Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Diyarbakır'da çıkan kemikler 90’lı yıllara aitse bunları bir şekilde resmeder ve hafızalara çakarız." dedi.
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak’ı makamında ziyaret eden Ertuğrul Günay, JİTEM'in bir dönem karargah olarak kullandığı İçkale’de çıkan 19 kafatası ve kemiklere ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı. "İçkale eğer gerçekten bir katliam merkezi olarak kullanılmışsa elbette o acı hatıranın küllenmesini istemeyiz." diyen Günay, "İbret olsun diye orayı koruyacak ve hafızalara kazacak olan düzenlemeyi düşünebiliriz.” açıklamasını yaptı.
Altyapı çalışmaları esnasında kemiklerin çıktığını ifade eden Günay, kemiklerin hangi tarihe ait olduğunu en kısa sürede öğrenmek amacıyla Adalet Bakanı ile konuşacağını söyledi. Adli Tıp'ın bu işi hızlandırmasını isteyeceğini vurgulayan Günay, kemiklerin 5 metrekarelik bir alandan çıktığını dile getirdi. İçkale’nin 12 Eylül darbesinden sonra sıkıyönetim savcılığı ve nezarethane olarak kullanıldığını anlatan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "O dönemdeki ürkütücü tablo hala hafızamda. 90’lı yıllarda da JİTEM merkezi olarak kullanıldığını biliyoruz." şeklinde konuştu.
İçkale’de çok sayıda yapı bulunduğunu hatırlatan Günay, bu bölgenin katliam merkezi olarak kullanıldığının kesinleşmesi halinde acı hatıraların küllenmesinin önüne geçeceklerini kaydetti. Savcılığa iş makineleriyle çalışma izninin de verilmemesini değerlendiren Günay, “Burası sit alanı olduğu için iş makineleriyle gelişi güzel çalışılamaz. Ama çalışmayı hızlandıracak önlemler alınması gerekiyorsa bunları elbette konuşacağız. Buraya gelip makinelerle çalıştılar ve tahrip ettiler denilmemesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“KİTAP YASAKLAYAN HUKUK ADAMI VARSA ONUN İÇİN ÜZÜLÜRÜM”
Karanlık bir cinayete kurban giden Kürt yazar Musa Anter'in yasaklı kitaplarına ilişkin soruları da cevaplayan Bakan Günay, bu çağda kitap yasaklayan hukuk adamı için üzüldüğünü ifade etti. Şiddeti teşvik etmeyen hiçbir kitabın yasaklanmaması gerektiğini dile getiren Günay, “Herhangi bir kitabın, şiirin, resmin yasaklanması çağını geçtiğimizi düşünüyorum. Hala eğer kitap yasaklayarak bir yere varacağını sanan hukuk adamları varsa onlar için üzülürüm. Şiddeti içeren kitaplar bütün dünyada yasaklanmıştır. Ama Musa Anter, Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne esprili bir dille katkı yapan bir insandı. Bütün faili meçhuller yüreğimizi kanatmıştır. Ama Musa Anter’i özellikle hatırlarım. Onun kitabıyla ilgili bir yasağı hiç anlayışla karşılamam.” sözlerini kaydetti.
Diyarbakır surlarının çok önemli olduğuna da vurgu yapan Günay, surların öncelikle Diyarbakırlılara, Türkiye’ye ve dünyaya tanıtılmasının önemine işaret etti. Diyarbakır surlarının dünyada çok nadir olduğunu dile getiren Günay, İçkale’deki surlarla ilgili olarak çalışmalar sonucunda hem görüntü hem de güvenlik sorununun ortadan kalacağını ifade etti.
Günay, Ulu Cami, Hz. Süleyman Cami ve İçkale’deki çalışmaları inceledikten sonra Diyarbakır’dan ayrılacak.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz