YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Güneş, Hem Dışınızı Hem İçinizi Yakar

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte bronzlaşma dönemi de başladı. Uzmanlar, bronzlaşmanın sağlığa zararlı olduğunu belirtti.

Güneş, Hem Dışınızı Hem İçinizi Yakar

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte bronzlaşma dönemi de başladı. Uzmanlar, bronzlaşmanın sağlığa zararlı olduğunu belirtti.

Medicana International Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Öztürk Başsoy, güneş ve solaryum kaynaklı UV radyasyonun deri kanserine neden olabileceğini söyledi. Eskiden deri kanserlerinin güneş yanığı ile ilişkili olduğu düşünülürken, günümüzde orta düzeyde bronzlaşmanın da kansere neden olabileceği biliniyor. UV radyasyonun bağışıklık sistemini baskılayan ve erken yaşlanmayı tetikleyen etkileri de bulunuyor.

Dr. Başsoy, güneşlenmenin kesinlikle gün ortasında güneşin altında şezlongda uzanmak şeklinde yapılan bir aktivite olmaması gerektiğini belirterek, "Güneşlenmek çok rahatlatıcıdır, insan ruhuna iyi gelir. Ancak günortası dediğimiz 11.00 -15.00 saatleri arasında yapılması çok yanlıştır. Güneş yanıkları kaçınılmazdır. Bizim toplumumuzda, genellikle gün ortasında yapılır. Halkımız plaja indiğinde güneş koruyucusunu bir kez sürer ve denize girip saatlerce suda kalır, dubada, teknede güneşlenir. Akşama sonuç

ortadadır. Bu en az birinci derece yanıktır. Kesinlikle olmamalıdır. O yaz dönüşü, kızaran yerlerde, birbirden fazla ben çıkacak veya çok sayıda yıldızımsı kenarlı lekeleri kalacaktır. Bir hafta, bir gün veya üç ay, tatilin süresi kadar, güneşlenme şekliniz, güneş yanığı olup olmadığınız önemlidir" dedi.

Genellikle bronz tenin bir sağlık belirteci olduğunu düşünülürse de, gerçekte vücudun D vitamini setezleyebilmesi için çok az miktar güneş ışığına ihtiyaç var. Vücudun ihtiyacı olan D vitamini miktar bronzlaşma ile elde edilenin çok altındadır.

Dr. Başsoy güneş ve bronzlaşmanın zararları konusunda şu bilgileri verdi: "Özellikle büyük şehirlerde bahar aylarında 'cildi yeniler, yaza hazırlar, cildin sağlıklı görünmesini sağlar' gibi çeşitli yanlış ve cezbeden reklam kampanyalarıyla solaryum popüler hale getirilmektedir. Özellikle beyaz tenli genç bayanlar tarafından da rağbet görmektedir. Zaten deri kanserlerine en yatkın kişiler, açık tenli, renkli gözlü kişilerdir. Ayrıca solaryum sizi kesinlikle yaza hazırlamaz, sadece daha fazla UV almanıza ve daha fazla hücre hasarı gelişmesine yol açar. Size sağlık vermez, bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir ve solaryuma girmeyen ve güneşten kaçan yaşıtlarınıza göre 5-10 yaş daha yaşlı görünmenize yol açar" dedi.

Erken tanı almış derinin Non-Melanom kanserleri ufak bir cerrahi ile alınıp tam iyileşme elde edilebileceğini kaydeden Başsoy, "Ancak Melanom aniden çıkıp hızla büyüyen kırmızıdan-siyaha-kahverengiden- pembeye ve maviye uzanan çeşitli renklerde olabilen, kolay kanayan ve kabuklanabilen bir lezyondur ve ileri evrede tanı aldığında 1 yıllık yaşam oranı düşüktür. Ayrıca doğumsal benlerden ve sonradan çıkan benlerden de UV etkisiyle Melanom gelişebilir. Benlerin kansere dönüşümünde "güneş yanıkları sırasında oluşan DNA kırıkları" önemli bir sebeptir. Bu sebeple benlerin muayenesi ve takibi, ben haritası çıkarılması önemlidir. Yılda en az 1 kez tüm benlerininz uzman hekim tarafından muayene edilmelidir. Son yıllarda Melanom vakalarının sayısı gittikçe artmaktadır. Melanom'un tedavisi, cerrahi ve kemoterapidir. Benleriniz açısından ise en önemli şey benlerinizin kanser riski taşıyabilmesidir. Bu nedenle benlerin de güneşten korunması gerekir. Kanser riski taşımaları nedeniyle benlerinize dermaskop denilen bir alet ile bakılması doğru olur. Dermatoskopi, deri yüzeyi mikroskopisidir. Deri yüzeyindeki renk, kıl, damar, gözenek gibi yapıların 10-100 kat büyütülmüş haliyle incelenmesine olanak sağlar. Son 25 yıl içinde özellikle ben ve benlerden köken alan deri kanserlerinin erken tanı ve takibinde öne çıkmıştır. Ancak sadece ben takibinde değil, iyi ya da kötü huylu, pigmentli (renkli) tüm lezyonların incelenmesi, ayırıcı tanısı ve izlenmesinde oldukça faydalıdır. Dijital dermatoskopik inceleme yapılacak hastanın

öncelikle ben haritası oluşturulur. Böylece vücuttaki tüm benlerin noktasal olarak yerleri belirlenir. Ardından ışıklı bir büyütme sağlayan ve dermatoskop olarak adlandırılan cihaz, yağlanmış deri yüzeyine temas ettirilerek teker teker bütün benlerin görüntüleri alınır ve kaydedilir. Böylece bir sonraki kontrolde elde edilecek görüntüyle birebir karşılaştırma şansı sağlanır" diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler