Güngören Mağdurları, Tüm Suçluların Cezalandırılmasını Istedi

Güngören patlamasında yakanlarını kaybedenler, dün verilen mahkeme kararından memnun kalmadı. Kararı temyize götüreceklerini söyleyen aileler, mahkemenin sadece 2 sanığa ceza verdiğini belirterek tüm suçluların cezalandırılmasını istedi. Bağcılar Spor Kulübü Antrenörü ve Galatasaray Bağcılar Futbol Okulu Teknik Sorumlusu Hayrettin Güner de Güngören patlamasında hayatını kaybetmişti. Eşi Bengü Güner, eşini ikinci patlamada kaybettiklerini söyledi. 5 yılı aşkın bir süredir mücadele ettiklerini ifade eden Güner, “Çıkan yasayla kızım ve ben sivil şehit ailesi olarak kaydedildik. Hayatımızda bir şey değişmedi, hayat devam ediyor. Özledik. Kızım babasını sık sık sormaya başladı. Biliyor babasının öldüğünü ama yine de emin olmak için özellikle bu sene çok soruyor. Müebbet ceza alanlarla birlikte diğer sanıkların da aynı oranda suçlu olduklarını düşünüyorum. Türkiye tarihinde sivile yapılmış en büyük saldırı Güngören patlaması. Ve iki kişi müebbet ceza alıyor. Bu iki kişinin yapabileceği bir şey değil. Bununla ilgili temyiz hakkımızı kullanacağız. Acılarımızı hafifletmedi. Sonuçta giden geri gelmiyor ama suç varsa bunun bedelini ödemeliler.” diye konuştu.Patlamada hayatını kaybeden 27 yaşındaki Yunus Öztürk’ün annesi Türkan Öztürk de, mahkeme kararını duyduktan sonra fenalaşmış. Acılı anne Öztürk, “Mahkeme kararını duyduğum anda zaten bana felç iniyor zannettim. Bir tarafım olduğu gibi uyuştu dudaklarım uyuştu. Konuşamadım dilim öylece kaldı. Dün mahkemeye gidememiştim. İnceledikten sonra akşamdan beri ne yediğim ne içtiğim ne uyuduğum var. Bu kadar katliamı iki kişi mi yaptı? Ben böyle bir adalete inanmıyorum. Adalet Bakanlığı’nın da buna sessiz kalacağına inanmıyorum. Buna sessiz kalınmaz. Buna Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir insan sessiz kalamaz.” dedi. ‘YILLARCA SOKAKTA OĞLUMA BENZEYENLERİ ARIYORUM’Türkan Öztürk, “Bizde Türk - Kürt ayrımı yok. Öyle bir şey yapmıyoruz. Burada ölen Kürdümüz de var bizim. İsteğimiz bu kanı buraya dökenin cezasını almasıydı. Şunu elimden kimse alamaz. Allaha havale ediyorum. Ben 5 senedir sokaklarda oğluma benzeyenleri arıyorum. Benim evimde herkesin psikolojisi bozuk. Sağlıklı bir yaşam sürdüremiyorum. Mahvolmuş bir insanım. diye konuştu. 27 sene o çocuğuna baktığını emek verdiğini ifade eden Öztürk, “Oğlumun yarısını götürmüş gömmüşüm, yarısı İstanbul çöplüklerinde. Allah aşkına bir yetkili desin ki bu normal bir yargılamaydı? Ben de ondan sonra sesimi çıkarmayacağım. Dün hastanedeyken biri Yunus diye bağırınca oğlum geldi sandım. Günde 2 ilaç kullanırken şimdi 6 tane sinir ilacı kullanıyorum. Benim günahım neydi? Mahkeme salonuna annesi eşi ceket getirip veriyorlar onlara. Benim oğlumu da bana bir gösterseler ya kendini istemem bir kokusuna can veririm can. Ben bir koklayayım oğlumu, kellemi alsınlar.” şeklinde duygularını dile getirdi.