İngiltere'de yer alan St. Andrews Üniversitesi’nde Doktor Müge Çevik önderliğinde yapılan çalışmada, yeni tip koronavirüs (Covid-19) bulaşmış bir bireyin semptomlar geliştirmesinden sonraki beş günün, toplumsal yayılma için kritik öneme sahip olduğu ortaya konuldu. Araştırmacılar, söz konusu beş gün içinde enfekte olan kişilerin virüsü, diğer insanlara bulaştırma ihtimalinin en yüksek seviyeye ulaştığını belirtti.
Lancet Microbe dergisinde yayınlanan çalışmada, bilim insanları enfeksiyonun hemen ardından üst solunum yolunda tespit edilen virüs miktarını inceledi. Ardından sonuçlar, semptomatik vakalara ilişkin yapılan 98 küresel çalışmayla karşılaştırıldı. Yazarlar, bu çalışmalardan elde ettikleri verilerle, viral RNA yayılmasının ortalama uzunluğunu hesapladı.
Araştırmacılar, çeşitli zaman aralıklarında ağız ve akciğerler arasında ne kadar yeni tip corona virüs (SARS-CoV-2) tespit edildiğini değerlendirdi. Ayrıca Covid-19’a neden olan SARS-CoV-2’nin yanı sıra, koronavirüsler ailesine ait olan MERS ve SARS'ın da viral yükü de analiz edildi.
Mevcut pandemiye neden olan virüs seviyesinin semptomların başladığı anda veya semptomların beşinci gününden önce en yüksek seviyede olduğu bulundu. Bunun aksine, SARS ve MERS-CoV'nin viral yükleri, sırasıyla semptom başlangıcından 10-14 gün ve 7-10 gün sonra zirve yaptı.
Araştırmacılar, üst solunum yolunda bulunan SARS-CoV-2 virüsünün miktarındaki nispeten hızlı artışın, hastalığın diğerlerinden daha bulaşıcı olmasının bir parçası olduğunu açıkladı.
Çalışmanın başyazarı Dr. Müge Çevik, "Çalışmamız viral yükü ve yayılmayı, üç insan corona virüsü için kapsamlı bir şekilde inceleyen ve karşılaştıran ilk sistematik inceleme ve meta-analizdir. Bulgularımız, viral bulaşma olaylarının çoğunun çok erken ve özellikle semptomların başlamasından sonraki ilk beş gün içinde gerçekleştiğini öne süren temas izleme çalışmaları ile uyumludur ve semptomların başlamasından hemen sonra kendi kendine izolasyonun önemini gösteriyor” ifadelerini kullandı.