Güler Sabancı: Barış Sürecine Dair Geçen Hafta Atılan Adımları Çok Önemsiyoruz

- Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, barış sürecine ilişkin atılan adımları desteklediklerini ve sürecin devam ettirilmesinin toplumsal gelişmeye ivme kazandıracağını söyledi.

Güler Sabancı, Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul'un da katıldığı, "Sabancı Holding Yıllık Paylaşım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye için 2015 yılının daha sonraki seçimsiz bir dönemin geçiş yılı olacağını öngördüğünü belirterek, "Yaklaşık 2 yıldır ülkemiz bir seçim atmosferinde bulunuyor" dedi ve ekledi:

"Seçimler tabi ki demokrasilerin vazgeçilmezidir. Dolayısıyla barış, huzur ve demokratik olgunluk içerisinde seçim sürecinin gerçekleşmesini bekliyoruz öncelikle. Haziran ayında ki seçimlerden sonra 4 yıllık seçimsiz bir döneme gireceğiz. Bunu bekliyoruz. Bu dönemde ekonomiye odaklanmak, gerekli düzenlemelerin ve yapısal reformların hayata geçirilmesi ile yeniden hızlı bir büyüme dönemi yaratmalıyız. Bu bağlamda barış sürecine dair geçen hafta atılan adımları çok önemsiyoruz. Sürecin başarıyla devam ettirilmesinin toplumsal ekonomik gelişmemize büyük bir ivme kazandıracağına inancımız devam ediyor. Bundan vaz geçmemeliyiz."

“ARACILIK MALİYETLERİ YÜZDE 4-4.5”
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Zafer Kurtul da, Merkez Bankası’nın faiz politikası ile ilgili sorulan soruya, büyüme için, istihdam için, yatırım için uygun faizli ortamları talep ettiklerini ifade ederek, "Burada iki konu önemli" dedi ve şöyle açıkladı:

"İlki aracılık maliyeti. Mevduat faizi yüzde 10 diyelim karşılık maliyeti, TMSF, BMSV kesintileri gibi krediye gelinceye dek yüzde 13 oluyor, mevduatta 1.5 puan stopaj kesintisi söz konusu. Yani arada 4-4.5 puan var. Kredi faizleri bakımından bu önemli bir konu. Şu an hem mevduatı teşvik etmek, tasarrufu teşvik etmek hem kredi faizleri ile özel sektörün ardında durmak gerek. Burada aracılık maliyetleri yüzde 4-4.5; bu önemli bir oran, buna bakılabilir."

“GIDA ENFLASYONU DA ENFLASYON İÇİN OLUMLU BİR DURUM”
Kurtul, diğer bir konunun ise enflasyon olduğunu dile getirerek, “Burada da hükümetin ortaya attığı yapılanma, reform programı önemli. Bu programın enflasyonu indirmeye önemli katkı sunacak" dedi ve şöyle anlattı:

"Enflasyonu yönetmek için mikro reformlara gerek var. Tabii gıda enflasyonu da enflasyon için olumlu bir durum. Bu, herhalde 2015’te daha gerilerde olacak. Yine enerji ve emtia fiyatlarında aşağı yönlü oynama enflasyonu indirecek. Ama tabii hepimiz talep ederiz uygun faizli ortam, yatırımlar yapılsın, şirketler makul oranlardan borçlansın. Böylece daha çok istihdam yaratalım, daha çok büyüyelim."

“DÜŞÜK BİR KUR RİSKİMİZ VAR”
Döviz kurlarındaki gelişmelerin Sabancı Holding’in 2015 hedeflerini nasıl etkilendiği sorusu üzerine Zafer Kurtul, "Şirketten şirkete farklılık gösterdiğini söyleyebilir. Biz özellikle kur riskimizi düşürmek için çok tedbir aldık. Bugün Sabancı Holding konsolide kur riskine bakarsak, yaklaşık açık pozisyonumuz 320-330 milyon Euro. Yani toplam özkaynaklarımıza, toplam rakamlarımıza baktığımızda Sabancı Holding konsolidede nispeten yönetilebilir, risk açısından düşük bir kur riskimiz var diyebilirim" dedi ve ekledi:

"Gelişmelerden pozitif etkilenen bir şirket Kordsa. Kordsa’nın tüm satışları dolar ve Euro. Ama maliyetlerinde lokal para birimleri var. Dolayısıyla bu şirketimiz pozitif etkileniyor. Şirketten şirkete bu değişiyor. Son ihracat rakamlarımıza baktığımızda bir azalma söz konusu. Bu açıdan rekabetçi kurun olumlu olduğunu düşünüyoruz. Rekabetçi kur politikası ihracatı destekliyor. Ama kurda da bir istikrarın olması çok önemli. Çok oynak olmaması önemli çünkü o zaman şirketin günlük işlerini etkileyebiliyor. Bu açıdan baktığımızda kur her zaman özellikle gelişen, gelişmekte olan ülkelere de bir anda piyasa koşulları nedeniyle yüksek bir seviyeye de çıkıp daha sonra… Tabi burada Merkez Bankamız da bazı tedbirler alıyor, döviz satım ihaleleri vs. Daha yönetilebiliri bir şekilde bu riske düşme eğilimi de söz konusu olabiliyor."

“ARZUMUZ SİYASİ İSTİKRAR OLMASI”
Zafer Kurtul, bir gazetecinin, "Seçimsiz dönemden söz ediliyor. Bu iyimser değil mi? Seçimlerin hemen sonrasında başkanlık ile ilgili tartışmalar görülecek gibi. Bu konuda yorumunuz nedir?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Türkiye 8-10 senede büyüme anlamında, mali yönetim anlamında iyi bir yere geldi. 2003’te faiz ödemesinin bütçe içinde payı yüzde 60 idi, bu sene yüzde 14. Yine enflasyon geriledi. Ama yeni bir endeks gördüm. Endekste enflasyon ve işsizlik toplanıyor. Burada gerilerde olmalıyız, yukarılardayız. Yapılması gereken çok şey var. Bütün bunların temelinde istikrar var. Bizim de Türkiye’nin önemli topluluğu olarak ülkemiz için istikrar bekliyor, talep ediyoruz. O kadar kimse göremez gelecek sene nasıl ortam olacak, ama arzumuz siyasi istikrar olması ülkemiz için önemli. Yapmamız gereken çok şey var."