Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği 2. İlia, Öşvank Kilisesinde Gözyaşlarına Boğuldu

Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği 2. İlia, Erzurum’un Uzundere ilçesinde yer alan Öşvank kilisesini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Patrik 2. İlia, ziyaret kilisede dizlerinin üzerine oturarak gözyaşlarına boğuldu. Rahibeler eşliğinde mum yakarak dua eden Patrik uzun süre oturduğu yerden kalkamadı.Mum yakarak bir süre dua eden Patriğe rahibeler de eşlik etti. Gürcistan Patrikhanesi Başpiskopozu aynı zamanda Gürcistan Akademisi Rektörü Gıorgı Zuyadace, ziyaretle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Çok önemli bir ziyaret gerçekleştirdik. Ankara’da Diyanet İşleri Başkanı ile görüşüldü. Bu program iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine daha fazla katkı sağlayacak. İslam dinine saygı duyuyoruz. Biz Müslümanların dinini her yerde istediği gibi yaşaması için gayret ediyoruz. Biz de ümit ediyoruz ki Türkiye’de de başka dinlere mensup kişiler kendi dinlerini istedikleri gibi yaşama konusunda gerekli hassasiyet sağlanır” diye konuştu.Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği 2. İlia, daha sonra beraberindeki heyetle birlikte Yusufeli ilçesinde bulunan İşhan Kilisesini ziyaret etmek üzere Öşvank’tan ayrıldı.ÖŞVANK KİLİSESİ’NİN TARİHİÖşvank Kilisesi, Uzundere ilçesiyle Tortum Gölü ve şelalesi arasındadır. Öşvank Kilisesi'nden bugün sadece kilise, üç şapel, yemekhane, el yazmalarının kopya edildiği ve korunduğu kütüphane binası ayakta duruyor. Kilise üzerindeki yazıtlara göre 963- 973 yılları arasında Gürcü Kralı Kuropalat Adarnese’nin oğulları Kral David ve Prens Bagrat tarafından inşa ettirilmiş ve Vaftizci Yahya’ya adanmış. 1022 yılında bölgenin Bizans İmparatorluğu denetimine geçmesinden sonra kilisenin yıkılan kubbesi Bizans İmparatoları 2'nci Basileos ve 8'nci Konstantin tarafından onarılmış. Bölgedeki piskoposluk merkezlerinden biri olan Öşkvank Kilisesi'nin 11'inci yüzyılda el yazmalarıyla ünlü önemli bir kültür merkezi konumunda olduğu ve bu önemini 15'inci yüzyıla kadar koruduğu tarihi kaynaklarda yer alıyor.Kültür Bakanlığı tarafından 1985 yılında tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alındı. Bölgedeki en büyük haç planlı Gürcü kilisesi olma özelliğini taşıyor.