Türkiye'de siyah çayın, sık aralıklarla ve fazlaca tüketildiğini belirten Tokuşoğlu, çayın bu kadar çok içilmesinin, insan sağlığı üzerinde ne gibi etkiler yaptığını belirlemek amacıyla bir araştırma yaptığını kaydetti.
Siyah çayda "kateşin" adlı bir maddenin bulunduğunu, bu maddenin zamanında ve ölçülü içilmesi durumunda yararlı olabileceğini tespit ettiklerini ifade eden Özlem Tokuşoğlu, şunları söyledi:
"Çay için en ideali, günde 4 bardaktır. Diğer önemli bir nokta, çay, yemeklerden en az 1 saat sonra içilmelidir. Bu iki konuya dikkat edilerek tüketilen çayın içerdiği kateşin, antikanserojen etki gösterdiğinden kanseri önlüyor, kolesterolü düşürüyor. Bunların yanı sıra antimikrobiyal bir madde olan kateşin, vücuda giren mikropları öldürme özelliğine sahip. Bu nedenle içimine dikkat edildiğinde çay, birçok hastalığa karşı vücut direncini artırdığı için büyük fayda sağlıyor ve hastalıklara karşı koruyor."
Yrd. Doç. Dr. Tokuşoğlu, çayın, yararlı bir madde olan "kateşin"in yanı sıra "tanen" ve "kafein" gibi zararlı maddeleri de içerdiğini bildirdi.
Bu maddelerin, çayın ölçülü içilmesi durumunda zararlı olmadığını ifade eden Tokuşoğlu, "Tanen, çaya aroma kazandıran ve buruk tadı veren bir maddedir. Sınırlı alındığında vücuda zararlı olmuyor, ancak fazla çay içildiğinde tanenin, zararlı etkisi ortaya çıkıyor" dedi.
Tanenin gıdalarla birlikte alındığında, vücut için gerekli olan proteinlerin emilmesini önlediğine dikkati çeken Tokuşoğlu, şunları anlattı:
"Özellikle vücut için önemli bazı aminoasitler de emilmeden dışarı atılabiliyor. Bu da vücudun işleyişini önemli oranda etkiliyor. Tanen dışında fazla alınan kafein de çay içinde bulunan diğer alkoloid maddeler gibi karaciğerde toksik etki yapabilir. Kafein ayrıca fazla alındığında sinirlilik yapabiliyor."