Güneş, Dünya’nın en büyük enerji ve yaşam kaynağıdır. Güneşin olmaması durumunda hayat ve canlılıktan söz etmem mümkün değildir. Hayati önem taşıyan güneş, değişik dalga boylarında ışınlar yayarak dünyaya ulaşır. Ozon tabakasının incelmesi sonucunda güneş ışınları sadece yazın değil, kış mevsiminde bile zarar verecek düzeylerde yeryüzüne ulaşır. Vücudun D vitamini sentezleyebilmesine yardımcı olan bu ışınlar aynı zamanda DNA hasarı yaratabilmektedir. Güneş ışınlarının direkt ve anlık etkileri olduğu gibi dolaylı ve uzun süreli etkileri de bulunmaktadır. Bu nedenle güneş ışınlarının zararlı etkilerinden kendinizi korunmanız gerekir.
Güneşten korunmanın en temel önemli direkt teması kesmektir. Güneş ışınlarının yeryüzüne dik açıyla geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında çıkılmaması tavsiye edilir. Bu saatlerde dışarı çıkılması durumunda ise açık renkli, hafif, bol giysiler tercih edilmeli, mutlaka şapka giyilmeli, güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalı, güneş koruyucu kremlerden faydalanılmalıdır.
Güneşin direkt olarak temas etmediği gölge bölgelerde de zararlı ışınlara dair risk devam ediyor. Deniz, havuz, kum ya da şemsiye yüzeyinden yansıyan güneş ışınları uzun vadede zararlarını gösterir. Gölgede olsanız dahi koruyucu güneş kremlerinden destek almayı ihmal etmeyin.
Güneşten korunmak için yüksek faktörlü bir güneş kremi tercih etseniz bile %100 koruma sağlamayacağını bilmeniz gerekir. Bu nedenle tüm gününüzü bir kez sürdüğünüz koruyucu bir ürünle geçirmeniz doğru değil. Güneş koruyucu ürünü her 2 saatte bir tekrar sürmeli, suyla temas ettiğiniz takdirde ise bu zamanı dikkate almadan işlemi yinelemelisiniz. Güneş kreminine ek olarak leke oluşturma riskine karşı parfüm gibi alkollü ürünleri cildinize sürmeyin.
Güneşlenirken ilk günlerde 15-20 dakikanın aşılmaması ve bu sürenin kademeli olarak arttırılması öneriliyor. Vücudun güneşe, direk maruz kaldığı durumlarda mutlaka koruyucu kremler kullanmak gerekiyor. Tatilin ilk günlerinde ten rengi ne olursa olsun herkesin yüksek koruma faktörlü kremleri kullanması öneriliyor. Yeşil, mavi gözlü ve açık tenli kişilerin tüm tatil boyunca bunları kullanması gerekiyor. Ela gözlü kumral kişilerin orta koruma faktörlü kremleri, esmerlerin düşük koruma faktörlü kremleri kullanması yeterli oluyor. Bebeklerin veya 3 yaşından küçük çocukların güneş ışınlarına direk teması ise kesin olarak önerilmiyor. Bu yaştaki çocukların deniz kenarında en yüksek faktörlü kremler sürülerek gölgede tutulması gerekiyor. Koruyucu kremlerin güneşe maruz kalan tüm vücut düzeylerine güneşe çıkmadan 15-20 dakika öncesinde sürülmesi gerekiyor.
Yaz aylarında yaptığınız fiziksel aktivite ve sporlara da dikkat etmeniz gerekir. Ağır egzersizlerden kaçınılmalı, spor sabah erken veya akşam saatlerinde yapılmalıdır. Terleme yoğunluğuna göre sıvı alımına ayrıca özen gösterilmelidir. Sık sık duş almak, el yüz yıkamak, soğuk su uygulamak vücut ısısını normal seviyelerde tutabilmek ve sıcağın zararlı etkilerine maruz kalmamak için rahatlatıcı çözümlerdir.
Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için beslenme rutininin de gözden geçirilmesi önemli bir detaydır. Kavun ve karpuz gibi meyveler, yeşil çay ve balık içinde bulunan antioksidan maddeler nedeni ile güneşten koruyabilirler. Günlük beslenmede aşırı yağlı, karbonhidratlı yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı; mevsim sebze meyvelerinin tüketimine özen gösterilmelidir.