Günün magazin turu

Bir cep telefonu operatörünün reklamlarında oynayarak adını duyuran Erdem Yener, "Başrolde Aşk" adlı yeni sit-com'da başrolü üstlendi.
Başrollerini Mustafa Sandal, Vildan Atasever, Dolunay Soysert ve Erdem Yener'in paylaştığı 'Başrolde Aşk!' adlı dizi yakında TRT ekranlarında başlıyor. Sit-com tarzındaki dizide 'Öykü' adlı bir balerini canlandıracak olan güzel oyuncu Vildan Atasever, rolü gereği Erdem Yener'in canlandıracağı 'Sarp Sezgin' adlı bir çapkına gönül verecek!
Boyut Film'in ilk televizyon projesi olan 'Başrolde Aşk!', günümüz kadın-erkek ilişkilerini komik ve eğlenceli bir dille anlatmayı hedefliyor. Popüler dünyanın renkli yüzlerinin hayatlarında olup bitenlere ışık tutacak olan dizinin yapımcılığını Murat Tokat üstleniyor.

MAGAZİN 'BİRBAK'I FACEBOOK'TAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN

Yetenek Sizsiniz'in birincisi Sefa'ya "Mesele taklit yapmak değil yeğen" diye tepki veren Ata Demirer'i eleştiri var..
Ünlüleri başarıyla taklit ederek 'Yetenek Sizsiniz Türkiye'yi kazanan Sefa Doğanay için Ata Demirer şöyle yazmış Twitter'da:
"Mesele taklit yapmak değil yeğen. Mizah sepetinin içinde taklidin, çiçeklerden sadece biri olarak var olmasıdır. Yoksa her papağan komedyen olurdu!"
Bu tweet'i yazan Ata Demirer olmasa hiç durmazdım üzerinde.
Diyeceksiniz ki, "Yazdıkları yanlış mı?"
Değil tabii ki.
Ama ünlüleri taklit ederek bir yarışmayı kazanan amatör biri için bu sözleri yazana da bakmak gerekmez mi?
Bakınca ne görüyoruz.
Yıllar önce aynısını yapmış biri.
Biz Ata Demirer'i yaptığı müthiş Fatih Terim ve Bülent Ersoy taklitleriyle tanıyıp sevmedik mi?

Ata Demirer de, Sefa Doğanay gibi ünlüleri taklit ederek tanındı, ama yıllar içinde üstüne koydu ve bu noktaya geldi.
Şimdi böyle birinin, daha ilk günden Sefa Doğanay'a, "Mesele taklit yapmak değil yeğen" tavsiyesinde bulunması bana tuhaf geldi.
"Sadece taklitle bir yere varılmaz, öyle olsa her papağan komedyen olurdu" diye yazan Ata Demirer'i "Mesele taklit yapmak değil" cümlesini 'Ezel'deki 'Ramiz Dayı'ya özenerek 'Yeğen' vurgusuyla tamamlamasına ne demeli?
'Taklit etme' derken bile bir insanın birini taklit etmiş olması bana yaman çelişki gibi geldi.
Ata Demirer, Sefa Doğanay'a daha ilk günden çakmak yerine, aynı yollardan yıllar önce geçmiş biri olarak tavsiyelerde bulunması daha şık olurdu.
Ata Demirer, bu tweet'i belki de gerçekten çok iyi niyetle yazdı, ama bendeki algısı hiç de öyle olmadı.
Malum; sizin ne anlatmak istediğinizden çok karşı tarafın ne anladığı önemlidir.

Ayşe Yıldız'la görüntülenen G.Saraylı futbolcu Servet Çetin, "Takım biraz karışık, bugün beni çekmeseniz iyi olur" dedi.
Yıldız, "Yaza doğru Servet'le Etiler'de güzellik salonu açıyoruz" diye araya girdi. Bunun üzerine Çetin, "Bu aralar yazmayın, üzerimizde büyük baskı var" diyerek konuyu kapatmaya çalıştı.

MAGAZİN 'BİRBAK'I FACEBOOK'TAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN

1990'larda Kent FM'de Kaybedenler Kulübü adlı programı yapan Mete ve Kaan'ın hikâyesini anlatan aynı adlı filme radyocu Arzu Çağlan'dan tepki geldi
Yarın vizyona girecek olan Kaybedenler Kulübü filmi, DJ Arzu Çağlan'ı kızdırdı! Tolga Örnek'in yönettiği, Nelat İşler, Yiğit Özşener ve Ahu Türkpençe'nin başrollerini paylaştığı film, 1990'larda Kent FM'de yayınlanan Kaybedenler Kulübü adlı programı yapan iki DJ; Mete ve Kaan'ın öyküsünü anlatıyor. O yıllarda Kent FM'de çalışan Çağlan, yönetmen Örnek'in radyoyu anlatış biçimine isyan etti:
O RADYO HERKESİN RADYOSU
"Memet Duru'dan hiç para almadan çalıştığım 6 ay, Levent ile yangın merdiveninden tırmanıp yayına girdiğimiz pazar sabahları, rahmetli Boran Kaya'nın tarzını Okan'ın çorlaması, Barbo ve Tolga'nın çılgın programları; Kent FM'e herkes çok şey kattı. Herkes çok aşkla sarıldı o radyoya. Fakat şimdi o radyonun grup seks ve radyoculara veren gerzek kızlarla dolu bir filmle anılması kaderin acı bir oyunu!"