Güneş lekeleri güneşe maruz kaldıktan sonra ortaya çıkan, açık veya koyu kahverengi lekelerdir. En sık olarak yüz bölgesinde görülmekle birlikte; eller, kollar, sırt ve dekolte gibi güneşe maruz kalabilen bölgelerde de görülür. Yüzde yerleşimi ise daha çok yanaklar, alın ve dudak üstünde gözlenir. Güneş ışınlarının pigment hücrelerini etkilemesi sonucu ortaya çıkarlar. Aynı etkiler solaryum uygulamalarından sonra da oluşur. Bu lekeler bazen kış aylarında gerileme ve güneşli mevsimlerde yeniden koyulaşma eğilimindedir. Kendi kendine tamamen geçmez ama rengi çok açılabilir ve kaybolmuş gibi görünebilir. Özel ışıklarla cilt muayene edildiğinde bu lekeler bariz olarak görülebilir.
Kimlerde güneş lekelerinin ortaya çıkma riski daha yüksektir?
Güneş lekelerinin ortaya çıkışında genetik yapı, hormonal durum, beslenme ve bazı ilaçların kullanımı da etkilidir. Tiazid grubu diuretic (idrar söktürücü), tetrasiklin grubu antibiyotik, non-steroid anti-enflamatuar ilaç (ağrı ve eklem ağrıları tedavisinde kullanılan), bazı hormonal ilaçları kullanan kişiler lekeler açısından risk altındadır. Bu ilaçlar cildin güneşe karşı hassasiyetini arttırarak leke oluştururlar. Ayrıca lokal olarak uygulanan pomat ya da krem seklindeki ilaçlarla (mantar ve sivilce tedavisinde kullanılan ilaçlar gibi), parfüm, sabun ya da kozmetik uygulamalardan sonra da ayni etki ile güneş lekeleri gelişebilir. Bazı bitki ve otlarla (incir gibi) temastan sonra güneş gören alanlarda kahverengi lekeler oluşabileceği de
unutulmamalıdır.
Güneş lekelerinin tedavisi
Güneş lekeleri yazın koyulaşan, kışın da neredeyse görünmez denecek şekilde kendiliğinden açılan lekelerse tedavi gerektirmez, ancak yaz aylarında en az 30, kış aylarında en az 15 koruma faktörlü kremler ile korumak yeterlidir. Açılmayan lekeler için evde kullanılan krem ya da jel seklinde tedaviler yanında kimyasal soyma (peeling) , lazer ve IPL (Yoğun atımlı ışık) tedavileri de uygulanır. Kimyasal soyma tedavileri lekelerin yapısına ve derinliğine göre çeşitli derecelerde uygulanabilir. Uygulamalar 2–3 hafta arayla yapılır ve lekenin cevabına göre seans sayısı belirlenir. Ağrısız, iz bırakmayan, günlük yaşamı aksatmayan bir tedavidir ve bu işlem ciltte yenileme de yaptığı için ayni zamanda pürüzsüz parlak ve canlı bir cilt görüntüsüne kavuşmak ta mümkün olur. Tedavi sonrasında ve devamında çok iyi güneş koruması yapmak gerekir. Lazer ve IPL tedavileri ise 3–4 hafta arayla 5–6 seans olarak uygulanır ve yine ağrısız, iz bırakmayan ve günlük yaşamı etkilemeyen tedavilerdir. Bu tedavilerde de leke tedavisi yanında ince damar genişlemelerinde
azalma ve ciltte gerginlik de oluşur. Tedavi sırasında ve sonrasında çok iyi güneş koruması uygulanmalıdır aksi halde lekeler kısa surede yeniden belirebilir.
DR. GÜNNUR ONARSLAN PEDERSEN
İSTANBUL CERRAHİ HASTANESİ
DERMATOLOJİ UZMANI