Orhan, güneş ve ultraviyole ışınlarının gözleri tehdit ettiğini belirterek, hiçbir zaman güneşe doğrudan bakılmaması ve ultraviyole blokajı yapabilen güneş gözlüklerinin alınması gerektiğini söyledi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Orhan ANKA’nın sorularını yanıtladı. Güneş ve ultraviyole ışınlarının göz yüzeyinde hassasiyete, kuruluk, batma, kızarıklık ve yanma şikayetlerine yol açtığına işaret eden Orhan, “Göz kuruluğu güneş ışığının tetiklemesiyle gözyaşının buharlaşması sonucunda artar ve gözün ön yüzeyinde kabarık ve düzensiz yapılanmaya neden olur” diye konuştu. Ultraviyole ışınların aynı zamanda göz merceğinde katarakt gelişimine ve sarı nokta diye bilinen retina tabakasında hasara ve olumsuz etkilere sebep olduğuna dikkat çeken Orhan, “Hiçbir zaman güneşe doğrudan bakılmamalıdır, görme hücrelerinde kesin hasara yol açar” dedi. Tüm bunların sebebinin alerji ve kuruluktan olduğunu ifade eden Orhan şöyle devam etti:
“Güneş gözlüklerinin ultraviyole koruması yoksa, kalitesizse, gözbebeği genişliyor ve daha fazla ultraviyole ışınına yol açıyor. Sadece optik gözlükçülerden ultraviyole blokajı yapabilen güneş gözlükleri alınmalı. Eğer kişi kaliteli bir gözlük alamıyorsa, pazarda tezgahta satılan güneş gözlükleri almak yerine, şapka kullanmalı.”
-GÖZ ENFEKSİYONLARINA DİKKAT-
Gözyaşının, göz yüzeyini besleyici ve koruyucu iki etkeninin olduğunu belirten Orhan, “Gözyaşı buharlaşınca koruyucu etki azalır, çapaklanır.Kirpiklerin kenarlarındaki yağ ağzı hanımlarda kozmetik kullanımıyla tıkanır, enfeksiyona neden olur. Halk arasında arpacık diye bilinen bu enfeksiyonlar sadece yazın değil kışında oluşur. Bunu önlemek için, göz ovuşturulmamalı, eller sık sık yıkanmalı ve kozmetik kullanımına dikkat edilmeli” diye konuştu.
Göz içindeki Üveit’in gözün iris tabakasından meydana gelerek oluştuğunu ifade eden Orhan, üveit’in gözde ışık hassasiyetine, ağrıya ve sulanmaya yol açtığına işaret etti. Üveit’in Behçet ve romatizmal hastalıklardan meydana geldiğini belirten Orhan, sık sık el yıkamanın ve öpüşmemenin enfeksiyonu önleyeceğini vurguladı.
-KORNEA UGUNSA LAZER TEDAVİSİ ÇÖZÜM-
Güneş gözlüğü görevi gören kontakt lenslerin etkili bir koruma sağladığını bildiren Orhan, lazerle göz tedavisinin ise, korneası uygun olan kişi için bir çözüm olduğunu, ancak kişinin korneası uygun değilse fayda etmeyeceğini söyledi. Orhan, Lazerle göz tedavisinin yaz aylarında değil, kışın yağmurlu dönemlerde yapılmasının daha etkili olacağını kaydetti.
Görme bozukluğunun büyük bir kısmının sonradan oluştuğunu belirten Orhan, “Bunda çevresel ve genetik faktörlerin etkisi var. Yakın okuma sonucu miyop ortaya çıkıyor. Genetik de bu noktada etkili. Kişinin genetik yapısı iyiyse çevresel faktörlerden etkilenmeyedebilir” diye konuştu. Orhan yaz aylarında gözleri korumak için de şu uyarılarda bulundu:
“Aşırı güneş ışığı ve alerji önlem alınmaz ve tedavi edilmezse göz yüzeyinde kabarıklıklara, düzensizlik ve damarlanmaya neden olur, saydam kornea tabakası bulanıklaşır ve görme kaybı ortaya çıkar. Koruyucu göz hekimliğinde amaç bu duruma gelmeden önce insanların uyarılması ve erken dönemde tedavi edilmesidir. Alerjik göz hastalıkları ve ultraviyole ışınlarının zararlı etkisi asla küçümsenmemelidir. Her alerji olgusu göz hekimi kontrolünde takip ve tedavi edilmeli, güneş gözlüğü ve şapka kullanımına dikkat edilmelidir.”
ANKA