Gümüşhane’nin Gökdere köyünün “Kocataş” denilen bölgesinde köylülerin başvurusu üzerine Trabzon Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü uzmanları inceleme yaptı. Hazırlanan raporda milyonlarca yıl öncesine ait yaşamış deniz canlılarının fosillerinin bulunduğu belirtildi. Sit alanı ilan edileceği duyurulan bölgedeki fosillerin 200 milyon yıl öncesine ait olduğu belirtildi.
Gökdere köylülerinden Musa Şahin "Bölgede bu şekilde fosil yataklarının devamı da var, o bölgelerin tescillenmesi için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bölgemiz, bu bakımdan doğal bir laboratuvar; çevre illerden üniversite öğrencileri ve akademisyenler, buralarda araştırmalar yapıyor. Bölgede bugüne kadar onlarca akademik ve uluslararası makale yazıldı." Diye konuştu.
Yine köylülerden Abdurrahim Bulut şunları söyledi: "Başvurumuzu geçen sene yapmıştık. 19 Ekim 2023 tarihinde, sağ olsunlar, incelemeleri gelip yaptılar. Bölgedeki fosil kalıntılarının fotoğraflarını çekip numuneler aldılar ve ardından bu konuda bir rapor hazırladılar. Rapor yeni hazırlandı. Bölgenin koruma altına alınması ve Devletimizin bizi dikkate alıp gelip buraları incelemesi ve bu raporu hazırlaması, bizleri çok mutlu etti.”
Trabzon Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünün hazırladığı raporda şu ifadeler yer alıyor: “Arazide çıplak gözle Brachiapod, Echinid, Crinoid ve Ammonit fosilleri gözlenmiş, fotoğraflanmış ve el numunesi alınmıştır. İnceleme alanında bilimsel öneme ve belge niteliğine sahip kaybolması durumunda bulunduğu yerin jeolojik geçmişini açıklamanın mümkün olmayacağı istif, kayaç, fosil topluluğu ve uyumsuz kayaç dokanağı gözlenmiş olup; nadir olarak doğada bulunan bu oluşumların gelecek nesillere aktarılması ve jeolojik miras olarak korunması önemlidir. Çalışma alanında yapılan gözlemsel incelemeler neticesinde; alanın jeolojik istiflenme açısından nadir özellik taşıdığı; Gümüşhane graniti ve üzerine gelen fosilli volkano tortul istiflerin arazide bulunduğu, birçok akademik çalışmaya konu olduğu, çevre illerdeki üniversite öğrencileri için açık eğitim alanı olarak nadir özellik taşıdığı, bilimsel çalışmalara konu olacak özelliğe sahip olduğu ve jeolojik miras olarak korunması gerektiği kanaatine varılmıştır.”