İsviçre’de yaşayan Tahsin Tanrıkulu, 25 yıllık şeker hastalığının tedavisine Mersin’de kavuştu.
Birçok hastalığın tedavisinde kendi ülkelerini tercih eden gurbetçiler, son yıllarda obezite ve metabolik cerrahi için de Türkiye’ye geliyor. 25 yıldır şeker hastalığı ile mücadele eden İsviçreli gurbetçi Tahsin Tanrıkulu da tedavisi için Mersin’i seçti. 62 yaşındaki Tanrıkulu, VM Medical Park Mersin Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tuna Bilecik tarafından uygulanan metabolik cerrahi işlemi sonucunda sağlığına kavuştu.
"Artık insülin ilacı kullanmıyorum"
Son dönemde diyabetin tek başına yaşayamayacak kadar hayatını olumsuz etkilediğini belirten Tanrıkulu, “25 yıldır şeker hastasıydım. Günde 60 ünitenin üzerinde insülin kullanmama rağmen, son aylarda kan şekeri düzeylerim normale düşmüyordu. Buna bağlı olarak aynı zamanda obezite hastasıydım. Bu ameliyat için araştırmalar yaptım ve yolum Op. Dr. Tuna Bilecik ile kesişti. Kendisi, tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan metabolik cerrahiden bahsetti. Hastanemize ve doktorumuza güvenerek girdiğim ameliyatımın başarılı geçeceğine güvenimiz tamdı, yanılmadık” dedi.
Operasyon sonrası kendisini çok sağlıklı hissettiğini ifade eden Tanrıkulu, “Ameliyat sonrası ikinci gün taburcu oldum ve kullandığım insülin ilaçlarının hepsini bıraktım, sağlığıma yeniden kavuşmaktan çok mutluyum” ifadelerini kullandı.
“Hem koli sorunu hem de insülinden kurtuluyorlar"
Operasyonu gerçekleştiren Op. Dr. Tuna Bilecik, şeker hastalığının cerrahi tedavisinde erken tedavinin önemli olduğunu belirterek, “Hastalarımızı organ hasarı gelişmeden ve pankreasın insülin salgılama kapasitesi tükenmeden ameliyat etmek istiyoruz. Ameliyata uygun tip 2 şeker hastalarında metabolik cerrahiyle yüzde 90’ın üzerinde kan şekeri kontrol altına alınabilmektedir’’ diye konuştu.
Toplumun yaklaşık yüzde 10’unun diyabetli (şeker hastası) ve bu hastaların da yüzde 90’ının tip 2 diyabetinin oluşturduğuna dikkati çeken Bilecik, şeker hastalığının cerrahi tedavisinde amaçlarının ince bağırsakların son kısmına sindirilmemiş gıdaların ulaşmasını sağlamak olduğunu
ifade etti. Bilecik, “Şeker ameliyatı laparoskopik (kapalı) yöntemle beş adet küçük kesiden yapılır. İlk olarak midenin bir bölümü çıkarılır ve daha sonra ince bağırsağın son 2.5 metrelik bölümü mideyle birleştirilir. İnce bağırsağın son kısmından salgılanan bir takım hormonlar hem pankreastan insülin üretimini arttırır hem de insülinin tüm vücuttaki etkinliğini arttırır. Tüm bu olaylar sonucu kandaki glikoz seviyesi düşer ve kan şekeri kontrol altına alınmış olur. Ameliyatlar kapalı yöntemle yapıldığı için hastalar ameliyattan sonra erken dönemde işlerinin başına dönebiliyorlar" şeklinde konuştu.
"Göz, böbrek ve damar hastalıklarına da çözüm"
Şeker hastalığı ameliyatının göz, böbrek, kalp ve damar hastalıkları gibi birçok hastalığa da çözüm olduğunu vurgulayan Bilecik, diyabet hastalığıyla birlikte oluşan aşırı kilo problemlerinin de ortadan kalktığını, günümüz şartlarında şeker hastalığının uzun süreli kalıcı tedavi seçenekleri arasında cerrahinin öne çıktığını kaydetti.
Gurbetçilerin hastanelerini tercih etmesinden duydukları memnuniyeti dile getiren Başhekim Volkan Kahveci ise birçok ülkeden gelen misafirlere uluslararası standartlarda sağlık hizmeti vererek Mersin’in sağlık turizmine katkı sağladıkları için mutlu olduklarını belirtti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz