HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Gül’ü atamalarına dikkat edin!

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısında konuştu.

Baykal, Gül için “Tanıdığım, gayet iyi muhabbet ettiğim bir insan” dedi ve ekledi: “Bunları söylerken üzülüyorum ama 31 günlük Denizcilik Müsteşar Yardımcısı’nı Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine atadı. Bu olayı ’Cumhurbaşkanı seçecek, ne olur, seçiversin’ diyenlerin dikkatine sunuyorum.”

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, anayasa değişiklik teklifinin, yargıyı siyasi otoritenin etkisi altına sokmayı hedeflediğini söyledi. Baykal’ın dün partisinin grup toplantısında yaptığı gündeme ilişkin değerlendirmeler şöyle:

AKP’NİN HESABI: Hükümetin önerdiği değişiklikler, Türkiye’nin devletin kuruluşundan bu yana geliştirip ortaya koyduğu temel, bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü anlayışını tahrip etmeye yönelik, hukuku siyasetin emrine almaya yönelik yeni bir zihniyetin ortaya konulması anlamına gelmektedir. Mesele üç temel maddedir. Anayasa Mahkemesi’nin yapısı, HSYK’nın yapısı ve Anayasa’yı ihlal eden, milli birliği bütünlüğü ihlal eden, teröre başvuracak, Anayasa’nın özünü tahrip edecek siyasi partilerin bu tahribatlarına, bu Anayasa ihlallerine devam etmelerine imkan verecek bir düzenlemenin Anayasamıza yerleştirilmesi. Hesaplar budur. Bu değişiklikler, Türkiye’nin devletin kuruluşundan bu yana geliştirip ortaya koyduğu temel, bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü anlayışını tahrip etmeye yönelik, hukuku siyasetin emrine almaya yönelik yeni bir zihniyetin ortaya konulması anlamına gelmektedir. Bazı kişiler olayı, bu kadar açık söylemeyerek, nezaketleri, zarafetleri gereği “Aman yargı kuşatılacak demeyelim, saygısızlık olur” diyorlar. Kuşatma ne? Yargı ele geçiriliyor.

YEDEKLER ASIL OLACAK: Anayasa Mahkemesi’nin üye seçiminde Meclis 3 üyeyi seçecek. Cumhurbaşkanı, Yargıtay’dan 3 kişiyi gönderecek. Yargıtay o 3 kişiyi, Mecliste’ki gibi seçmeyecek. Meclisin seçme tarzı farklı, Yargıtay’ın farklı. Niye acaba? Yargıtay’ın seçeceği üyeler, çoğunluğun seçtiği üyeler olmak durumunda değil, Cumhurbaşkanı azınlığın adaylarını da seçebilecek. Bunların hepsi ince ince ayarlamalar değil mi? Değişikliğin yasalaşması halinde yedek üyeler asıl üye olacak.

31 GÜN SONRA ATANDI: Anayasa Mahkemesi’nde raportör olan bir kişi, 26 Şubat’ta Denizcilik Müsteşar Yardımcılığı’na getirildi. 31 gün sonra Cumhurbaşkanı tarafından dün Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine atandı. Anayasa Mahkemesi’ne üye seçecek Cumhurbaşkanı’nın bu atamasına ’Cumhurbaşkanı seçecek, ne olur, seçiversin’ diyenlerin dikkatine sunuyorum. Anayasa değişikliği gerçekleşirse, bu kişi otomatik olarak Anayasa Mahkemesi üyesidir.

GÜL İYİ İNSAN AMA: Almanya’daki Anayasa Mahkemesi’nin bütün üyeleri hukukçudur. Bu Mahkemenin 19 üyesinin 19’u da AKP zihniyetinde insanlardan oluşabilir dersek, yanlış bir şey mi söylemiş oluruz? Bunun hiçbir güvencesi yok dersek, yanlış bir şey mi söylemiş oluruz? Sayın Cumhurbaşkanı’nın şu ana kadar ki bütün seçme kararlarına bakarak Sayın Cumhurbaşkanı hakkında bunları söylerken üzülüyorum çünkü bir Cumhurbaşkanı hakkında konuşmak hoşuma gitmiyor, üstelik tanıdığım, insani ilişkilerim olan, bir araya geldiğimizde gayet iyi muhabbet ettiğim bir insan hakkında bunu söylemek beni tedirgin ediyor, rahatsız ediyor ama bir gerçek. Bunu söylemeyecek miyim, ana muhalefet partisinin işi bu değil mi, bunu anlatmamız gerekmiyor mu?

ATAMALARINA BAKIN: Sayın Cumhurbaşkanı’nın, bugüne kadar yaptığı YÖK’e atamalarına bakın. YÖK Başkanı’nı atadı. 19 üyeyi nasıl seçecek, Yargıtay’dan, Danıştay’dan, YÖK’ten olması... Zaten oraları belirli biçimde şekillendirmeye çalışıyorsunuz. AKP yandaşı olmasına engel mi? Bunu öyle oluşturmayacak mısınız? Bu, AKP’nin Anayasa Mahkemesi’ni, kendisine yandaş mahkeme haline getirme girişimidir. Çok açık ve net, yalın gerçek budur. ’Bu iyidir, doğrusu budur, dünyada bu işler böyle oluyor. AKP, TRT’yi, YÖK’ü ele geçirdi, bırakıverin, aynı şekilde yargıyı da eline geçiriversin, direnmeyin, teslim olun’diye mi düşüneceğiz. Böyle düşüncenin daha demokratik, çağdaş, batılı, uluslararası standartlara uygun olduğunu mu düşüneceğiz? Aklımızı peynir ekmekle mi yedik? Aklın, sağduyunun, mantığın gereği, bu gerçeği tespit etmek etmek değil mi? Yapılan operasyonun bu olduğu görmemezlikten gelinebilir mi? Birileri, bunu söylemek işine gelmediği için görmemezlikten geliyor. Birilerinin gözlerini, TRT’nin sağladığı geniş mali olanaklar perdeliyor, onlar göremiyor. Yandaş medyanın işi zaten görmemek, yandaş yazarların derdi gerçekleri saklamak. Sağduyu, akıl, mantık, vicdan susacak mı, teslim olacak mı?

Yarının Yüce Divan’ı hazırlanıyor

15. MADDE: Anayasanın geçici 15. maddesinin göstermelik olarak kaldırılması öngörülüyor. Böyle bir maddenin Anayasa’da bulunması da üzücü. Değişiklikle getirilen bir maddeyle, Hükümeti oluşturan, iktidardaki siyasi partinin icraatından, hukuku, Anayasayı ihlali nedeniyle sadece geçmişte değil, şu andaki uygulamalarından dolayı da hesap sorulamayacak. Kendin için de 12 Eylül Anayasası’nın geçici 15. maddesi gibi geçici olmayan, gelecekte de işleyecek bir 15. maddeyi, iktidar siyasi partisi için oraya koyuyorsun.

YARININ YÜCE DİVANI: Değişiklik AKP projesidir. AKP’nin telaşı AKP’nin iktidar döneminin bitmesinden kaynaklanmaktadır. Abbas yolcudur. Anayasa Mahkemesinin yapısındaki değişiklik de buna yöneliktidir. Yarının Yüce Divan’ı hazırlanıyor, dersem yanlış bir şey mi söylemiş olurum. AKP freni patlamış bir kamyon gibi milletin üstüne yuvarlanıyor. Risk alıyoruz, diyor. Risk alıyoruz dediği kabadayılık yapıyoruz, hesabı ödememek için hır çıkarmayı göze alıyoruz demek istiyor.

En Çok Aranan Haberler