Prof. Dr. Ahmet Temel, son yıllarda atmosferin ozon tabakasının delinmesiyle yeryüzünün kısa dalga boylu ışın bombardımanına uğradığını ifade ederek, ultraviyole ve kısa dalga boylu ışınların, katarakt ve "maküla dejenerasyonu"na (retinanın gören noktasında olan bir hastalık) neden olabileceğini bildirdi. Kataraktın tedavisi olduğunu ancak kalıcı görme kaybına neden olan "maküla ejenerasyonu"nun tedavisinin mümkün olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Temel, ultraviyole ve kısa dalga boylu güneş ışınlarının mutlaka süzülmesi gerektiğini kaydetti.
Zararlı güneş ışınları nedeniyle cilt hastalıklarıyla birlikte göz hastalıklarında da artış beklendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Temel, "Yaz aylarında göz sağlığını korumak için güneş gözlüğü kullanmak şart. Bol güneşli bir iklim kuşağında yaşayan insanların güneşin zararlı ışınlarından korunmaları için güneş gözlüğü esastır.Ultraviyole ve kısa dalga boylu ışınların etkileri, yaşlı insanların üzerinde daha çok çabuk gerçekleşebilir. Yaşlı bir insan da, 3 yaşındaki bir çocuk da gözlerini zararlı güneş ışınlarından korumak için güneş gözlüğü kullanmalıdır. Güneş gözlüğü kamaşma, yanma, batma kızarıklık gibi yakınmaları da azaltacaktır. Güneş gözlüğü, gözleri ultraviyole ve kısa dalga boylu güneş ışınlarından korurken, aynı zamanda göz kuruması ve toza karşı da bir siper vazifesi görür. Özellikle rüzgarlı ve tozlu havalarda, gözyaşı kuruması ve göze yabancı bir maddenin kaçmasını engelleyerek, gözleri dış etkenlere karşı korur" diye konuştu.