, konseyin reforme edilmesi ve bugünkü Avrupa'ya hitap etmesine yönelik fikirlerini paylaştığını anımsattı.
AKPM'ye bir Türk milletvekilinin başkanlık ettiğini, Bakanlar Komitesi dönem başkanlığını da Türkiye'nin yürüttüğünü anlatan Gül, şöyle konuştu: "Terörün çok hiddetli olduğu dönemlerde buralarda Türkiye'ye çok haksızlıklar yapıldı. Bugün geldiğimiz nokta gurur verici. Köklü reformlar, standartların yükselmesi, Türkiye'nin imajını değiştirdi. Bu, Türkiye içinde yapılan çalışmalarla oldu. Şiddete, teröre başvuranlar burada da tecrit edilmeye başlandı. Biz, buraların sahibi gibi hareket etmeliyiz. Avrupa'nın dönüşümüne öncülük ediyoruz. Türkiye, buradaki çalışmalara yön veren ülke haline geldi. Bu, Avrupa içinde de gücümüzü, değerimizi artırır."
Avrupa Konseyi'nin önemli bir organizasyon olduğunu ve bunun devam etmesi gerektiğini vurgulayan Gül, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) bu yapı içinden doğduğunu ve kararlarının bütün üye ülkeleri bağladığını hatırlattı.
Türkiye'de hukuk içtihatlarının AİHM'in kararlarına göre geliştirildiğini dile getiren Gül, Kıbrıs'taki mal ve mülkiyet konularını kapsayan Türkiye aleyhine yaklaşık 1500 dosyada Yüksek Mahkemenin önemli bir karar verdiğini söyledi.
Gül, AİHM'nin bu dosyaların KKTC'de kurulan Taşınmaz Mallar Komisyonu'nda görülmesi gerektiğine hükmettiğini, böylece KKTC'de çalışan bir hukuk sistemi olduğunu teyit ettiğini kaydetti.
KCK davası
Cumhurbaşkanı Gül, Avrupalı bir parlamenterin "KCK davasıyla ilgili ana dilde savunma yaptırılmadığı" yönündeki sorusunun hatırlatılması üzerine, "(İnsanlar Türkçe bilmiyorsa kendi dilinde, başka dilde savunma yapabilir) dedim" şeklinde hatırlatmada bulundu.
Mahkemelerin doğru ve vicdanları rahatsız etmeyecek karar vermesi gerektiğini vurgulayan Gül, "Mahkemelerin taktik mücadele alanı olmaması gerekir" diye konuştu.
Gül, "İran'ın nükleer programına ilişkin müzakere sürecinde geçen hafta İstanbul'da yapılan toplantılarda somut bir sonuç elde edilememesini nasıl değerlendirdiği" sorusu üzerine de İstanbul'da çok önemli bir toplantı yapıldığını belirterek, "Türkiye'nin bu tip inisiyatiflerini küçültme çabası görüyorum" dedi.
Türkiye'nin Amerikalılar ile İranlıları bir masa etrafına oturttuğuna işaret eden Gül, "Böyle bir tablo bir ay önce düşünülebilir miydi?" dedi.
Gül, müzakerelerin sürmesi ve sonuç alınması için Türkiye'nin çalışmalarının devam edeceğini kaydetti.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin şubat ayında Türkiye'ye geleceğinin anımsatılması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, ziyaretin, Fransa'nın G-20 Dönem Başkanlığı çerçevesinde çalışma ziyareti şeklinde gerçekleşeceğini belirtti.