SYDNEY (İHA) - Avustralya'nın Melbourne kentinde oğlu Ahmed'i uyuşturucuya kurban veren Saniye Varol, "Onu çok yalnız bırakmamız bize bu acıyı yaşattı" dedi.
Melbourne'da yaşayan Varol ailesinin 4 çocuğundan biri olan Ahmed, yıllardır yakasını kurtaramadığı uyuşturucunun kurbanı olurken, sabah odasında 38 yaşındaki oğlunun cansız bedenini bulan anne Saniye Varol, "Onu çok yalnız bırakmamız, aile şefkatinden mahrum kalması bize bu acıyı yaşattı" dedi.
Edinilen bilgiye göre Ahmed Varol, önceki hafta Pazar gecesi Upfield Semti'nde son 4 yıldır ailesiyle birlikte yaşadığı eve geldi. Bahçedeki odasına yatmaya giren Ahmed'i sabah uyandırmak isteyen anne Saniye Varol, oğlunun cansız cesediyle karşılaştı. Acılı anne bu sırada yaşadıklarını şöyle anlattı: "Odasına geldiğimde kapı tam kapanmamıştı. Halbuki her zaman kapalı tutardı. İçeri girdiğimde yan yana duran iki yataktan birine oturmuş, diğerinin de üzerine uzattığı kollarına kafasını koyarak uyuyor gibiydi. 'Sabaha kadar açıkta mı yattın, üşümedim mi' diyerek elimle dokundum. Ama ses seda yoktu. Buz gibi kesilmişti. Ahmed ölmüş diye bağırarak odadan çıktım."
Daha sonra eve gelen polisin, kendilerinin ve Pazar akşamı Ahmed'i eve getiren kız arkadaşının ifadesini aldığını anlatan Saniye Varol, "Eve gelmeden önce kız arkadaşıyla birlikte bir yere gidip uyuşturucu almışlar. Aldığı dört şırıngayı vurduktan sonra 'bana kötü mal' verdiler diyerek tekrar aynı yere gitmişler ve bir şırınga daha alıp vurmuş. Ayrıca kız arkadaşının depresyon haplarından da bir miktar yutmuş. Daha sonra da eve gelmişler" dedi.
Geçen hafta Perşembe günü Broadmeadows Camii'nde öğleyin kılınan cenaze namazından sonra Fawkner Mezarlığı'nda toprağa verilen oğlunun ardından gözyaşı döken kederli anne, "Yaklaşık 20 yıldır uyuşturucu bağımlısı olan Ahmed, bir yıl önce St Kilda'daki First Step adlı bir merkezde tedavi görmeye başlamıştı. Bu tedaviden sonra hiç uyuşturucu kullanmadığını kız arkadaşı da söyledi. Ama Pazar gecesi ne oldu da uyuşturucuya tekrar başladı bilemiyoruz. Babası birkaç ay önce Türkiye'ye gitmişti. Hatta giderken 'Yine mi gidiyorsun' demişti. Onun gitmesine üzülmüş olabilir diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Sürekli uyuşturucu kullanmaktan kollarındaki damarları adeta parçalanan ve bu nedenle şırıngayı boğazına yaptığı belirtilen Ahmed'in cenaze törenine baba Refik Varol Türkiye'de olduğu için katılamadı.
18 yaşındayken Türkiye'ye götürerek evlendirdikleri Ahmed'in 3.5 yıl evli kaldıktan sonra ayrıldığını ve gelinlerini Türkiye'ye götürerek ailesine teslim ettiklerini anlatan Saniye Varol, "Çok iyi bir kızdı. Ama Ahmed evliliği sürdüremedi. Kızdan yana olmamıza da, 'Hatayı hep bana yüklüyorsunuz' diyerek çok kızmıştı" dedi.
Ahmed'in daha sonra birlikte yaşadığı kız arkadaşından şu anda 4 yaşında olan ve Ayşe adını verdikleri bir kızı olduğunu da belirten acılı anne, oğlunun uyuşturucuya nasıl başladığını tam olarak bilemediklerini, diğer çocuklarının da üzülmesinler diye kendilerine bir şey söylemediğini belirterek, "Ortaokul yıllarında Ahmed'in edindiği bir arkadaşı yüzünden bizi bir gün Polis Karakolu'na çağırmışlardı. Polisler bizi 'Oğlunuz bir daha o arkadaşı ile görüşmese iyi olur' diye uyarmıştı. Ancak olayın tam olarak ne olduğunu bilmiyorduk" dedi. Saniye Varol daha sonra şöyle devam etti: "Biz Avustralya'ya gelen ilk kafiledeniz. 1968 yılının Kasım ayında Melbourne'a ayak bastık. Gelir gelmez de çalışmaya başladık. Bu nedenle Ahmed'i bakıcıya bırakırdık. O zamanlar 3,5 yaşındaydı. O yaşta bile 'Anne beni bakıcıya götürme, eve yiyeceğimi koy git. Ben perdeyi açıp dışarıya bile bakmam' derdi. Bir ara rahat çalışalım diye Ahmed'i Türkiye'ye dedesinin yanına gönderdik. 1989 yılında da Türkiye'ye kesin dönüş yaptık. Ahmed burada kardeşleriyle birlikte kaldı. Ne olsuysa ondan sonra oldu. Biz 11 yıl Türkiye'de kaldık. Geri döndüğümüzde Ahmed'i bulamadık. Eve barka gelmez, kendi başına yaşar olmuştu. Evladım, başında bizim sevgimizi ve eksikliğimizi hissedince bu pisliğe bulaştı. Bundan dolayı bir çok zorluklar yaşamış, sokaklarda yaşam mücadelesi vermiş, mahkemelere bile kimsesiz çıkmak zorunda kalmış."
Ahmed'i yalnız bıraktıkları, anne baba şefkatinden mahrum ettikleri için kabahatlerinin büyük olduğunu belirten Saniye Vural, ailelere ve gençlere seslenerek "Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Çok zor. Aileler çocuklarını ihmal etmesinler. Evde otorite kuralım derken evladınızı kaybetmeyin. Onları yalnız bırakmayın. Her zaman yanlarında olun. Arkadaşını dışarıda arayacağına, anne ve babasıyla arkadaş olsun. Onlara güvenin, başkalarının çocuklarıyla kıyaslamayın. Bir şeyi başarmaları için her zaman teşvik edin, cesaret verin" diye konuştu.
Ahmed'in eniştesi Kamil Kaplan da, kayınbiraderinin ailesine karşı her zaman saygılı biri olduğunu belirterek, "Uyuşturucu kullandığı anlarda bile evde bizlerle kavga ettiğini, bize karşı geldiğini, sağı solu kırıp döktüğünü hiç hatırlamıyorum. Yardımsever bir insandı. Kimin ihtiyacı olsa erinmeden koşardı. Mesleği mekanikti ve elinden her iş gelirdi. Öldüğü gün de bir arabanın lastiğini tamir etmeye gidecektik. Ayrıca benimle ortak iş yapmanın planlarını yapıyordu" dedi.