Polis, Güldünya’nın babasını arıyor
Güldünya’nın kocasını 7 yıl sonra infaz ettiler Sultanbeyli’de dün sabah silahlı saldırı sonucu öldürülen Servet Taş’ın, 2004 yılında töre cinayetine kurban giden Güldünya Tören’in çocuğunun babası olduğu ortaya çıktı. Polis şüpheli olarak Güldünya Tören’in babası Mehmet Tören ile kimliği henüz belirlenemeyen bir kişiyi arıyor.
Vurup kaçtılar
Vatan Gazetesi'nin haberine göre, Ahmet Yesevi Mahallesi Zeliha Sokak’ta meydana gelen olay iddiaya göre şöyle gelişti; Saat 07.30 sıralarında peş peşe silah sesleri duyuldu. Sokağa çıkan vatandaşlar iki bina arasındaki boşlukta kanlar içinde yatan bir kişiyi görünce hemen polisi aradı. Olay yerine gelen polis ekipleri, çevrede yaptıkları araştırmada silahlı iki kişinin cinayeti işlediğini ve 34 TD 2052 plakalı beyaz renkli bir otomobille olay yerinden uzaklaştıklarını tespit etti. Olay yerinde yapılan incelemede çok sayıda boş kovan bulundu. Öldürülen kişinin Servet Taş (38) olduğu anlaşıldı. Kurşunlardan ikisinin Servet Taş’ın kafasına birinin de omuzuna isabet ettiği belirlendi. Olayı haber alarak caddeye gelen Servet Taş’ın ablası, polis tarafından güçlükle sakinleştirildi. Emniyet şeridini geçerek cesedin olduğu yere girmeye çalışan kadın gözyaşları içinde feryat etti.
Kimliğini gizledi ama
Çevre sakinlerinden biri, “Silah sesleri duyunca aşağı indim. Burada bir kişi vurulmuş bir halde yatıyordu” diye konuştu. Olay yeri inceleme ekipleri ve savcının incelemesinin ardından ceset Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Polis ekipleri iki kişinin kaçtığını belirledi. Yapılan araştırma sonrası Servet Taş’ın 2004 yılında töre cinayetine kurban giden Güldünya Tören’in çocuğunun babası olduğu ortaya çıktı. Güldünya Tören’in öldüğü zaman memleketinde korucu olarak görev yapan Servet Taş’ın şimdi bir kargo şirketinde çalıştığı belirlendi. Polis şüpheli olarak Güldünya Tören’in babası Mehmet Tören ile kimliği henüz belirlenemeyen bir kişiyi arıyor.
Kardeşleri hastaneyi basıp vurmuşlardı
Bitlis’in Mutkieller Köyü’nde oturan Güldünya’ya, aynı zamanda amcasının kızının eşi de olan, muhtarın oğlu Servet Taş tecavüz etti. Uzun süre bunu gizleyen Güldünya, karnı büyümeye başlayınca, durumu anesine anlattı. Aile fertleri oturup, durumu değerlendirdiler, ve tavana ip asıp, ’İntihar et, namusumuz temizlensin’ dediler.
Buna karşı çıkan Güldünya, çaresiz kendisine tecavüz eden Taş’a ikinci eş olarak gitti. Tehditlerden korkan Taş, iki eşini ve 4 çocuğunu bırakarak köyü terk edince Güldünya yine ortada kaldı. Gizlice o da İstanbul’a geldi ve Bitlis’te 17 yıl imamlık yapan Alaattin Ceylan’ın evine sığındı. Güldünya’ya sahip çıktı, karnını doyurdu. Üç ay önce doğurduğu bebeğine, ‘Umut’ adını verdi Güldünya. Köyden ayrılmasından bir süre sonra Güldünya’nın ağabeyleri de peşine düştü ve Küçükçekmece’de yaşadığını öğrendi. Güldünya’nın kaldığı eve gelen İrfan Tören, ‘Bebeği cami avlusuna bırakalım, seni de Bursa’ya halamın yanına götüreceğim’ diye ikna etmeye çalıştı ama emekli imam Alaattin Ceylan buna razı olmadı, ‘Güldünya artık benim kızım, bu davayı bitirin’ dedi. Törenin acımasız kanunundan daha fazla kaçamayacağını anlayan Güldünya, bebeğini, bir aileye evlatlık vermek zorunda kaldı.
Tören, önceki sabah Ceylan’ın evine tekrar geldi ve Güldünya’ya, ‘Halamın yanına götürmeye geldim. Öldürmeyeceğim, onu affettik’ diye de yemin etti. Ancak Ceylan, ‘Ben de geleceğim’ dedi, birlikte yola çıktılar.
Kardeşi vurdu ölmedi
İrfan Tören, ‘Siz karşıya geçin, ben sigara alıp geliyorum’ deyip yanlarından ayrıldı. Yolun karşısına geçerken Güldünya, 15 yaşındaki kardeşi F.’yi gördü. Elleri montunun cebindeydi. Montun cebindeki tabancayı fark eden Güldünya, ‘Senin ne işin var burada’ der demez F. silahını ateşledi. Alaattin Ceylan, Güldünya’yı itip, kurşunlara hedef olmaktan kurtardı. F. ile ağabeyi İrfan, ‘görev’lerini tamamladıklarını düşünerek, kaçtılar. Bir kez daha kurtulmuştu Güldünya. Kalçasına isabet eden kurşunla yaralanmıştı. ‘Babam’ dediği Alaattin Ceylan tarafından, Küçükçekmece’deki Doktor Sadık Ahmet Hastanesi’ne kaldırıldı. Özel hastanenin ameliyat masrafının altından kalkamayacağını anlayan Ceylan, hastayı Bakırköy Devlet Hastanesi’ne sevk ettirdi. Sır olan refakatçı Güldünya’ın Bakırköy Devlet Hastanesi’ne ameliyata gittiğini emekli imam, polis, bir de amcası Ahmet Tören biliyordu. Ahmet Tören, refakatçı olarak kalacağını söyledi ancak ortadan kayboldu.
Gündüz işini yarım bırakan F. ve İrfan Tören, ellerini kollarını sallayarak hastanenin acil servisine girdiler. Kardeşleri Güldünya’nın yaralı olduğunu, Bitlis’ten yeni geldiklerini söyleyerek yattığı odaya çıktılar. Ahmet Tören, yeğenlerine, ‘Güldünya burada, gelin onu vurun’ diye haber vermişti. Ahmet Tören de yeğenleriyle ortadan kayboldu.